Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
12 Eylül
darbesinin başı, uzun bir ömür yaşadıktan sonra 98 yaşında öldü… Uzun ömürlü
olmasını, halkın kendisine şöyle dua etmelerine bağlıyordu: “Allah, benim ömrümden kessin Evren
Paşa’nın ömrüne eklesin”!
Kendisi
gitti “büyük eseri”, “tarihî eseri”, Anayasası duruyor…
Lâkin dünya
değişiyor… Dünya “darbe” yıllarının,
80’lerin dünyası değil…
2000’leri sürüyoruz ve dünya, her geçen gün baş
döndürücü bir hızla değişiyor…
Darbe’nin
1982 anayasası hükmünü sürdürse de dünyadaki değişim ona da yansıyor… Her gelen
iktidar, gerek kendi siyaseti, gerekse şartların dayatması sonucu değişiklikler
yaptı. Anayasa değişikliği yine gündemde, hep gündemde olacak… Ta ki bu “deli gömleği” tamamen değişinceye
kadar!
82
Anayasasındaki değişiklikler, kabulünden hemen 5 sene sonra yapılmaya başlandı…
87’deki ilk değişiklikle, “seçmen yaşı
indirilmiş, milletvekili sayısı 400’den 450 çıkarılmış”, en önemlisi
darbenin yasak koyduğu eski siyasetçilerin “siyaset
yasağı (halkoylamasıyla) kaldırılmıştı”.
O vakitler
iktidarda Özal’lı ANAP, Köşk’te de Evren vardı.
Daha sonra,
93’te, 95’te, 99’da Anayasa değişiklikleri yapıldı…
Son olarak
2010’da kapsamlı değişiklikler “halk oylamsıyla”
hayata geçirildi.
Bir de
bunların dışında bir “Anayasa paketi”
değişikliği yapıldı… En kapsamlı ve hürriyetleri en fazla genişleten değişiklik 2001 yılında yapılan değişiklik
olmuştur.
O dönemde
parlamentoda bulunan partilerin (DSP,
MHP, ANAP, DYP, RP) ikişer temsilci ile yer aldıkları bir “uyum komisyonu” kurulmuş, Anayasanın
başlangıç dâhil 33 maddesi, halk oylamasına gitmeden “uzlaşma” yoluyla değiştirilmiştir.
Avrupa Birliği’ne uyum sağlamak
amacıyla yapılan bu değişiklikler, “temel
hak ve özgürlükler”de çok olumlu değişiklikler getirilmiştir…
Bazılarını
hatırlatmak gerekirse; toplu işlenen
suçlarda hâkim önüne çıkarılma süresi 15 günden 4 güne indirilmiş, yakınlarına
haber verme zorunluluğu getirilmiştir. Arama, el koyma gibi müdahalelerin 24
saat içinde hâkim onayına sunulması kabul edilmiştir. Düşünce açıklamada ve
basında dil kullanımını engelleyen hüküm yürürlükten kaldırılmıştır. Adil yargılama
hakkı Anayasaya girmiş ve ölüm cezası kaldırılmıştır. Anayasa Mahkemesinin
parti kapatabilmesi için 3/5 çoğunluk şartı getirilmiştir. Millî Güvenlik
Kurulu’nun yapısı değiştirilerek siyasî iktidarın ağırlığı artırılmıştır.
Görüldüğü
gibi, “darbe Anayasası”ndaki en
özgürleştirici açılımlar, Meclis’e
en fazla partinin girdiği, iktidarda da 3’lü bir koalisyonun bulunduğu bir
dönemde yapılabilmiştir.
Demek
koalisyon dönemlerinde de çok önemli işler yapılabilmektedir. Şimdi daha da
olgunlaşan demokrasimizde koalisyondan korkmanın âlemi var mı?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Evrensel'den...
Ne ilginç! Günün en dikkat çekici
karikatürü 'EVREN’sel'den!