4 NOT...

Özgür DENİZ - 16.07.2015

NOT 1: Belediyelerin, milletin hizmetine transfer etmesi gereken paraları, üç dört tane malı höykürtmek için transfer etmesi, kaynakların talan edilmesidir, gariplerin hakkının hoyratça çarçur edilmesidir ve o şehir halkına ihanettir. O paranın kaynağı ne olursa olsun, o para ne için ayrılmış olursa olsun, bir yolu bulunup halkın hizmetine yönlendirilmelidir. Bu ülkeye, bu devlete, bu millete zerre miskal hayrı, faydası olmayan, bilakis ciddi düzeyde zararı olan mallara, asalaklara bu milletin hakkını vermek namussuzluktur, haysiyetsizliktir, ihanettir. O şehirlerin halkları, böyle bir şeye tevessül eden hainlere gereken cezayı zamanı geldiğinde muhakkak vermelidir, mülkünü ve namusunu korumalıdır. Bilakis, bu ihanet, bu talan ilelebet sürüp gidecektir. Duruma el koyacak olan halkın ta kendisidir. Zira milletimiz böyle böyle yozlaşmakta, değerlerinden kopmakta ve kimliğini, özünü kaybetmektedir. Bir hiç olanlar, milletin karşısında hepleştirilerek millete örnek gibi sunulmaktadır. Bu da ayrı bir ihanettir. Herkes haddini bilmeli, kendine gelmelidir.

NOT 2: Sivas şehrimizde bir ihanete yeltenme durumu varmış, Lütfi Şehsuvaroğlu beyefendi bunu yazdığı bir yazıda dile getirdi. Hakikaten katıksız bir ihanettir bu. Devlet bu işe dur demeli, başkana da haddini bildirmelidir. Hiçbir kimse kafasına göre hareket edememelidir. Devlet diye bir şey varsa, en son karar merci o olmalıdır. Ben yaptım olduyla işler olmaz. Bu milletin, bu devletin, bu toprakların mayasına mugayir harekete asla izin verilemez, verilmemelidir, haddini aşmaya çalışan her kim olursa olsun haddi bildirilmelidir. Temiz ve onurlu insanların yaşadığı bir şehre turizm adına Siyonizm reklamı kokan şeyler yerleştirmeye yeltenmek bu toprakların ruhuna ihanettir. Bu ihanete de dur denilmelidir. Hem devlet demelidir, hem halk demelidir.

NOT 3: 12 Eylül şehidi Mustafa Pehlivanoğlu’nun ailesi malum bir cahilin malum bir müdahalesini engellemiş. Zira böyle bir şey o şehidin ruhunu muazzep etmek olurdu. Bu yüzden ailenin şerefli duruşlarını, asaletlerini yerin dibine gömmeme iradesi göstermelerini aklen ve kalben takdir ediyorum. Zira herkes analık yapamaz ve analığa da layık olamaz. Analık mukaddes bir şeydir, yürek ister, cesaret ister, yüksek bir karakter ister, değer sahibi olmak ister. Herkesin, herkesin anası olduğu, olabildiği bir ülkede; herkes, bazılarının anası olamaz, olmamalı, oldurulmamalıdır ve öyle de olmuştur. Toplum indinde itibar sahibi, karakterli, değer sahibi birisi o şehidin annesini canlandırabilir pekâlâ.

NOT 4: Özel de Türk Milletinin, genel de Tüm İslam Âleminin ve tüm dostlarımızın Mübarek Raman Bayramlarını canı gönülden kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederim. İnşaAllah, uyanışa, dirilişe, kurtuluşa, vahdete, tevhide vesile olsun. Allah, Ümmet-i Muhammed’e basiret, feraset, cesaret, manevi direniş ve yerinde maddi direniş nasip etsin. Âmin.
Tarih: 16.07.2015 Okunma: 679

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?