ÇOK GARİP: İŞÇİ, İŞVERENE DEĞİL, SENDİKAYA KARŞI!

İsmail Hakkı CENGİZ - 26.05.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Türkiye’nin en öndeki sanayi sektörlerinden otomotiv fabrikalarında eylemler var…

Renault’da başladı… TOFAŞ’a, Türk Traktör’e sıçradı… Dün de Ford Otosan İnönü fabrikası işçilerinin eyleme katıldığı haberi geldi.

İlk eylemlerin adresi Bursa’daki fabrikalar… Buradaki on binlerce işçi, “eylemlerinin işverene değil, sendikaya karşı” olduğunu açıkladılar…

Memlekete bakın, iş ve işçi dünyasına bakın, ne hale gelmiş!

İşçi eylem yapıyor ama bizzat kendi “haklarını koruyacak” sendikasına karşı!

Çünkü sendika haklarını korumuyor, koruyamıyor… Çünkü büyük bölümü, işini-işlevini, sebeb-i hikmetini unutup “yandaş” hale geldi!

Nitekim bağlı oldukları Türk Metal Sendikası, işçilere, “sizin derdiniz ne?” diye soracağına, işverenden evvel, “işbaşı yapın” çağrısında bulundu.

İşçiler ise sendikayı muhatap almadıklarını, “istifa edeceklerini” bildirdiler.

x   x   x

DÜNYA DEĞİŞİYOR, DİL-TERİMLER-KAVRAMLAR DEĞİŞİYOR

Peki, işçi eyleme geçti de ne yapıyor?

“Grev”e mi çıktı?

Hayır!

Kaç gündür yapılan eylem için hiç “grev” sözcüğü geçmedi!

Öyleyse, ne yapıyorlar?

“İş bırakma eylemi”!

Aynı şey değil mi?

Demek ki değil!

Sanırım, sendika destekli, sendikanın aldığı bir kararla iş bırakılırsa onun adı “grev” oluyor!

Şimdi yapıldığı gibi, işçi kendi inisiyatifiyle işi durdurursa, onun adı “iş bırakma” oluyor.

Görüldüğü gibi terimler değişiyor, çünkü dünya değişiyor…

Peki, işçiler, sendikalarından nasıl istifa edecekler?

Cevap İnönü’deki işçilerden geliyor: “Herkes e-devlet şifresini aldı, sendikayı bırakıyor.”

Demek ki nasılmış? E-devlet şifresiyle!

Arkadaş, bu internet her şeyi değiştiriyor… Yeni bir dünya kuruyor… Buna ayak uydurmak zorundasınız… Yoksa çok gerilerde kalacaksınız… Dahası, internetle barışık olmayanın işleri yavaşlayacak, aksayacak, bazı işlerini hiç yapamayacak… Görüldüğü gibi, internet “dil”i, terimleri değiştiriyor, ihtiyaçları farklılaştırıyor.

Ben sendikaya, derneğe, birliğe, kısaca “örgütlenmeye” taraftarım… Ama “örgüt” örgüt olmaktan çıkıyorsa, benim haklarımı korumuyorsa, öyle sendikayı ne yapayım?

 

x   x   x

SORUMLULUK

Hukukun en büyük sorumluluğu toplumun en zayıf üyesini korumaktır. Güçlü nasıl olsa kendini korur!

Amerikan özsözü

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan...



Tarih: 26.05.2015 Okunma: 689

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Cengiz

30.07.2014 - 05:31

Yazıyı sonuna kadar okumakla birlikte "aptal olmadığımdan emin" olamıyorum. Diyelim ki aptal değilim, söz konusu yayınlar hakkında ne yapılabilir!!! Sorun, yayınlarda değil, beynini kullanmayanlarda... Sanırım, mesele, insanı, "beynini kullanmaya nasıl ikna edebiliriz"de düğümleniyor. Bugün, Tvitter'da Bediüzzaman'a atfedilen bir cümle vardı: "Siyasi tarafgirlik o kadar kötüdür ki, kişiye şeytanı melek, meleği şeytan gösterebilir". Hal tam da böyle değil mi? Melek gibi görünenlerin haddizatında şeytan olduğunu kalabalıklara nasıl anlatacağız? Selâmlar...

Osman Yıldız

30.07.2014 - 10:54

İsmail bey
Aptal yerine konduğumu gördüğüm her yazıya anında müdahale ediyorum. Sonuç alıyor muyum hayır.
Haberleri düzeltiyorlar.
Dün İŞİD İÇİN İSTANBUL'DA CİHAD ÇAĞRISI başlıklı habere benim tepkimle haberin başlığını değiştirdiler.
İnsanları aptal yerine koyarak yazı yazan köşe yazarlarının başta Ahmet hakan Çoşkun olmak üzere Altaylısı, Bekir Çoşkun'u, Cevizoğlusu gibi bir çoğu beni sosyal medyada engellemiş durumda.
Osman Yıldız tek olmasa yanlış gördüğümüze cevap veren bir geleneğimiz olsa ne olur ki?
Demokrat gibi görünen haber siteleri Radikal, Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Zaman, Haber7, inanması zor ama habervaktim gibi siteler benim yorumlarımı yayınlamazlar.
Bunu da değişik platformlarda bir kaç kez ispatladım.
Benim ispatladığımı görenler aptal olduğu için hiç bir şey anlaşılmadı.
Saygılarımla

İsmail Hakkı Cengiz

30.07.2014 - 05:31

Yazıyı sonuna kadar okumakla birlikte "aptal olmadığımdan emin" olamıyorum. Diyelim ki aptal değilim, söz konusu yayınlar hakkında ne yapılabilir!!! Sorun, yayınlarda değil, beynini kullanmayanlarda... Sanırım, mesele, insanı, "beynini kullanmaya nasıl ikna edebiliriz"de düğümleniyor. Bugün, Tvitter'da Bediüzzaman'a atfedilen bir cümle vardı: "Siyasi tarafgirlik o kadar kötüdür ki, kişiye şeytanı melek, meleği şeytan gösterebilir". Hal tam da böyle değil mi? Melek gibi görünenlerin haddizatında şeytan olduğunu kalabalıklara nasıl anlatacağız? Selâmlar...

Osman Yıldız

30.07.2014 - 10:54

İsmail bey
Aptal yerine konduğumu gördüğüm her yazıya anında müdahale ediyorum. Sonuç alıyor muyum hayır.
Haberleri düzeltiyorlar.
Dün İŞİD İÇİN İSTANBUL'DA CİHAD ÇAĞRISI başlıklı habere benim tepkimle haberin başlığını değiştirdiler.
İnsanları aptal yerine koyarak yazı yazan köşe yazarlarının başta Ahmet hakan Çoşkun olmak üzere Altaylısı, Bekir Çoşkun'u, Cevizoğlusu gibi bir çoğu beni sosyal medyada engellemiş durumda.
Osman Yıldız tek olmasa yanlış gördüğümüze cevap veren bir geleneğimiz olsa ne olur ki?
Demokrat gibi görünen haber siteleri Radikal, Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Zaman, Haber7, inanması zor ama habervaktim gibi siteler benim yorumlarımı yayınlamazlar.
Bunu da değişik platformlarda bir kaç kez ispatladım.
Benim ispatladığımı görenler aptal olduğu için hiç bir şey anlaşılmadı.
Saygılarımla