YORUMLAR
Özgür Deniz
07.06.2014 - 22:16
EKSTRA
PKK pisliği yol kesecek kadar olduysa şayet, vatanın bütünlüğünden söz etmek ahmaklıkla eşdeğerdir diyesi geliyor insanın. Zira böyle bir şeyin hayali bile imkânsız olması gerekirdi ama çok acayip ve garip bir şekilde PKK denilen pisliğin Türk Devletinin göbeğinde yol kestiğinden ve üstelik bu eylemin günlerce sürdüğünden bahsediliyor. İnsan gerçekten endişe ediyor. Ve akıl binlerce şüphe bulutunun işgaline uğruyor. Acaba diyor ve acabalar hiç bitmiyor. Suçlu kim mi? Suçsuz olan kim ki?
Suriyeli mülteciler, insanlık düşmanı itlerin eline düşmüşler. Burada o itleri suçlamam asla adil değildir. Zira it itliğini elbette yapacak. Suçlanması gereken bir yer varsa o da devlet dediğimiz teşkilattır. Devlet teşkilatı derken parti teşkilatlarını kastetmiyorum. Zira bir yerde devlet varsa, orada itlerin at oynatması kabil-i mümkün değildir. Kesinlikle böyle bir şey olamaz. Çünkü devletin devletliğini yaptığı bir yerde gerekirse sinek vızıldayamaz. Devlet, bu zillete bir an önce son vermelidir. Bu ülkede ki fuhuş ticareti, uyuşturucu ticareti nasıl bitirilemiyor gerçekten hayret ediyorum. Zira bir yerde devlet gücü egemense şayet orada başka bir gücün barınma ihtimali sıfır bile değildir ve olamaz da. Öyleyse!?!
PKK isimli pislik örgütten çocuklarını isteyen anneler var. Elbet haklılar ve asiller ama bu tür bir eylem şahsen benim kafamı bulandırıyor. Arka planda ne var acaba diye düşünmeden edemiyorum. İnşaallah netameli bir durum yoktur. Sanki yol açmanın bir yolu gibime geliyor bu tür şeyler. Ve malum bir çalıştayda konuşulanlar endişe veriyor. Birileri demir yumrukluydu ve çözülen bir şey yoktu. Birileri merhametli davranıyor gibi ama çözülen bir şey yine yok gibi sanki. Dengeyi bir türlü yakalayamıyoruz. Taviz vermeden kararlı bir şekilde çözüm üretmeyi bir türlü başaramıyoruz. PKK pisliğini meşru hale getirmemeli ve Kürt kardeşlerimizin temsilcisiymiş gibi bir algıya asla meydan vermemeliyiz. Bilakis bunun altından kesinlikle kalkılamaz. Böyle bir şey ihanetle eşdeğerdir ve unutulmaz.
http://www.habervaktim.com/yazar/65414/cehennem-omuzlarimizda.html bu adreste ki yazı kayda değerdir. Evet, yazdıklarımıza delil sayacak halimiz yok, zira ne yazdığımızı biliyoruz ve delile ihtiyacımız da yok ama bize küçük bir resim sunmaktadır ülkemizin haliyle ilgili. Peki, tüm bu olanlar kimin suçu acaba? Herhalde şeytanı suçlayacak halimiz yok. Zira şeytan şeytanlığını elbette yapacaktır. Ya bizler Müslümanlığımızı yapıyor muyuz? Bir şeylerin ve en önemli şeylerin çöktüğünü söylerken kafadan konuşmuyoruz. Ve o çöken şeyler temel olan şeyler yani çökmeleriyle her şeyi çökertecek olan şeyler. Şayet bir vicdanımız varsa o vicdanımızı yoklama zamanı gelmedi mi?
