BİR:
Komünizm, hakikaten, insanlık adına, insanlığın kurtuluşu
adına bir alternatif olmak için masumane bir teori olarak mı tevlit etmiştir ve
kendisinden kanlı bir pratik, böyle olması iktiza ettiği için elzem mi
görülmüştür? Yoksa, insanın ruhunu çalarak, bozarak, çürüterek, insanlık
ailesini Siyonizm’in emrine vermek ve devletleri, ülkeleri, milletleri yok
ederek Siyonizm’in Yeryüzü Krallığının ikamesini kolaylaştırmak için mi böyle
bir teori ortaya atılmış ve bu teoriden kanlı bir pratik üretilmiştir? Normal
şartlarda, aklı ve kalbi bitevi işlek halde olan insanlık ailesi üzerinde
Komünizm’in asla ve kata hâkimiyet tesis edemeyeceği sonsuz aşikârdır.
Komünizm’den kanlı bir pratiğin üretilmesinin ardında derin bir bilinç vardır.
Çünkü Komünizm, insanlığa umut olarak doğmamıştır. Komünizm insanlığa ait kadim
ve kök değerleri tahrip ve tahrif etmek için doğmuştur, doğrulmuştur ve
Siyonizm’in Yeryüzü Krallığına giden yolda bir araçtır. Ama kitleler üzerinde
güya muzaffer olacakmış gibi bir algı yaratılarak, kitlelerin kopuşu
önlenmektedir. Manevi değerlerin ve milli kültürlerin yozlaştırılması iktiza
ediyor, öyleyse Komünizm yaşamalıdır. Çünkü Komünizm bunun için vardır,
insanlığa adalet, eşitlik, hürriyet getirmek için değil. Ahhh insanlık bir
idrak edebilse!
İKİ:
Sovyetler de hakikaten bir Ekim Devrimi yani Komünist bir
Devrim oldu mu? Yoksa örtülü bir Siyonist İhtilal yapılarak, Siyonizm’in gizli
egemenliği mi kökleştirildi, Moskof’un ciğerlerine sızmak için? Ahhh insanlık
bir idrak edebilse!
SİYON ŞEYTANI DER Kİ;
‘’hiçbir izahımızın boşuna yapıldığını düşünmeyin. Biz, Darwinizm’i de,
Marksizm’i de, Nihilizm’i de çok önceden dizayn etmiştik. Ürettiğimiz bu kalıp
fikirlerle kalıp insanlar var edeceğiz ve o insanlarla milletleri bir arada
tutan milli değerleri ayaklar altına alacağız.’’
NOT:
Bu sorular başka Devrimler içinde sorulabilirler!