MEDENİYETLER ÇATIŞMASINA REDDİYE...5...

Özgür DENİZ - 07.10.2008

                                                      …5…

Batı Medeniyetinin, şeytanla teşrik-i mesai yaparak, insanı aldattığını ve anlamsızlığın girdabında derin acılara garkettiğini ifade etmiştik. İslam ise, insanı bir bütün olarak ele almakta, anlama çağırmakta ve değer vermektedir. Belli sorumluluklar yüklemekte, aslını, varlık gayesini ve görevlerini hatırlatmaktadır. Fakat Yüce İslam’ın bu derin ikazı, Batının tüketim kültürüyle yoğrulan insana ağır geldiği için, kolayca anlamsızlığa ve hazırcılığa kaçmaktadır. Zevkler ne kadar tatlı ve cazibeli geliyorsa, hakikatler ve faziletler de o derece ağır ve acı gelmektedir. İnsanoğlu nankördür. Dünya zevkleri hakikat güneşini fark ve idrak edemeyecek kadar gözlerini kör etmiştir. Lakin ne gariptir ki; kurtuluş, huzur, güven, hürriyet, adalet zorda gelse, anlamlı olanın peşinden gitmekte, hakikate ram olmakta, onurlu yaşamakta ve sorumluluk üstlenmektedir.                   

Unutma ey vatan evladı! Yüce Dinin aziz müntesibi ve milli bilincin yegâne taşıyıcısı güzel kardeşlerim! Batı topyekün olarak senin dinine, milletine, vatanına, bayrağına, ezanına ve yüce değerlerine tahammül edememekte, seni bütün olarak elimine etmek istemektedir. Batının kendi arasındaki ihtilaflara ve tefrikalara aldanma. Onlar şeytanın önderliğinde, Müslüman Türk’e ve ümmet-i Muhammed’e karşı teşrik-i mesai yapmayı asla ihmal etmezler. Şu Uygur atasözünü beyninize çivi gibi çakıp, vücudunuzun damarlarına ilmek ilmek nakşediniz. ’’Köyün itleri birbirlerine karşı küs olsalar da, kurdu görünce birleşirler.’’ Bu böyle biline aziz dostlar. Hayat acımasızdır, el alem yürürken yol üzerinde durulmaz. Varolmak için hareket etmek zorundasınız. Devir hareketsizliği kaldırmaz, yürü ki yolda kalmayasın. Yarınlara ulaşmak için yürümelisin. Yarınlar güzel olacak ve bizim olacak. Safsatalara inanma.

Sevgili insan ve Müslüman kardeşlerim bu dünya çatışmaların, savaşların hüküm sürdüğü, oluk oluk gözyaşının aktığı bir dünya değil, kardeşliğin ve barışın çiçeklendiği, güzelliklerin tüm bedenleri sardığı ve ufak bir tebessümün tüm gönülleri aydınlattığı bir dünya olmalı. Bilin ki; hayatın idamesi say ve cidaldedir.   Tam Bağımsız Türkiye için yaşamaya ve mücadele etmeye değer bu hayat.

Sevgiyle, umutla, dostlukla, muhabbetle kalın. Asla kitapsız yaşamayın. Barış için, kardeşlik için, hürriyet için yaşayın.

‘’Üzülmeyin, gevşemeyin eğer inanıyorsanız mutlaka üstün gelecek olanlar sizlersiniz. Zafer inanalarındır.’’ ALLAH

 

AYRINTILAR:

Malum kahpe saldırıyla ilgili gelişmeler, sorgulamalar amansızca devam ediyor ve etmelidir ki bir daha böyle olmasın. Aziz evlatlar, necip Mehmetçikler soysuz bir eşkiyanın kör namlusuna hedef olmasın. Herkes haddini ve sorumluluğunu bilsin ve bedelini ödesin. Bu konuda malum söz cellatlarına, gizli vatan hainlerinin ağızlarından fışkıran ve sahtekarlık, kahpelik, mürailik kokan irinlerine adlanılmasın. Onların soysuzluk fışkıran ekranları takip edilmesin. Onların ahlaksızlık pazarlanan paçavralarına alınteri akıtılmasın.

