Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bu
kavram ve isimleri uzun yıllardır duyarız ve hep yarım yamalak bilgiler
verilir. Derli toplu bilgiyi Üniversitenin,
“Türk Siyasî Hayatı” adlı ders kitabında buldum.
Görmezden
gelsek de, karşı olsak da “cemaat” ve
“tarikatlar”ın gerek sosyal hayatta,
gerekse siyasal hayatımızda çok önemli etkileri var. Hâl böyle olunca, en
köklü, en derin, en fazla taraftarı olan cemaat ve tarikatların doğru
bilinmesi, doğru okunması lâzım. Merak konusu olduğunu bildiğim için bilgileri
sunuyorum:
“İslam dünyasının farklı bölgelerinde etkin
olan ve ulus-aşırı ağları sayesinde sömürgecilik karşıtı mücadelelerde de
yerini alan Nakşibendi tarikatı ve onun farklı kolları, Osmanlı döneminde de
hem siyaset hem de gündelik hayatta ağırlığını hissettirmekteydi.
Nakşibendiliğin, pasif bir dindarlıktan ziyade, aktif ve mücadeleci bir
Müslümanlığı savunması modernleşme sürecinde de varlığını sürdürmesini
sağlıyordu. Nakşilik, 14’ncü yüzyılın ortalarında (1350’ler), Buharalı Mehmet
Bahaüddin Nakşibend tarafından kurulmasından bu yana, çok farklı coğrafyalarda
insanları birleştirebilen tarihsel bir birikim oluşturdu. Bugün Türkiye’de
Nakşibendi tarikatı şemsiyesi altında toplanabilecek çok sayıda cemaat vardır.
Bunlardan en etkili olanının İskender paşa
Cemaati olduğunu söyleyebiliriz. Cemaat Mehmet Zahit Kotku etrafında gelişti. Kotku’nun
önceliği İslam’ın temel bilgilerini yeni kuşaklara aktarmaktı. Kotku, sıradan
insanlara ulaşabildiği gibi dönemin üniversite hoca ve öğrencilerine cazip
gelen bir dil de kullanıyordu. Müritleri arasında Necmeddin Erbakan ve Turgut
Özal da vardı. Erbakan liderliğinde, 1970’te siyasî hayatımıza katılan Millî
Nizam Partisi’nin de Kotku’nun tavsiyesiyle kurulduğu bilinmektedir.”
x x x
MEHMET ZAHİT KOTKU KİMDİR?
“Kafkas göçmeni bir ailenin oğlu olarak 1897’de
Bursa’da doğan Kotku, zamanla Nakşî Gümüşhanevî tekkesine bağlandı. 1952’de
tekkenin şeyhi olan Kotku, 1958’den itibaren faaliyetlerini Fatih İskender Paşa
Camiinde sürdürdüğü için bağlıları İskenderpaşa cemaati olarak tanınmaya
başladılar.
Kotku, 1980 yılında öldüğü zaman yerine
ilahiyatçı damadı Prof. Dr. Esad Coşan geçti. Turgut Özal liderliğindeki
Anavatan Partisi iktidarına denk gelen bu dönemde, cemaat bağlılarının sayısı
artmakla kalmadı, iş hayatı, siyaset ve bürokraside de etkisini hissettirdi.
28 Şubat 1997’de Refah Partisi ve İslamî
oluşumları hedef alan süreçte İskender Paşa Cemaati yurt dışına açılmaya
yöneldi. Cemaatin liderin Coşan, geçirdiği bir trafik kazasında Avustralya’da
ölünce oğlu Nureddin Coşan şeyhlik görevini üstlendi.”
Nureddin Coşan, 2011 seçimleri öncesinde; “Birleşsin güçler, defetsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda… Sefillere uşak olmayalım… Çünkü kölesiyiz, razı olsun âlemlerin Efendisi bizden!” şeklinde bir açıklama yapmış bendeniz de bu açıklamayı “Şuur Budur!” başlıklı yazımla değerlendirmiştim.
x
x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER'dan...