Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Kur’an-ı Kerim cismen ve maddeten meydanda yoktu… Ama HDP milletvekili Altan Tan’ın sözlerinde vardı, hem de çok kuvvetli ve iddialı bir biçimde vardı!
Tan, Kur’an’ı ellerinden ve dillerinden düşürmeyen iktidar zirvelerine, “Gelin, Kur’an-ı Kerim’i hakem yapalım” diye seslendi… Tan, mukaddes kitabımızı ilginç bir “işlev”le ilişkilendiriyor, sorunları O’nun hakemliğinde konuşalım, O’nun hükümleriyle çözelim diyordu. Kendilerini “dinden imandan uzaklaşmak”la suçlayan, AKP’ye, öyle olmadığını kanıtlamaya çalışıyor, iktidar partisini Kur’an’ın hükümlerine uyma konusunda samimiyete davet ediyordu.
Kutsal kitabımız seçim meydanlarına çıkarılınca bu gibi tartışmalar da kaçınılmaz oluyor… Bundan kaçınmak lâzım! Kur'an'ı ve dini siyasete alet etmemek, politika dışında tutmak, sorunları demokratik ilkelerle, hukukun üstünlüğü çerçevesinde çözmek gerekir!
x x x
ASIL, BAYRAK ÜZERİNDE DURMAK İSTİYORUM
Kendimi bunu yapmaya, biraz da mecbur hissediyorum. Çünkü HDP’nin geçen yıllardaki “nevruz” kutlamalarında, “Yüzbinlerce kişilik kalabalıkları topladığı halde, meydanlarda bir tane TC bayrağı göremediğimizi” yazmış, eleştirmiştim.
HDP etkinliklerinde “bayrak göremediğimizi” yazıyorsak, “bayrak görebildiğimizi” de yazmalıyız.
Geçen haftalarda, Ege’de yapılan HDP mitinglerinde de Türk Bayrağını dalgalandırılmış ve bayrağı taşıyanlar, “Bizim bayrakla bir meselemiz yok” mesajını dile getirmişlerdi.
İstanbul mitinginde ise, hakikaten dikkati çekecek kadar fazla miktarda ay-yıldızlı bayrak dalgalanıyordu… İşin en sevindirici tarafı, bu dalgalanmanın kitlelerde bir alerji yaratmamasıydı. Bu, görüntü bendenizi çok memnun ve mutlu etti.
BBC Türkçe muhabiri, elinde, “Biz bayrağa değil, sisteme karşıyız” pankartı taşıyan Ekrem Elçioğlu’na, “Neden?” diye sormuş. Elçioğlu, “Biz sadece Erdoğan’ın sistemine karşıyız. O bayrak bizim de bayrağımız. Sadece onların değil. Artık anlasınlar, hep beraberiz. Hepimiz birlikte yaşamak istiyoruz.”
Söylenmesi gereken bunlar… Olması gereken bu!
Bu topraklar üzerinde beraber yaşayacaksak, bu anlayış yaygınlaşmalı…
Huzurun, barışın temeli; “ortak değerleri” birlikte benimsemek ve onlara saygı göstermektir.
HDP mitinginde sadece çok miktarda ayıldızlı bayrak görmekle kalmadık… Bazı bayraklarda Atatürk portresi de vardı.
Bu görüntü, bize “barış, huzur ve birlikte yaşama iradesi” bakımından umut verdi.
Eğer aynı görüntüyü Diyarbakır’daki, Mardin’deki toplantılarında da görebilirsek, HDP, gerçekten “Türkiye Partisi” olduğunu kanıtlamış olacak. Huzur ve barış umudumuz zirve yapacak! O vakit, sadece %10 barajını değil, zihinlerdeki “manevî” barajları da yıkabilir.
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER'dan...