Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Fotoğraflarını görünceye,
Genelkurmay Başkanlığı da, “yaralı askerlere yardımından dolayı” vatandaşlara teşekkür edinceye, yani iddiayı teyit edinceye kadar, haberin doğruluğuna şüpheyle yaklaşmıştım.
Ama işte, fotoğrafları gördünüz, Genelkurmay’ın doğrulamasını işittiniz!
Vatandaş bölgeye ulaşıncaya kadar, askerler dağ başında yaralı halde beklemişler!
Akıl alır gibi değil!
Aslında, bu ülkede aklımızın almadığı pek çok hadise yaşandı… Devlet açıklamaları, bibakıma devlet aklı, o hadiseleri “akıl alır” hale getirdi! Suçu, kendinden başka herkesin üstüne attı… Biz de yıllar boyunca yedik!
Şimdi, 15 sene geriye gidelim…
Ağrı’nın Diyadin veya Van’ın, Diyarbakır’ın bir ilçesinin dağlarında çatışma olsun!
Neler olurdu?
O bölge hemen “yasak bölge” ilân edilir miydi?
Oraya, bırakın vatandaşı, asker dışında devletin herhangi bir görevlisi, hele hele muhalefetten biri, misal, Parti Genel Başkanı, bırakın dağa gitmeyi, ilçe merkezine bile girebilir miydi?
Nihayet, devlet, daha doğrusu devlet adına asker ne açıklama yaparsa inanmak zorunda kalır mıydık, kalmaz mıydık?
Kalırdık ve inanırdık!
Ne yazık ki, devlet ne derse o(ydu)!
Artık bu mümkün olmuyor!
Dünya değiştiği için olmuyor!
İletişim araçlarının süratinden, çeşitliliğinden dolayı olmuyor!
“çözüm süreci”, “barış süreci”, “yumuşama süreci”nden dolayı olamıyor!
Artık, hiçbir şey “gizli” kalmıyor!
Elbette iyi oluyor.
Bununla beraber, şu sualler kafalarda ampul gibi asılı kalıyor: O askerler, çatışma bölgesinde niçin yaralı halde bırakıldılar? Nasıl oldu bu? “Vatandaşlar” yetişip, yardım etmeseydi ne olacaktı?
Kanu hakkında, Genelkurmay Başkanlığının açıklaması şu kadar:
“11 Nisan 2015 tarihinde Ağrı ili Diyadin ilçesi, Yukarıtütek köyü bölgesinde Bölücü Terör Örgütü mensubu teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan dört personelimizin, havadan tahliyesi esnasında bölgeye gelen vatandaşlarımızın, yaralı personelimize yardımı takdire şayan bulunmuş, vatandaşlarımızın Türk Askerine olan bağlılığının ve sevgisinin ne denli büyük olduğunu göstermiş, milletimizin birlik ve beraberliğinin güzel bir örneğini teşkil etmiştir.”
Bu açıklama soruları cevaplandırmış oluyor mu?
En azından, bir “ihmal” şüphesi yok mu?
Yaralı askerleri kaderleriyle baş başa bırakan kim(ler)?
Sorumlular(!) hakkında bir soruşturma açılacak mı?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, CUMHURİYET’ten…