Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’si ile bu toprağın temiz vicdanlı, asil yürekli, kavruk yüzlü çocukları uyanın artık! Bir daha bu topraklarda gün garip doğup, hüzünlü batmasın. Semalarımızda kurşun sesleri değil, kadim kardeşliğin ve mutlak birleştirici barışın türküleri yankılansın. Silahlar birbirimize değil, düşmana doğrulsun. Düşman ezilsin, yok olun, def olsun. Bizler biz bize kalalım ve tat alarak yaşayalım hayatlarımızı. Biz ölüyoruz, yaşayan düşmanlar oluyor. Düşmanları yaşatanları da, düşmanları da yaşatmayalım. Tek can ve tek fikir olalım, güç bulalım ve oyunları bozalım. Hiç kimse bizim kanlarımız, terlerimiz ve yaşlarımız üzerinden kendilerine servet üretemesinler. Birileri gülerken, bizler ağlamayalım. Çocuklarımız kara kışlara uyanmasınlar. Bahara uyansınlar, güneşe uzansınlar, kan akan nehirlerde değil çağıldayan, sevgi akan ve temizleyen nehirlerde yıkansınlar. Nasıl geldik bu hale biz? Nasıl getirildik bu kahpe oyuna? Nasıl vurur olduk birbirimiz apansız? Bu el bizim elimiz değil kardeşlerim! Kan kokan kurşunları sıkan eller, o elleri tetiğe uzandıran vicdanlar bizim elimiz, vicdanımız olamaz. Biz ölürken, bizim umutlarımız sönerken, hayatlarımız son bulurken, inanın bir yerlerde birileri şampanya patlatıp, kahkahalar eşliğinde bizim acılarımızı izliyorlar keyifle. O kahpelerin keyiflerini kaçıralım kardeşlerim. Artık makûs talihimizi değiştirelim. Zalimleri bu topraklardan sürelim. Yeniden özümüze, kadim kardeşliğimize, türkülerimize, şarkılarımıza dönelim.
VİCDANIN ÇIĞLIĞI...
Özgür DENİZ - 03.08.2015
Tarih: 03.08.2015
Okunma: 679
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.