Dünyada büyük bir oyun dönüyor. Coni ve Moskof Emperyalizminin oyunu bu. Güya birbirlerine muhalif olduğunu sandığımız iki sütkardeşin namussuz bir oyunu. Birbirlerinin işgallerine fırsat veren ve sözde tepki göstererek tepkisiz kalan iki insanlık düşmanı kâfir millet. İnsanlar zımnen tıpkı eskide olduğu gibi Kapitalizm ve Komünizm arasında tercihe zorlanıyor. İnsanların önüne iki seçenek konuyor ve birinden taraf olacaksın deniyor. Bu oyun bitmeli artık. İslam dünyası için bir zillettir bu ve utanç duyulacak bir şeydir. Zira insanlığın karşısına bir tercih olarak bile çıkılamamaktadır. İki şeytaniyet zümresinin arasında sıkışıp kalmış ve ikisinden birini tercih etmek durumuna düşmüş durumdadır. Bu çok acıdır. İnsanlık İslamiyet’e susuzdur ama Müslümanlar neye sahip olduklarını ve susuz kaldıklarını bilmeyecek kadar alıktırlar.
Türk Milleti öyle acınacak hale düştü ki, dostunu ve düşmanını tefrik edemeyecek bir haldedir. Güya Türk olduğunu sanan ama Türklükle zerre ilintisi olmayan itler, Türk Devletinin en tepesine ki kişiyi düşman yurdunda zor duruma sokacak ve bundan gurur duyacak kadar adi ve aşağılıktır. Ne hazindir ki yurt içinde yaşayan bazıları da bundan haz duyacak kadar müptezel ve pespayedirler. Bir devletin en tepesinde ki isimden hoşlanmayabilirsiniz, o isme muhalif olabilirsiniz, hatta o isimden nefret dahi edebilirsiniz ama o ismin düşman yurdunda rencide edilmesini arzulayacak kadar şerefsiz olamazsınız. Zira orada rencide edilen o isim değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
İtler sarmış yurdumu meydanların terk edildiğini sanarak. Oysa meydan bir doldu mu bir daha asla boşalmaz ve saklanacak in ararlar o itler. O itler ki, kahramanların adlarını silme derdindedirler. O kahramanların adları silinmez, çünkü gönüllerdedirler. Hiçbir makam bir millet adına karar vermeyi meşru kılamaz. O karar millet tarafından külliyen desteklenmedikçe. Eğer yol verirseniz birilerine, onlarda açılan yolu fırsat bilip at sürülmeyecek yerlere at sürmeye yeltenirler. Artık bir şeyler fazla olmaya başladı ve dur denilecek zaman da geldi. Dur denilirken durulmalıdır, durmayanlar durdurulmalıdır. Birileri bir yerleri sanki farklı konumda değerlendirip istediği gibi tasarruf yetkisine sahip olduğunu düşünmektedir. Bu düşünceden vazgeçilmelidir, icap ediyorsa vazgeçirtecek bir ders verilmelidir. İnsan bedeni nasıl bir bütünse ve ayrılması kabil değilse, vatan da bir beden gibidir ve ayrılması kabil değildir. Bunu almayan akıllara zorla sokmak gerekir.
Milletin sağlığı ile oynayanların sağlıklarıyla öyle bir oynanmalıdır ki, hiçbir uzuvlarının sağlıklı olmaması sağlanmalıdır. Artık derin acılar yaşatılmalıdır, bu millete acı yaşatanlara. Bu milletin sağlığını ve huzurunu; makama, paraya, güce ve kadına peşkeş çekmemeliyiz. Peşkeş çeken şerefsize de bu toprakları dar etmeliyiz. Yetsin artık bu mezellet ve meskenet. Kendimize gelmek zamanı gelmiştir de geçmektedir. Şöhret ve güç öyle bir şeydir ki, özellikle de kalıcı olmazı adına uğraş veriliyorsa, tüm felaketleri davet edicidir. Yıkılışların, çöküşlerin ve tükenişlerin ardında bu düşünce vardır. Dikkat etmek gerekir.
