Batı'dan Doğu'ya talimat gidiyor. Oyunuz o partiye. Vallahi, billahi, tallahi yalan değil bu. Hangi partiye? Siyonistin kurşununu ayrım yapmadan bu toprakların üzerinde yaşayan herkese yağdıran, okul, cami, kurs yakan, cami imamlarını namaz çıkışında katleden ve bu ülkenin teminatı olan askeri ve polisi sırtından vuran o partiye. Peki nasıl oldu bu? Hani Önder'in ismi Güneş'in doğduğu tüm topraklara duyurulmak isteniyordu. Hani dava insanlık davasıydı. Ne oldu da, nasıl oldu da, hangi duygu ve düşünce de buluşuldu da böyle oldu? Ha terörizmi reddetseler, kardeşlerimizin ruhlarına muhalif olmasalar, kardeşliği bilseler, Haçlılarla arka planda bir olmasalar, bu toprakların ve milletin birliğine, bütünlüğüne eyvallah çekseler tamam diyeceğim ama böyle bir emare yok. Bilakis bu millete, bu devlete, bu ümmete, bu dine ne kadar düşman ve yabancı unsur varsa kucak kucağalar. Yerli maşa olan Beyaz Efendilerin çıkarlarına figüranlık yapıyorlar. Hayır efendim böyle bir şey asla kabul edilemez. Allah, Önder, Kitap diyenler ve bunu samimiyetle diyenler böyle bir şeye yeltenmezler. Bir insan aklını ipoteğe verirse, duygularını iptal ederse, her şeyi bir bilenin olduğunu sanırsa, Allah, Önder, Kitap bilincinden uzak olursa işte böyle oluyor maalesef. YAZIK! Her şey koca bir hiç, koca bir yalan. İşine nasıl geliyorsa öyle. İlke yok, hedef yok, duruş yok, yol yok, yön yok. Bir kafa, bin surat. Demek ki, küçücük bir dünya çıkarı için, küçücük bir yavrunun katline ferman yazanlarla aynı yola girilebiliyormuş. Mesele; oy değil, parti değil, bu anlaşılmalı ilk evvelde. Mesele; kanlı ve kirli yapılara hangi masatla, niçin, nasıl, hangi emirle payandalık yapıldığıdır. Derin bir meseledir. Bu milletin çocukları dava diye neye inandıklarını çok iyi düşünmelidirler.
BU NASIL İŞ?...
Özgür DENİZ - 13.06.2015
Tarih: 13.06.2015
Okunma: 682
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.