Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
32 kişinin öldüğü, 100’den fazla yaralanmanın meydana geldiği patlama IŞİD’in üstüne kaldı!
Peki, “eylem”i IŞİD üstlendi mi?
Hayır!
Çok garip: Suruç’taki patlamanın olduğu saatlerde, sınırın 10 kilometre ötesinde, Kobani denilen yerde de bir patlama oldu… O patlamada 4-5 kişinin öldüğü söylendi. Kobani’deki eylemi IŞİD anında üstlendi. İşin daha garibi; Kobani’de kendisine karşı eylem yapıldığı iddiasını, bizzat PYD yalanladı! IŞİD’in üstlendiği o eylemin, “bir kaza sonucu” meydana geldiğini bildirdi. (İMC TV, 20 Temmuz)
Gariplikler birbirini takip etti:
Neredeyse, 2 senedir askere saldırmayan PKK, aynı gün bir uzman onbaşı’yı şehit etti, 2 askeri yaraladı…
Adıyaman’da 2 polis memurunu evlerinde öldürdü…
Diyarbakır’da polislere saldırdı… Bir polis şehit oldu, 2 polis yaralandı…
Sınırın Suriye tarafından askerlerimize ateş edildi… Bir astsubay şehit oldu, 4 asker yaralandı… Bu eylemi de IŞİD’in üstlendiğine dair bir “emare” yok ama IŞİD’in yaptığını hemen anladık. Çünkü ateş IŞİD bölgesinden gelmişti. Nitekim yapanlar vuruldu.
Ve…
Türkiye, Suriye’ye hava kuvvetleriyle girdi… “IŞİD mevzilerini bombaladı”!
Aylardır IŞİD üzerine, bitürlü “sorti” yaptırılamayan Türkiye, IŞİD’le savaşa sokulmuş oldu. “İngiliz Basını, ‘Türkiye IŞİD’le savaşa katıldı’ diye başlık attı.” (Yeniçağ, 25/07)
Böylece, “Maksat” hâsıl oldu!
Ama kimin maksadı?
Ne iktidarın, ne muhalefetin!
İngiliz’in, Amerika’nın, İsrail’in!
Elbette Türkiye, Suriye’ye kara birliklerini falan sokacak değil… Lâkin başına IŞİD gibi bir belayı doladılar ve bu bela yurtiçinde huzurumuzu bozmaya, enerjimizi tüketmeye aday!
x x x
KAOS DA, SAVAŞ DA İKTİDARIN ALEYHİNEDİR
Suriye’ye hava harekâtı yapıldı diye yanal kanalların ağzı kulaklarında…
Manşetler, iri puntolarla “savaş tamtamları” çalıyor…
Uyanın!
Savaş, “kaos” demektir!
Kaosun kime fayda sağlayacağı, kimi sallayacağı, kimi götüreceği hiç belli olmaz!
Ayrıca, vatandaş huzur peşinde… Evlatlarının öleceği, cenazelerin geleceği, anaların ağlayacağı “savaş”ı neden istesin, savaşa girdi diye iktidara neden destek versin?
x x x
ABİ, BENİM DURAĞA DAHA VAR MI?
İzmir’deki faaliyetleri ve problemlerinden beni haberdar eden bir görme engelimizin feryadını sunuyorum:
“Her gün yollardayız. Görmeyen biri olarak kendimizi geliştirerek hayatımıza yeni renkler katmaya çalışıyoruz. Ancak bizim hızımıza Kent yaşamı ayak uyduramıyor. Otobüs durağına geliyoruz. falanca otobüs gelince bana haber verir misiniz? O da ne benim sorduğum kişinin otobüsü gelmiş ve çoktan gitmiş. belki benim otobüsümde geldi ancak adam gidince bizde buralarda kalakaldık. Neyse zar-zor yine birilerine soruyoruz ve Otobüse biniyoruz. O da ne yeni bir sürpriz. bir ara Otobüsün nereye geldiğini söyleyen bir sistem vardı şimdi İzmir’de nereye geleceğimizi nereye geldiğimizi bildiren sesli uyarı sistemi benim bindiğim bütün Otobüslerde çalışmıyor. bu sistem görmeyenler şehre yeni gelmişler okuma yazma bilmeyenler için çok güzel bir sistemdi. Artık İzmir’de bir çok Otobüste bu sistem çalışmıyor. Neyse bindik otobüse şoföre kaptanım falanca durağa gelince bana haber verir misiniz? Kaptan sağ olsun, tabi abi, veririm diyor. Adam bir çok yolcuyla uğraşırken eyvah abi senin durağı geçmişiz diyor neyse beni ilk otobüse bindiriyor. Bu ve buna benzer birçok olayı yaşıyoruz. Bir gün falanca Caminin önünde ineceğim demiştim yolcularda beni ilk gördükleri Camiinin önünde indirmeye kalkmışlardı. Neyse ben Caminin adını sordum da yeni bir yol macerasından kurtuldum. Engelsiz İzmir diye yola çıkan Belediyemiz biz görmeyenlerin bu otobüslerdeki sesli uyarı sistemini çözeceğine inanıyoruz.”
Salih Arıkan
Gönüllümüz olur musun?
https://www.youtube.com/user/beyazayizmir/playlists
TÜRKİYE BEYAZAY DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ İLE İLGİLİ TÜM ETKİNLİK DUYURU VE HABERLERİMİZE FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.
https://www.facebook.com/turkiyebeyazaydernegiizmirsubesi
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİÇAĞ’dan, 24 Temmuz...