Dini olmayanın dili olması pek bir işe yaramaz. Dinsiz bir dil anlamsızdır. Din, dilin ruhudur. Zira her dilin bir ruhu vardır. Dinli bir dilsiz mi, yoksa dilli bir dinsiz mi? Şahsen dinli bir dilsiz, dinsiz bir dilliden evladır. Çünkü dinli ama dilsiz birinden zarar gelmez, fakat dinsiz ama dilli olan birinden zarar gelmesi muhtemeldir. Bu yüzden birilerinin Türkçeyi çok ileri düzeyde bilmesi güzeldir ama dinsizse çokta sevinilecek bir yönü yoktur. Müslüman ise ve Türkçeyi bilmiyorsa bile asla zarar gelmez. Tabi burada bahsettiğimiz Müslümanlık zamane Müslümanlığı değildir. İleri düzeyde olan, bir bilinç ve şuur barındıran Müslümanlıktır. Müslüman değilse ve Türkçeyi ileri düzeyde bile bilse zarar gelmez diye bir garanti asla yoktur. Herhalde ne demek istediğimi anlaşılmıştır.
Özgür Deniz
09.06.2014 - 16:32
BAYRAK İNDİRİRMİŞ SOKAK İTLERİ....
kardeşim hükümetmisin,,, o zaman gerçek kıldırmayacaksın,,,aksine laf olsun diye konuşmayacaksın,,,,,o zaman sen yaptırdın örnek oluşturabilmek için diye şüphe ederim,,,,,
haklı bir şey mi yapıyor ,,,,,HAYIR
namuslu eylem mi yapıyor,,,,,HAYIR
hak mı arıyor,,,,,,HAYIR
bu milletin evladı mı,,,,,,,HAYIR
acımayacaksın kardeşim,,,,,,VUR EMRİNİ vereceksin ASKERE de POLİSE de,,,,,
basacaksın kurşunu,,,,,
batı denilen kuduz köpek bir şey mi diyecek,,,, defol lan it soyu diyeceksin açıkça,,,,
kendi içine bak köpek diyeceksin,,,,,
benim işime karşıma haddini aşma diyeceksin,,,,,
acımayacaksın kardeşim asla acımayacaksın,,,,,,
hastalıklı sokak itlerine acınmaz,,,,
böyle giderse bu milletin asil evlatlarını kimse tutamaz,,,,
söylemiş olayım,,,,
son pişmanlıkta asla fayda etmez.....
YA TAM SUSTURACAKSIN YA KAN KUSTURACAKSIN!!!! gerisi laftır...
http://haber10.com/haber/508986/#.U5XeucxrPIU
Kimsenin bilmediği Pensilvanya 5'lisi!
Özgür Deniz
09.06.2014 - 16:53
http://www.habervaktim.com/haber/374194/...klama.html
bağımsızlığın timsali şanlı ve al bayrağı indiren o pisliği, temiz ve asil bayrağa yapışmış bir pislik telakki edip temizlemeyen, vurmayan komutanlar derhal vazifeden el çektirilmelidirler....o bayrağın gönderden inmeyeceğini indirilemeyeceğini ve bunun özellikle TÜRK TOPRAKLARINDA yapılamayacağını cümle alem bilmelidir bilmeliydi bildirilmeliydi....bunu yapan her kim olursa olsun ve kaç yaşında olursa olsun acınmamalıydı... ama yapılmamış.... oradaki tüm komutanlar görevden el çektirilmelidirler ve o komutanlar mutlaka araştırılmalıdırlar....fazla şımartmayacaksın kardeşim...sonra da boş boş konuşmayacaksın....temizlemedin mi,,,,bir de konuşma....çünkü şahsım adına söyleyeyim,,,kim ne derse desin zerre inanmam inanmıyorum inanmayacağım....zira safsatalara, lakırdılara, boş laflara karnım tok....