 

Bizim insanımız ne hazin ki çok slagonik, papağanımsı. Mesela geçen gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e matuf bir protesto olmuş. Ahmakça ve budalaca. Tamamen ideolojik körlük kokan bir durum. Ben bizzat görmedim ama yazanlardan okudum. Şimdi insanca bir sorgulayalım. Eğer namuslu isek bir şeyi önce sorgular, araştırır, düşünür ve sonra vururuz. Ama namuslu değilsek, onursuzca, sorgulamadan vururuz, kırarız, dökeriz, hemde zararını düşünmeden. İdeolojik körlükle. Burada asla Cumhurbaşkanını savunuyor değilim. Ama aptalda değilim olayın aslını görmeden salakça, onursuzca atış yapacak. Yav kardeşim, bir kere bu mikrobik, soysuz, alçak taşeronu bu insan mı üretti? Bu tür mikrobik virüsün çoğalması için alt yapı mı hazırladı bu insan? Ekranı varda gençliği ahlaksızlığın bataklığına itti de gençlik toplumu çökertecek bir mikrop mu oldu? Bu mikrobik örgüte teçhizat mı verdi bu insan, bir zamanlar birilerinin Ermenilere silah verdiği gibi? Ki bu insan, bu ülkede düne kadar radikal mürteci olarak görülen, devletin derinliklerinden bihaber bir insan değil midir? Hatta bugün bile istediğini yapamayan ve istediği gibi idare edemeyen bir insan değil midir? Ki terör bu mukaddes topraklarda üretilirken bu insan esamisi bile okunamayan bir insan değil midir? Peki, şimdi bu insana kızmak hakkaniyetli bir iş midir? Onurluca bir hareket midir? İnsanlıkla ve şerefle bağdaşır mı? Bu tavır karanlık ve kahpe cellatların, vatan haini köpeklerin işine yaramaz  mı?

 

Ha bu insanı tenkit mi edeceksin, dürüstçe, insanca bunu yapmanın yolu çok. Ki bendeniz bunu ‘’müslümanların günahı’’ isimli yazımda zımnen yaptım. Ama genel konuştuğum için bireysel hedef yapmadım. Ki okumuş olsaydı eminim payını alırdı. Ki yinede vururum. Ama insanca, namusluca, insaflıca. Şayet sorularıma olumsuz mukabelede bulunacaksanız lütfen benim yaptığım gibi keskin hüccetlerle mukabelede bulununuz sevgili dostlarım. Biz bu halde oldukça daha çok eziliriz, kandırılırız. Yazık değil mi bize, ümmete, millete, devlete. Yani küçük ve iğrenç ideolojik hesaplarla bu tür işlere yeltenip vatan hainlerine fırsat vermek şerefli birine yakışır mı canım kardeşim? Asil kavmimin ve yüce dinimin soylu müntesipleri bu bizlere yakışır mı Allah aşkına? Ki bu olaydaki asıl sorumluların kimler olduğunu iyi idrak edelim lütfen. Doktorun doktorluğunu asla hakim yapacak değildir efendim. Ya da hakimin hakimliğini doktor yapacak değildir efendim? Dürüst olmadıkça, gerçeği görmeye cesaret etmedikçe daha çok bizi it gibi yaşamaya mahkum eder bu topraklarda bir damla gözyaşı ve kanı olmayan kahpeler, soysuzlar, kanı bozuklar, şerefsizler, vatan, din, devlet, ordu, emniyet, bayrak, ezan düşmanı domuzlar.

 

Ve bir de asla unutmayalım ki, dine düşman olandan, Müslüman’a gerici diyenden, değerlere küfredenden, ulvi marşa, aziz bayarağa kin güdenden, kardeşleri ve evlatları şehadet şerbetini içmekte tereddüt etmeyen insanlara zulmedenden, onların kafasının dışına takıntı yapandan bu ülkeye, bu devlete, bu millete, bu orduya, bu emniyete VALLAHİDE, BİLLAHİDE, TALLAHİDE fayda gelmez, fayda gelmez, fayda gelmez. Kesinlikle zarar gelir ve gelmiştir. Gerçekleri göremeyen göz körolsun. Gelir diyen varsa, geldiğini ispat edebilecek varsa ben dünyanın en şerefsiz, en soysuz, en kanıbozuk, en köpek, en alçak insanı ilan edeceğim kendimi. Etmezsem domuz olayım. İçim acıyor, yüreğim yanıyor, gözlerimden kan damlıyor. Bu yüzden ağır konuşuyorum eğer ağırsa sözlerim.

