NOT 1: Belediyelerin, milletin
hizmetine transfer etmesi gereken paraları, üç dört tane malı höykürtmek
için transfer etmesi, kaynakların talan edilmesidir, gariplerin
hakkının hoyratça çarçur edilmesidir ve o şehir halkına ihanettir. O
paranın kaynağı ne olursa olsun, o para ne için ayrılmış olursa olsun,
bir yolu bulunup halkın hizmetine yönlendirilmelidir. Bu ülkeye, bu
devlete, bu millete zerre miskal hayrı, faydası olmayan, bilakis ciddi
düzeyde zararı olan mallara, asalaklara bu milletin hakkını vermek
namussuzluktur, haysiyetsizliktir, ihanettir. O şehirlerin halkları,
böyle bir şeye tevessül eden hainlere gereken cezayı zamanı geldiğinde
muhakkak vermelidir, mülkünü ve namusunu korumalıdır. Bilakis, bu
ihanet, bu talan ilelebet sürüp gidecektir. Duruma el koyacak olan
halkın ta kendisidir. Zira milletimiz böyle böyle yozlaşmakta,
değerlerinden kopmakta ve kimliğini, özünü kaybetmektedir. Bir hiç
olanlar, milletin karşısında hepleştirilerek millete örnek gibi
sunulmaktadır. Bu da ayrı bir ihanettir. Herkes haddini bilmeli, kendine
gelmelidir.
NOT 2: Sivas şehrimizde bir
ihanete yeltenme durumu varmış, Lütfi Şehsuvaroğlu beyefendi bunu
yazdığı bir yazıda dile getirdi. Hakikaten katıksız bir ihanettir bu.
Devlet bu işe dur demeli, başkana da haddini bildirmelidir. Hiçbir kimse
kafasına göre hareket edememelidir. Devlet diye bir şey varsa, en son
karar merci o olmalıdır. Ben yaptım olduyla işler olmaz. Bu milletin, bu
devletin, bu toprakların mayasına mugayir harekete asla izin verilemez,
verilmemelidir, haddini aşmaya çalışan her kim olursa olsun haddi
bildirilmelidir. Temiz ve onurlu insanların yaşadığı bir şehre turizm
adına Siyonizm reklamı kokan şeyler yerleştirmeye yeltenmek bu
toprakların ruhuna ihanettir. Bu ihanete de dur denilmelidir. Hem devlet
demelidir, hem halk demelidir.
NOT 3: 12 Eylül şehidi Mustafa
Pehlivanoğlu’nun ailesi malum bir cahilin malum bir müdahalesini
engellemiş. Zira böyle bir şey o şehidin ruhunu muazzep etmek olurdu. Bu
yüzden ailenin şerefli duruşlarını, asaletlerini yerin dibine gömmeme
iradesi göstermelerini aklen ve kalben takdir ediyorum. Zira herkes
analık yapamaz ve analığa da layık olamaz. Analık mukaddes bir şeydir,
yürek ister, cesaret ister, yüksek bir karakter ister, değer sahibi
olmak ister. Herkesin, herkesin anası olduğu, olabildiği bir ülkede;
herkes, bazılarının anası olamaz, olmamalı, oldurulmamalıdır ve öyle de
olmuştur. Toplum indinde itibar sahibi, karakterli, değer sahibi birisi o
şehidin annesini canlandırabilir pekâlâ.
NOT 4: Özel de Türk Milletinin,
genel de Tüm İslam Âleminin ve tüm dostlarımızın Mübarek Raman
Bayramlarını canı gönülden kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni
ederim. İnşaAllah, uyanışa, dirilişe, kurtuluşa, vahdete, tevhide vesile
olsun. Allah, Ümmet-i Muhammed’e basiret, feraset, cesaret, manevi
direniş ve yerinde maddi direniş nasip etsin. Âmin.
4 NOT...
Özgür DENİZ - 16.07.2015
Tarih: 16.07.2015
Okunma: 679
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.