Özgür Deniz
07.06.2014 - 22:16
EKSTRA
PKK pisliği yol kesecek kadar olduysa şayet, vatanın bütünlüğünden söz etmek ahmaklıkla eşdeğerdir diyesi geliyor insanın. Zira böyle bir şeyin hayali bile imkânsız olması gerekirdi ama çok acayip ve garip bir şekilde PKK denilen pisliğin Türk Devletinin göbeğinde yol kestiğinden ve üstelik bu eylemin günlerce sürdüğünden bahsediliyor. İnsan gerçekten endişe ediyor. Ve akıl binlerce şüphe bulutunun işgaline uğruyor. Acaba diyor ve acabalar hiç bitmiyor. Suçlu kim mi? Suçsuz olan kim ki?
Suriyeli mülteciler, insanlık düşmanı itlerin eline düşmüşler. Burada o itleri suçlamam asla adil değildir. Zira it itliğini elbette yapacak. Suçlanması gereken bir yer varsa o da devlet dediğimiz teşkilattır. Devlet teşkilatı derken parti teşkilatlarını kastetmiyorum. Zira bir yerde devlet varsa, orada itlerin at oynatması kabil-i mümkün değildir. Kesinlikle böyle bir şey olamaz. Çünkü devletin devletliğini yaptığı bir yerde gerekirse sinek vızıldayamaz. Devlet, bu zillete bir an önce son vermelidir. Bu ülkede ki fuhuş ticareti, uyuşturucu ticareti nasıl bitirilemiyor gerçekten hayret ediyorum. Zira bir yerde devlet gücü egemense şayet orada başka bir gücün barınma ihtimali sıfır bile değildir ve olamaz da. Öyleyse!?!
PKK isimli pislik örgütten çocuklarını isteyen anneler var. Elbet haklılar ve asiller ama bu tür bir eylem şahsen benim kafamı bulandırıyor. Arka planda ne var acaba diye düşünmeden edemiyorum. İnşaallah netameli bir durum yoktur. Sanki yol açmanın bir yolu gibime geliyor bu tür şeyler. Ve malum bir çalıştayda konuşulanlar endişe veriyor. Birileri demir yumrukluydu ve çözülen bir şey yoktu. Birileri merhametli davranıyor gibi ama çözülen bir şey yine yok gibi sanki. Dengeyi bir türlü yakalayamıyoruz. Taviz vermeden kararlı bir şekilde çözüm üretmeyi bir türlü başaramıyoruz. PKK pisliğini meşru hale getirmemeli ve Kürt kardeşlerimizin temsilcisiymiş gibi bir algıya asla meydan vermemeliyiz. Bilakis bunun altından kesinlikle kalkılamaz. Böyle bir şey ihanetle eşdeğerdir ve unutulmaz.
http://www.habervaktim.com/yazar/65414/cehennem-omuzlarimizda.html bu adreste ki yazı kayda değerdir. Evet, yazdıklarımıza delil sayacak halimiz yok, zira ne yazdığımızı biliyoruz ve delile ihtiyacımız da yok ama bize küçük bir resim sunmaktadır ülkemizin haliyle ilgili. Peki, tüm bu olanlar kimin suçu acaba? Herhalde şeytanı suçlayacak halimiz yok. Zira şeytan şeytanlığını elbette yapacaktır. Ya bizler Müslümanlığımızı yapıyor muyuz? Bir şeylerin ve en önemli şeylerin çöktüğünü söylerken kafadan konuşmuyoruz. Ve o çöken şeyler temel olan şeyler yani çökmeleriyle her şeyi çökertecek olan şeyler. Şayet bir vicdanımız varsa o vicdanımızı yoklama zamanı gelmedi mi?
