Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu Cuma (27 Mart 2015) Hutbesinde müthiş bir iş yaptı… İslam’ın özünü, temel bir ilkeyi hatırlattı: KUL VE KAMU HAKKI
Milyonlarca mümin bu hutbeyi camilerde dinledi…
Bununla beraber, hem önemine binaen, hem de hutbeyi kaçıranlar için çok önemli bölümlerini bir de burada vurgulamak istiyorum:
Hutbe, bir Ayet’le başlıyor; “Hiçbir peygamber emanete hıyanet etmez. Kim emanete yani kamu malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.” (Âl-i İmrân, 3/161.)
Sonra Hz. Peygamber’den şu kıssa anlatılıyor:
Hz. Muhammed (s.a.s), ashabına, “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sorar.
Onlar da, “Müflis, parası ve malı olmayan kimsedir.” şeklinde cevap verirler. Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurur: “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü NAMAZ, ORUÇ ve ZEKÂT ibadetlerini yerine getirmiş olarak Allah’ın huzuruna çıkar. Bununla beraber, kimine sövmüş, kimine İFTİRA ETMİŞ, kiminin MALINI YEMİŞ, kiminin KANINI DÖKMÜŞ ve kimini de dövmüştür. Bu durum karşısında onun iyiliklerinden elde ettiği sevaplar, kendisinden alınarak hak sahiplerine dağıtılır. İbadetleri ve iyilikleri, ihlal ettiği KUL HAKLARINI ödeyemezse, hak sahiplerinin günahlarından alınıp kendisinin günahlarına eklenir. Böylece sevapları gitmiş, günahları artmış, neticede iflas etmiş olarak cehenneme atılır.”
Hutbe, yine Hz. Peygamber’in şu uyarısıyla devam ediyor: “Kimi bir işte görevlendirip, yaptığı işin karşılığında bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey EMANETE İHANETTİR”!
Hutbenin sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı şu müthiş ikazı yapıyor: “Kardeşlerim, kamu mallarını birer emanet kabul edelim. İhlal edilen her hakkın, zayi edilen her kamu malının, birer KUL HAKKI ihtiva ettiğini unutmayalım. Ve yine unutmayalım ki ahrette MİLYONLRCA İNSANLA HELALLEŞME İMKÂNI olmayacaktır.”!
Yukarıdaki Ayet ve Hadislerle, İslam’ın özünün KUL HAKKI’na riayet olduğunu, Diyanet’in, üstüne basa basa bize hatırlattığının altını bir kere daha çizmek lâzım!
KUL HAKKI konusunda gösterdiği hassasiyetten dolayı Diyanet İşleri Baikanlığına teşekkür ve tebriklerimi gönderiyorum.
Bu hutbeden sonra, artık, rüşvet’in bitmesini umuyorum!
Hiç olmazsa, bir kişinin hem “RÜŞVETÇİ”, hem de aynı zamanda, “DİNDAR” olamayacağının görülmesini temenni ediyorum.
Hiç olmazsa, “Müslüman’ım” diyen herkesin, “İslam’ın rüşveti lanetlediği”nin idrakinde olmasını diliyorum.
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ. GIRGIR'dan 18 Mart...