Dinle, şahsiyetsiz ve karaktersiz küçük adam!
Sen ki, küçük adam olarak kalmaya mahkûmsun.
Sen ki, küresel emperyalizmin satılık bir maşasısın.
Sen ki, kendi aklınla düşünemezsin.
Sen ki, kendi kalbinle sevemezsin.
Sen ki, vicdanını çürütüksün.
Sen ki, hiçbir zaman erkekçe çıkıp Müslüman olduğunu söyleyememişsin.
Çünkü kapıdan kovulur, yalın kesilirdi!
Sen ki, hiçbir zaman Türk kimliğinle gurur duyduğunu açıkça ifade edememişsin.
Çünkü ağababanın ağababaları nezdinde itibarın anında sıfırlanırdı!
Sen ki, bu toprakların ruhuyla bitevi savaştın.
Sen ki, yaşadığın her an haddini ve hududunu aştın.
Kimse bir şey diyemedi, belki sen de şaştın!
Çünkü iyi bir hizmetkârdın!
Sen ki, basit ve zavallı bir sonradan görmesin.
Sen ki, ahlaksızlıklarını anlatmakta pek mahirsin.
Sen ki, bilirim, o biçim kâfirsin.
Sen ki, Avrupa’nın kusmuklarıyla beslenmişsin.
Sen ki, kendi ülkende hürriyeti boğmuşsun.
Sen ki, kendi ülkende adaletin celladı olmuşsun.
Sen ki, kendi ülkende ahlakı sıfırlamak için varolmuşsun.
Sen ki, ömrün boyunca Siyonizm’e hizmet etmişsin.
Sen ki, hiçbir zaman kendin olamamış hep başkaları için havlamışsın.
Sen ki, paranı almış, efendinin önünde diz çökmüş, el etek öpmüşsün.
Sen ki, Batı’nın borazanı olmuşsun.
Sen ki, çağdaşlık türküsü terennüm etmiş, sümmehaşa İslam’a tükürmüşsün.
Sen ki, Siyonist Yahudi’yi bitevi övmüş, Türk’ü öldürmüşsün.
Sen ki, mütemadiyen alçalmayı temsil etmişsin.
Sen ki, yükselmekten hep ürpermişsin.
Sen ki, alçalmayı yükselmek sanmışsın.
Sen ki, hakikatten hep kaçmışsın.
Sen ki, sömürenlerin safında yer almışsın.
Sen ki, vatan nedir, devlet nedir, millet nedir, din nedir, bayrak nedir bilmezsin.
Sen ki, bu topraklarda kardeşliğe saldırmışsın derinden derine.
Sen ki, kalleşlere gülümsemişsin.
Sen ki, milli iradeye hiçbir zaman saygı duymamışsın.
Sen ki, dışarıdan bakınca görkemlisin.
Sen ki, gerçekte giydirilmiş bir odunsun!
Dinlendin mi küçük adam?
Anladın mı küçük adam?
Yüzüne tükürsem tükürüğe acırım, vallahi, billahi, tallahi, küçük adam!