Dünyada büyük bir oyun dönüyor. Coni ve Moskof Emperyalizminin oyunu bu. Güya birbirlerine muhalif olduğunu sandığımız iki sütkardeşin namussuz bir oyunu. Birbirlerinin işgallerine fırsat veren ve sözde tepki göstererek tepkisiz kalan iki insanlık düşmanı kâfir millet. İnsanlar zımnen tıpkı eskide olduğu gibi Kapitalizm ve Komünizm arasında tercihe zorlanıyor. İnsanların önüne iki seçenek konuyor ve birinden taraf olacaksın deniyor. Bu oyun bitmeli artık. İslam dünyası için bir zillettir bu ve utanç duyulacak bir şeydir. Zira insanlığın karşısına bir tercih olarak bile çıkılamamaktadır. İki şeytaniyet zümresinin arasında sıkışıp kalmış ve ikisinden birini tercih etmek durumuna düşmüş durumdadır. Bu çok acıdır. İnsanlık İslamiyet’e susuzdur ama Müslümanlar neye sahip olduklarını ve susuz kaldıklarını bilmeyecek kadar alıktırlar.
Türk Milleti öyle acınacak hale düştü ki, dostunu ve düşmanını tefrik edemeyecek bir haldedir. Güya Türk olduğunu sanan ama Türklükle zerre ilintisi olmayan itler, Türk Devletinin en tepesine ki kişiyi düşman yurdunda zor duruma sokacak ve bundan gurur duyacak kadar adi ve aşağılıktır. Ne hazindir ki yurt içinde yaşayan bazıları da bundan haz duyacak kadar müptezel ve pespayedirler. Bir devletin en tepesinde ki isimden hoşlanmayabilirsiniz, o isme muhalif olabilirsiniz, hatta o isimden nefret dahi edebilirsiniz ama o ismin düşman yurdunda rencide edilmesini arzulayacak kadar şerefsiz olamazsınız. Zira orada rencide edilen o isim değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
İtler sarmış yurdumu meydanların terk edildiğini sanarak. Oysa meydan bir doldu mu bir daha asla boşalmaz ve saklanacak in ararlar o itler. O itler ki, kahramanların adlarını silme derdindedirler. O kahramanların adları silinmez, çünkü gönüllerdedirler. Hiçbir makam bir millet adına karar vermeyi meşru kılamaz. O karar millet tarafından külliyen desteklenmedikçe. Eğer yol verirseniz birilerine, onlarda açılan yolu fırsat bilip at sürülmeyecek yerlere at sürmeye yeltenirler. Artık bir şeyler fazla olmaya başladı ve dur denilecek zaman da geldi. Dur denilirken durulmalıdır, durmayanlar durdurulmalıdır. Birileri bir yerleri sanki farklı konumda değerlendirip istediği gibi tasarruf yetkisine sahip olduğunu düşünmektedir. Bu düşünceden vazgeçilmelidir, icap ediyorsa vazgeçirtecek bir ders verilmelidir. İnsan bedeni nasıl bir bütünse ve ayrılması kabil değilse, vatan da bir beden gibidir ve ayrılması kabil değildir. Bunu almayan akıllara zorla sokmak gerekir.
Milletin sağlığı ile oynayanların sağlıklarıyla öyle bir oynanmalıdır ki, hiçbir uzuvlarının sağlıklı olmaması sağlanmalıdır. Artık derin acılar yaşatılmalıdır, bu millete acı yaşatanlara. Bu milletin sağlığını ve huzurunu; makama, paraya, güce ve kadına peşkeş çekmemeliyiz. Peşkeş çeken şerefsize de bu toprakları dar etmeliyiz. Yetsin artık bu mezellet ve meskenet. Kendimize gelmek zamanı gelmiştir de geçmektedir. Şöhret ve güç öyle bir şeydir ki, özellikle de kalıcı olmazı adına uğraş veriliyorsa, tüm felaketleri davet edicidir. Yıkılışların, çöküşlerin ve tükenişlerin ardında bu düşünce vardır. Dikkat etmek gerekir.
