Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yemen denince aklımıza “Ora Yemen’dir” diye başlayan Yemen Türküsü geliyor. “Ora”yı küçük bir kasaba gibi hayal ediyoruz.
Hâlbuki Yemen, 529 bin kilometrekare büyüklüğünde, 25 milyon insanın yaşadığı gayet büyük bir memleket!
Bu büyük memlekette, şimdi büyük menfaatler çatışıyor ve Yemen büyük bir kaosa sürükleniyor… Suriye’den beter bir iç-dış kavga ve karmaşaya!
Yemen’de iyi-kötü bir düzen vardı… 2011 başlarında esen “Arap Baharı” rüzgârı oraya da ulaştı… Tunus, Libya ve Mısır’da olduğu gibi burada da “isyancılar” etkili oldu ve devleti 33 yıldır yöneten Ali Abdullah Salih devrildi.
Onun devrilişine ne ABD, ne Suudi Arabistan, ne de diğer Körfez Ülkeleri ses çıkardılar. Salih’in devrilmesinden memnundular, anlaşılan… Ardından, göreve başkan yardımcısı Mansur al-Hadi getirildi. 21 Ocak 2012’de yapılan seçimlerde Hadi cumhurbaşkanı seçildi.
Hadi'nin 2 yıllık geçiş sürecinde ekonomik ve sosyal sorunları çözemediğini öne süren Şii Husiler ile ordu kuvvetleri arasında yer yer çatışmalar meydana geldi. Husiler, 21 Eylül 2014'de başkent San’a'yı kuşatarak 4 gün süren çatışmaların ardından şehirde kontolü ele geçirdiler.
22 Ocak 2015'te Cumhurbaşkanı Hadi istifa etti. 06 Şubat 2015 de parlamentoyu feshederek, ülkeyi yönetmek üzere geçici bir başkanlık konseyi kuracaklarını bildiren Husiler, oluşturacakları konseyin Yemen’i iki yıl yönetecekleri bildirdiler.
Haddizatında bu, 2011’de esen “Arap Baharı” rüzgârının devamıydı. Lâkin 2011’deki iktidar değişikliğinden memnun ve mutlu olan Batı (başta ABD) ve Körfez ülkeleri “koalisyon”u, “rüzgâr”ın devamından hiç de memnun değildi. 100 uçaklık bir filo oluşturdular ve Yemen’e bomba yağdırmaya başladılar.
Koalisyon’un başını Suudi Arabistan çekiyor ve “Harekât”ta bu ülke başrolü oynuyor. İnsan, “Vay vay vay, Suudiler savaşabilirmiş de!” diye hayrete-hayranlığa garkoluyor!
Elbette Suudilerin arkasında Amerika, yanında bisürü Körfez Ülkesi, hatta Mısır bile var…
Yanında-yönünde-ardında bu kadar büyük destek olan Suudiler neyi-kimi vuruyor dersiniz? İlk gelen haberler bakılırsa 25 sivil öldürülüyor, 40 kişi de yaralanıyor. Husilerden can kaybı olduğuna dair bir haber yok! 100 uçaklık filonun ilk “sorti”si fiyaskoyla sonuçlanıyor. Arabistan, savaşı yüzüne-gözüne bulaştırıyor.
x x x
OTORİTE BOŞLUĞU OLAN ÜLKE İYİCE KARIŞACAK
“Arap Baharı”yla birlikte Yemen’e El kaide de yerleşiyor… IŞİD’i doğuruyor. Bu örgütler yüzlerce kişinin öldüğü çok kanlı eylemler yapıyorlar.
Şimdi bu ülke biraz daha karışacak, tarafların birbirine girdiği, çok çetrefil, çok korkunç çatışmalara sahne olacak…
Elbette çok fazla silaha ihtiyaç duyulacak! Din sömürülecek, mezhep ayrılıkları körüklenecek, kullanılacak, birileri din ve mezhep kahramanlığına soyunacak!
Silah tüccarlarına yeni ve gayet verimli, gayet uzun sürecek bir “pazar” daha açılıyor…
Silah ve din tüccralarının ağzı kulaklarına varıyor…
Bizimse içimiz kan ağlıyor!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, anadoluhaber.org’dan…