MÜSLÜMANLARIN GÜNAHI...2...

Özgür DENİZ - 05.10.2008

Din kimseye mal yığ demez. Bunu yapmak için her türlü zulme, sömürüye ve ahlaksızlığa sessiz kal demez. Nesline yetecek kadar mülk iddihar et demez. Bunu yapmak içinde muazzam bir statüko oluştur demez. Ahlaklı ol, yaşa ve ahlakı yay der. Kitabı öğret ve kitaplı bir toplum kur der. Ama Firavunlar, Karunlar ve Belamlar kolayca kullaştırabilecekleri kitapsız ve cahil bir toplum ister. Kendisini sorgulamayacak, yönetiminden hesap istemeyecek, her denileni sorgusuzca ifa edecek, biteviye üretecek ama fazla tüketmeyecek ve ürettiğinden pay istemeyecek, verilenle iktifa edecek bir kitle ister. Sürekli oy verecek ama karşılık istemeyecek bir kitle. İşte böyle sefil beyinli, doymak bilmez, ruhbancı Firavunlar, Karunlar ve Belamlar bu hale getirdi bizi. Yoldan sapıttılar bizi. Yolumuzda uyuttular bizi.

 

 

Bu ülkeyi Fetullah’ın müritlerine bırakmayın. Yaşama zevkimizi zehirletmeyin. Ben bu ülkede ki samimi solculara ve samimi dindarlara bitevi küfrediyorum. Ulan bir ortak noktada buluşup ta insani bir sistem kuramadılar. Olmayacak şeylerde inat ettiler. Küçük şeylere takılıp güzel bütünü göremediler. Solcular, ailesiz, devletsiz, vatansız ve mutlak mülksüz bir toplumun asla olamayacağını düşünemediler. İktidarı elde edince karşı oldukları olgulara haddinden fazla ehemmiyet verdiler ve söylemleriyle iflah olmaz tenakuza düştüler. Müslümanlarda, direnmeden, başkaldırmadan özgürlüğün hayal olduğunu ve mutlak mülkiyetle bir toplumun huzurlu ve mutlu olmasının imkânsız olduğunu düşünemediler.  Müslümanlar otoriteyi elde edince mantığı ve ahlakı tatil ettiler ve söylemlerinin tersini yaparak iflah olmaz bir tenakuza düştüler. Hâlbuki otoritenin sesi mantığın kurallarıyla mütenasip olmalıydı. Bunu idrak edemediler. Aksinin zorbalığı intaç edeceğini ihsas edemediler. Gürültülü ve kirli bir dünyada sessiz, huzurlu ve nezih bir ortam yaratamadılar.

 

 

Hâlbuki yaşanmayacaksa şayet kitap niye var? İslam’a göre bir toplum kurulamayacaksa dinin toplumsal proje sunmasının anlamı nedir? Niçin adil olmak için imkâna sahip olanlar adalet için dövüşmüyorlar? Ben bu dördüncü tür yaratıklarla aynı cenneti nasıl paylaşabilirim? Oysa adalet gecikmez, gecikmemeli ki gecikirse adalet olmaz. Mesela bir cumhurbaşkanının bir başbakanın adalet için samimice ve onurluca dövüşmesine ve bu konuda toplumsal öncü olmasına mani nedir ki? Yoksa menfaat için adalet mücadelesinden imtina etmek veyahut kaçmak insani midir?

 

 

Herkes şeffaf olmalı, içtenlikli ve samimi olmalı. Dürüst dövüşmeli. Solda dini tanımalı, din ahlakının yücelticiliğini ve dirilticiliğini idrak etmeli. Din niye yok edilmek istenir ki? Maddi düşünen ve maddeye hükmeden baronlar öyle istediği için mi? Oysa dinsiz kalan bir fert öteyi öteleyip berinin içinde kaybolup ruhsuzlaşacak, et yığınına dönüşecek ve o kan emici baronların zavallı ve sefil birer kuklası ve tüketicisi olacak. Onun adına çalışacak, vuracak kıracak dökecek. Sigara, kerhane, kumarhane, uyuşturucu baronlarının dünya hükümranlıklarının idamesini sağlayacaklar ve zevkte zirve yapmalarının yolunu açacaklar.

 

 

Evet, kitap gibi bir hayat yaşamak çok güç belki ama kitabı rehber alarak bir hayat yaşamak çok basit ve kolay.  

 

DESTEKLEYİCİ MÜLAHAZALAR:

 

1. Otoritenin icrası mantığın iknasını ve ruhun tasdikini şart koşar, koşmalıdır. Yoksa zorbalığı, sömürüyü tevlit eder.

 

2. Düşmanın kulvarında at koşturursunuz, kazandığınızı düşünürsünüz. Kulvara ısınırsınız. Düşmanın oyununu oynamaya başlarsınız. Ama kaybedersiniz, kaybettirilirsiniz. Son tahlilde, kendinizi kaybedersiniz.

 

3. Ubudiyet toprağında direniş tohumları ekmeyenlerin toplumsal sarsılmalar beklemeye hakkı yoktur. Firavun(zor), Karun(zer), Belam(tezvir) şebekelerini devirmek için zihin tarlasına diriltici direniş tohumları ekilmeli ve derinlik kazandırılmalı ki, derin ve keskin toplumsal sarsılmalar hâsıl olsun.

 

4. En olumsuz koşullar düşünülerek harekete geçmeli ve en iyi umulmalı. Umutla beklemeli beklenileni.

 

5. Özgürlük sarayının kilidini açacak yegâne anahtar; kelime. Korkuyoruz kelimelerden. Korktukça da tutsağı oluyoruz, korku imparatorlarının.

 

6. Devlet, devlet olmak ve bekasını rasih temeller üzerine inşa etmek istiyorsa, reayasını en asil şekilde idare edecek sistemi keşfetmelidir bilakis isyanlara hazır olmalıdır.

Tarih: 05.10.2008 Okunma: 665

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?