Ey aziz ve necip milletim!
Ne zaman kendine geleceksin?
Ne zaman aklını, kalbini, vicdanını çalıştıracaksın?
Ne zaman gerçekleri göreceksin?
Ne zaman zalimlere haddini bildireceksin?
Ne zaman günü kurtarma basitliğinden ömrünü kurtarma derinliğine yöneleceksin?
Ne vakit hainleri boykot etme stratejisine başvuracaksın?
Daha ne zamana kadar aldanacaksın?
Ne zaman gözlerinde ki, gönlünde ki ve aklında ki karanlığın perdesini sıyırıp atacaksın?
Dostunu ve düşmanını öldüğünde mi tefrik edeceksin?
Ne vakit Türklüğün ve Müslümanlığın ne olduğunu öğreneceksin?
Ne zaman Kutsal Kitabın Kur'an-ı Kerimi tertil ve tedebbür ile okuyup, öğrenip, anlayıp, idrak edeceksin?
Ne zaman tarihini öğrenip, ecdadını tanıyacak ve ders alacaksın?
Geçelim!
Hem Siyonist’le direkt ilişki içinde olunuz.
Hem PKK terörünü gazetelerinizde ve kanallarınızda alenen destekleyiniz.
Hem kul hakkı diye bir şey bilmeyiniz.
Hem bu milletin kaynaklarını açıkça ve küstahça yağmalayınız.
Hem hükümetler üzerinde egemenlik kurarak bu millet üzerinde zulüm icra ediniz.
Hem ekonomi masasını kumar masasına çevirerek ve ekonomik türbülanslara yol açarak bu milleti sömürünüz.
Hem mutantan bir hayat sürünüz hem de milleti yoksul ve cahil diye tahkir ve tezyif ediniz.
Hem milletin ahlakını dizilerinizle çökertiniz hem de kaynaklarını aleni yollarla yağmalayarak milleti madden çökertip yoksullaşmasına neden olunuz.
Hem cemiyetinizden tek bir şehit vermeyiniz vatan uğruna ve acı uğramasın yalılarınıza ve şatolarınıza.
Hem kanallarınızdan ve gazetelerinizden bu milletin imanına ve kimliğine ağır tazyikatlar yöneltiniz.
Hem vergi kaçakçılığı yapınız.
Hem dine düşman olunuz.
Hem Türk Milletindenmiş gibi görünüp hem de Türk Milletini arkadan hançerleyiniz.
Hem Ümmet-i Muhammed düşmanlığı yapınız.
Hem de tüm bunlardan sonra sanki bu söylenilenlerin tam zıddını yapıyormuş pozlarına bürünerek bu milleti aptal yerine koyup aldatmaya yelteniniz.
Geçelim!
Şimdi sizin şehitlere üzülmeniz mümkün mü?
Şimdi sizin kıyıya vuran Suriyeli çocuğa üzülmeniz mümkün mü?
Şimdi sizin bu millete saygı duymanız mümkün mü?
Şimdi sizin adil ve ahlaklı olmanız mümkün mü?
Şimdi sizin dine ve dindara saygılı olmanız mümkün mü?
Şimdi sizin devlete, millete, vatana sadık olmanız mümkün mü?
Şimdi sizin polislere ve askerlere sahip çıkmanız mümkün mü?
Şimdi sizin ümmete sevgi beslemeniz mümkün mü?
Şimdi sizin Siyonist zulümlerine tepki koymanız mümkün mü?
Şimdi sizin dünya üzerinde zulüm altında inleyen Türk soydaşlarımıza merhamet beslemeniz mümkün mü?
Şimdi sizin insanlığınıza inanmamız mümkün mü?
Şimdi sizin PKK denilen kirli, kanlı, karanlık örgütten bir farkınız olduğuna inanmak mümkün mü?
Yediğimizi mi sanıyorsunuz?
Geçelim!
Yukarıda anlattığımız iman ve vatan, ümmet ve millet düşmanlarının kim ve kimler olduklarını çok iyi biliyorsunuz. Onlar, yalılarını ve üniversitelerini, bu topraklara ve millete hayat kaynağı olan ormanları yağmalayarak en güzel yerlere yaparlar. Onlar ekranlardan şehitlere üzülür gibi yaparlar. Onlar yoksul milletin durumunu haber yapıp sanki suçsuzlarmış gibi davranırlar ve duyguları sömürürler.
Uyanın ey İslam Ümmetinin ve Türk Milletinin evlatları uyanın! Yoksa asla uyanamayacaksınız.