Konuyu ilk defa, devre arkadaşım, E.Kur.Alb. Ümit Yalım gündeme getirdi… Yalım, “başta Didim yakınındaki Bulamaç adası olmak üzere bazı Türk adalarının ve kayalıklarının, 2004’ten beri Yunanistan işgali altında olduğunu” söylüyor. Kamuoyuna duyurmak, ilgili ve yetkilileri harekete geçirmek için adeta feryat ediyor.
Yalım’ın feryatları Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan’ın köşesinde birkaç defa yer bulabiliyor… Bunun üzerine muhalefet milletvekilleri, konuyu Meclis’e taşıyor, iktidara “soru önergesi” veriyor.
Ahmet Takan’ın, “işgal edilen adalar”la ilgili, 04 Şubat2014 tarihli yazısı şöyle bitiyor: “İşgal konusu, MHP ve CHP milletvekillerince soru önergesi olarak Davutoğlu’na soruluyor. Davutoğlu, (adacık) diyor olmuyor, (yorum farkı) diyor olmuyor ve sonunda işgali kabul ediyor ve istikşafi -keşfedici- görüşmelere sığınıyor.”
x x x
3-5 DERKEN, 152 ADA İŞGAL EDİLMİŞ!
Ümit Yalım, geçen yıllarda, işgal edilen adaların isimlerini de, “İzmir’in Koyun Adası ile Venedik Kayalıkları. Aydın’ın Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç Adaları. Muğla’nın Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık Adaları ile Girit Adası’nın etrafındaki 5 Türk Adası” şeklinde veriyor.
Türkiye’nin sessizliğinden olacak, yıllar geçtikçe, Yunanistan, işgali genişletmiş ve bugüne geldiğimizde işgal edilen ada sayısı 152’ye ulaşmış. Yunan işgaline Avrupa Birliği de katılmış. Bilhassa, Letonya’nın pek hevesli olduğu görülüyor.
Vatan Partisi, haftalar öncesinden, “152 ADA VATANDIR” adı altında, Kuşadası’nda bir miting yapacağını duyuruyor. 152 adanın işgal altında olduğuna dair duyuruları gazetelerde, televizyonlarda yayımlanıyor, ilçeleriyle birlikte İzmir, Aydın, Denizli, Manisa ve Kuşadası caddelerinde 152 adanın işgaline dair afişler günlerce, olayın bilgisini veriyor ve mitingin tanıtımını yapıyor.
Hiçbir merciden “yalanlama”, “böyle bir işgal yok” açıklaması gelmiyor!
Hâl böyle olunca, 152 ada ve kayalığın işgal altında olduğu açıkça kabullenilmiş oluyor.
Nihayet, dün (26 Nisan), kalabalık bir katılımla söz konusu miting yapılıyor. Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, işgal edilen adaların yanıbaşından bangır bangır, “işgal ettiğiniz Türk topraklarından çekilin” diye Yunaistan’a, Letonya’ya ve AB’ne sesleniyor, işgalcileri ikaz ediyor.
x x x
ADA VE KAYALIKLAR NEDEN ÖNEMLİ?
Bu ada ve kayalıklarda hiçbir Türk vatandaşı yaşamayabilir, işgalden kimse şikâyetçi olmayabilir ama yine de bu ada ve kayalıklar hayatî öneme sahiptir.
Birincisi, “egemenlik haklarınız”ın korunması açısından hayatîdir.
İkincisi, “ekonomik çıkarlarınız” bakımından hayatîdir. Çünkü her kayalık ve adanın etrafındaki 6 millik (yaklaşık 11 Km.) deniz sahası sizin “karasularınız”dır. 152 ada etrafındaki 11 Km.lik sahayı hesap ettiğinizde, bu, toplam olarak on binlerce, belki yüzbinlerce kilometrekare deniz sahası demektir.
Bu adaların hâkimiyetinden vazgeçmek demek o kadar geniş sahanın “balıkçılık”, “petrol arama ve çıkarma” gibi iktisadî fayda ve faaliyetlerinden de vazgeçmek, o faydayı Yuanistan’a devretmek demektir.
Ayrıca bunun bir başka tehlikesi ise, kıyılarımıza bu kadar yakın olan, söz konusu adaların “karasuları” başka devletlerin eline geçince, siz, balık avlamak için bile artık Ege’ye açılamaz hale gelebilirsiniz?
Nitekim Ümit Yalım’ın verdiği bilgiye göre; “Türk vatandaşı A.K., 13 Nisan 2013 tarihinde, sişme bot ile taşıdığı 20 Suriyeli kaçağı Bulamaç Adası’na indirirken Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalanıyor. A.K. Yunan mahkemesi tarafından tutuklu olarak yargılanıyor ve Eylül 2013’te 50 yıl hapis cezası ve 115 bin Avro para cezasına çarptırılıyor. Haber, başta Anadolu Ajansı olmak üzere birçok basın ve yayın kuruluşu tarafından yayımlanıyor. Ancak, Didim açıklarındaki Bulamaç Adası Türkiye Cumhuriyeti’ne ait ve 6 millik Türk karasularının içinde. Türk vatandaşı A.K., Türk Karasularının içinde ve Türk Adasında insan kaçakçılığı suçu işliyor ama yargılamayı paralel yargı; Yunan mahkemesi yapıyor. AKP Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile birlikte Türk yargısı bu paralel yargıya da sesiz ve tepkisiz kalıyor.”
Görüldüğü gibi,
Mesele, birkaç küçük adacık, kayalık meselesinin çok ötesinde bir “vatan” meselesidir…
Hayatî ekonomik çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir “egemenlik” hakkı meselesidir.
Konuya hassasiyet gösterdiği, Ege kıyılarından Avrupa istikametine doğru gür bir sesle, “işgalden vazgeçin” diye haykırdığı için Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i ve ona İzmir’den, Aydın’dan, Denizli’den, Manisa, Muğla ve bu illerin ilçelerinden destek veren Vatan Partilileri kutlamak, teşekkür etmek lâzım!
Tabi hükümetten de çok daha etkin girişimlerle 152 Türk adasındaki işgali engellemesini, adaların boşaltılmasının sağlanmasını, bu ada ve kayalıkların Türk toprağı, Türk vatanı olduğunu göstermesini bekliyoruz.
x x x
GÜNÜN Fotoğrafı, Mitinge giden iki vatandaş...