Şimdi sizlere bir şiir sunacağım. Derin bir gerçeği ve amansız bir dilemmayı (ikilemi) ifşa eden bu şiirin şairinin adını vermeyeceğim. Bilen varsa biliyordur. Bağımsız ve nesnel bir mütalaa için yapıyorum bunu. Lütfen anlayış. Şiir 1926 yılında yazılmış. Bu topraklarda bir damla gözyaşı ve bir damla kanı olmayan ama bu topraklarda hükümferma olan, bu toprağın çocuklarınız ezen, hazinelerini yağmalayan, an gelip vatan edebiyatı yapan, an gelip atasının dindarlığından dem vuran, an gelip koca Mustafa Kemal Paşa’nın ardına sığınan, an gelip insanları adaletçilikle aldatan vatan hainlerini tanımak için araç olur umarım. Derin ve kalbi saygılarımla aziz milletimin ve yüce dinimin insan müntesipleri.

 

TOPAL ASKER

Ey saçları ‘’alagarson’’ kesik, hanım kız!

Gülme öyle, bana bakıp sen arsız arsız!

Bacağımla alay etme pek topal diye.

Bir sorsana o topallık nereden hediye?

 

Sen Şişli de dans ederken her gece gündüz

Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz

Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;

Siz salonda dans ederken bizler savaştık.(…)

 

Neyim? Bir hiç… İşe güce yaramaz, topal…

Sen sağlamsın senin hakkın, dünyadan zevk al:

Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz

Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!(…)

 

Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda

Yalnız gönül verdiniz siz, zevke, cazbanda…

Ey nankör kız! Ey FAHİŞE! Unutma şunu:

Sizin için HARBEDERKEN yedim kurşunu.(…)

 

Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız,

Bu amansız boğuşmada öldü yarımız,

Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız

Size şarap oldu sanki… Şehit canımız

 

Güya sizin mezenizdi! Yiyip içtiniz;

Zıpladınız, kudurdunuz, arsız-edepsiz!...

Gerçi salonlarda ‘’YILDIZ’’ dı senin adın,

HAKİKATTE FAHİŞESİN EY ALÇAK KADIN!

 

Kardeşçe bir öneri:  ‘’haber 10’’ sitesinden ‘’İhsan ELİAÇIK’’ üstadın ‘’Arkadaş Peygamber’’ yazısı son derece muhteşem, son derece mükemmel bir yazı haddimi aşmadan öneririm acizane. Saygı ve anlayışla canım insan kardeşlerim.

 

Tarih: 07.10.2008 Okunma: 810

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Necmi Uçar

02.09.2008 - 13:51

"İlk önce de, şu açlık sınırını tespit eden TÜİK çalışanlarının maaşları kesilsin. Sonra diğerlerinin…" Hay ağzına sağlık amma onlar çok bilen ülkeyi yöneten bilgiç kişiler onlar yemeden kafaları çalışmaz bu hesapları nasıl yapsınlar sonra onlarsız bu millete yazık olur...!

elebk

03.09.2008 - 19:51

Takip ettiğim kadarıyla insanlar her köşeden protesto ve isyan ediyor devleti..Haberler yine birinci olacağına dair emri- vakiler yapıyor istatisliklerle millete...Dalga geçiyorlar resmen. Elinize sağlık

özgür deniz

05.09.2008 - 15:32

aslında bu konuya o gün değinecektim olmadı.....................bu TÜİK denilen her ne menem şeyse ben nokta koyayım insanlar özgürce doldursunlar... TÜİK ÇOK ....................................................................................................................................BİR KURUMDUR.

özgür deniz

05.09.2008 - 15:32

CENAP ŞAHABETTİN HARİKA SÖYLEMİŞ...SAYGI

Necmi Uçar

02.09.2008 - 13:51

"İlk önce de, şu açlık sınırını tespit eden TÜİK çalışanlarının maaşları kesilsin. Sonra diğerlerinin…" Hay ağzına sağlık amma onlar çok bilen ülkeyi yöneten bilgiç kişiler onlar yemeden kafaları çalışmaz bu hesapları nasıl yapsınlar sonra onlarsız bu millete yazık olur...!

elebk

03.09.2008 - 19:51

Takip ettiğim kadarıyla insanlar her köşeden protesto ve isyan ediyor devleti..Haberler yine birinci olacağına dair emri- vakiler yapıyor istatisliklerle millete...Dalga geçiyorlar resmen. Elinize sağlık

özgür deniz

05.09.2008 - 15:32

aslında bu konuya o gün değinecektim olmadı.....................bu TÜİK denilen her ne menem şeyse ben nokta koyayım insanlar özgürce doldursunlar... TÜİK ÇOK ....................................................................................................................................BİR KURUMDUR.

özgür deniz

05.09.2008 - 15:32

CENAP ŞAHABETTİN HARİKA SÖYLEMİŞ...SAYGI