TÜRK MİLLETİNİN DİRİLİŞİ ÜMMET-İ MUHAMMEDİN DİRİLİŞİDİR...

Özgür DENİZ - 18.06.2015

Bu dine, bu millete, bu devlete, bu vatana sahip çıkın lütfen. Şeytanların tuzaklarını bozun, tezgâhlarını parçalayın. Dirilin, birlik olun, direnin. Bu milletin birlik bağını bozmak, kardeşliğini yok etmek ve bu milleti paramparça edip şeytanlara yem etmek istiyorlar. Bu vatanı parçalamak, kaynaklarını yağmalamak ve bu milleti köleleştirmek istiyorlar. Kadim bir davadır, kavgadır bu. Ya yeneceğiz ve var olacağız ya da yenileceğiz ve yok edileceğiz. Buna fırsat vermeyin. Müslüman Türk Milleti biterse, tüm insanlık düşer. Bunu maalesef idrak edemiyoruz. Çok sığ ve basit düşünüyoruz. Sıradan yaşıyoruz. Kavgasız, davasız, idealsiz, hayalsiz bir kalabalık olmuşuz adeta. Ruhsuz beden anlamsızdır. Bedenin güçlü olması için sağlam bir ruhun olması gerekir. Yeniden kadim ruha dönün ve o ruhla yaşayın. Çünkü o ruhtur bizi yeniden diriltecek olan şey. Herkes kendisi bilir ama bu milletin üzerine melun tezgâhlar düzenliyorlar. Şeytanların olmadığı yer yok. Her şeytan farklı farklı yerde olsa da aynı gaye için hareket ediyorlar. Her şeytan vazifesini yapıyor, bulunduğu yerden bilgileri topluyor, büyük şeytana veriyor, büyük şeytan o bilgilerle yeni tezgâhlar düzenliyor ve herkes bulunduğu yerde kendi üzerine düşen şeytanlığı yapıyor ve böylece içten içe zayıflatılıyoruz. Bizde vazifemizi namusluca, adam gibi yapmalıyız. Birbirimizi yiyeceğimize şeytanlarla mücadeleye hasretmeliyiz kuvvetimizi. Türk Milleti’nin varlığı, Ümmet-i Muhammedin varlığı demektir. Bu millet bitirildiği zaman, ümmetin ayakta kalması imkânsızdır. Allah, Önder, Kur’an, Vatan ve Namus aşkına, bir DİRİLİŞ’te ki bu milletin özüne bakın, bir de zaman içinde bugünlere gelen ve bugünkü halde olan bu milletin haline bakın. Ağlamamak elde mi? Biz nasıl geldik bu hale? O kadim ve kutsal ruhu nasıl ve nerede kaybettik? O birliği, dirliği, dostluğu, kardeşliği, kuvvetli ve sağlam bedeni ne zaman ve nerede bıraktık? O, düşmana korku, dosta umut olan cesareti ne ara yitirdik? İnşallah içine girdiğimiz ay, düşünme, tefekkür etme, anlama, kadim ruhu kuşanma ve dirilme ayı olur.
Tarih: 18.06.2015 Okunma: 683

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?