Dini olmayanın dili olması pek bir işe yaramaz. Dinsiz bir dil anlamsızdır. Din, dilin ruhudur. Zira her dilin bir ruhu vardır. Dinli bir dilsiz mi, yoksa dilli bir dinsiz mi? Şahsen dinli bir dilsiz, dinsiz bir dilliden evladır. Çünkü dinli ama dilsiz birinden zarar gelmez, fakat dinsiz ama dilli olan birinden zarar gelmesi muhtemeldir. Bu yüzden birilerinin Türkçeyi çok ileri düzeyde bilmesi güzeldir ama dinsizse çokta sevinilecek bir yönü yoktur. Müslüman ise ve Türkçeyi bilmiyorsa bile asla zarar gelmez. Tabi burada bahsettiğimiz Müslümanlık zamane Müslümanlığı değildir. İleri düzeyde olan, bir bilinç ve şuur barındıran Müslümanlıktır. Müslüman değilse ve Türkçeyi ileri düzeyde bile bilse zarar gelmez diye bir garanti asla yoktur. Herhalde ne demek istediğimi anlaşılmıştır.
Özgür Deniz
09.06.2014 - 16:32
BAYRAK İNDİRİRMİŞ SOKAK İTLERİ....
kardeşim hükümetmisin,,, o zaman gerçek kıldırmayacaksın,,,aksine laf olsun diye konuşmayacaksın,,,,,o zaman sen yaptırdın örnek oluşturabilmek için diye şüphe ederim,,,,,
haklı bir şey mi yapıyor ,,,,,HAYIR
namuslu eylem mi yapıyor,,,,,HAYIR
hak mı arıyor,,,,,,HAYIR
bu milletin evladı mı,,,,,,,HAYIR
acımayacaksın kardeşim,,,,,,VUR EMRİNİ vereceksin ASKERE de POLİSE de,,,,,
basacaksın kurşunu,,,,,
batı denilen kuduz köpek bir şey mi diyecek,,,, defol lan it soyu diyeceksin açıkça,,,,
kendi içine bak köpek diyeceksin,,,,,
benim işime karşıma haddini aşma diyeceksin,,,,,
acımayacaksın kardeşim asla acımayacaksın,,,,,,
hastalıklı sokak itlerine acınmaz,,,,
böyle giderse bu milletin asil evlatlarını kimse tutamaz,,,,
söylemiş olayım,,,,
son pişmanlıkta asla fayda etmez.....
YA TAM SUSTURACAKSIN YA KAN KUSTURACAKSIN!!!! gerisi laftır...
http://haber10.com/haber/508986/#.U5XeucxrPIU
Kimsenin bilmediği Pensilvanya 5'lisi!
Özgür Deniz
09.06.2014 - 16:53
http://www.habervaktim.com/haber/374194/...klama.html
bağımsızlığın timsali şanlı ve al bayrağı indiren o pisliği, temiz ve asil bayrağa yapışmış bir pislik telakki edip temizlemeyen, vurmayan komutanlar derhal vazifeden el çektirilmelidirler....o bayrağın gönderden inmeyeceğini indirilemeyeceğini ve bunun özellikle TÜRK TOPRAKLARINDA yapılamayacağını cümle alem bilmelidir bilmeliydi bildirilmeliydi....bunu yapan her kim olursa olsun ve kaç yaşında olursa olsun acınmamalıydı... ama yapılmamış.... oradaki tüm komutanlar görevden el çektirilmelidirler ve o komutanlar mutlaka araştırılmalıdırlar....fazla şımartmayacaksın kardeşim...sonra da boş boş konuşmayacaksın....temizlemedin mi,,,,bir de konuşma....çünkü şahsım adına söyleyeyim,,,kim ne derse desin zerre inanmam inanmıyorum inanmayacağım....zira safsatalara, lakırdılara, boş laflara karnım tok....