Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bir “Faşizm”, “faşizan baskılar”, “faşizan uygulamalar” laflarıdır, ithamlarıdır gidiyor…
Peki, “faşizm” nedir?
Size, “faşizm”in ilmî tarifini ve tarihî uygulamalarını vereyim… Sonra, memlekette “faşizm”, faşizan uygulamalar var mı, “faşizme mi gidiyoruz?” siz takdir edin!
Aşağıdaki bilgileri, Anadolu Üniversitesi’nin “Siyasi Tarih-II” kitabından aktarıyorum:
“Benito Mussolini , 1919’da Fascio Di Combattimento’ya dayalı yeni bir siyasî hareket kurdu. Bu hareket iktidara ulaşmak için şiddet dâhil her yönteme başvurdu. Militanları sendikaların, sol-komünist grupların ve seçimle gelmiş devlet adamlarının üzerinde baskı kurarak bu kesimleri yıldırdı. İşyerlerini yakıp yıktı.
Mussolini, bu aşırı sağcı sokak hareketini 7 Kasım 1921’de Partito Nazionale Fascista adıyla partileştirdi. Savaş birlikleri adı verilen sokak güçlerini ‘Kara Gömlekliler’ adıyla Partinin alt örgütü olarak yeniden yapılandırdı.
Faşist Parti, Paris barış Konferansı’nda küçük düşürüldüğünü öne sürerek İtalya’yı güçlendireceğini ve ROMA İMPARATORLUĞU’nun ihtişamlı günlerine geri dönüleceğini vaat etti. Yöneticiler ve anayasal kurumlar, faşizmi kontrol altına alamadı. Gittikçe güçlenen Faşist Parti ve onun alt örgütü Kara Gömlekliler, 28 Ekim 1922’de Napoli’den Roma üzerine bir yürüyüş düzenleyerek Hükûmeti tehdit etti. Hükûmet istifa etti. İşçi hareketlerini ve sosyalistleri bastırmak isteyen Kral III. Victor Emmanuel, Mussolini’yi hükûmeti kurmakla görevlendirdi.
Yeni Başbakan Faşist Parti dışındaki bütün partileri kapattı. Sendikal hareketleri tasfiye etti. Kitap ve gazetelere sansür getirerek özgürlükleri ve demokrasiyi ortadan kaldırdı. Ülkedeki azınlıklara karşı aşırı milliyetçi bir politika izleyerek, bunları İtalyanlaştırmaya çalıştı. Devleti kutsallaştırdı ve her alanda faşizmin ilkelerini egemen kıldı. Roma İmparatorluğunu diriltmek üzere Akdeniz çevresinde sömürgeler elde etmeye yöneldi. Mussolini’nin Anadolu’yu da içine alan bu yayılma politikası, Türk-İtalyan ilişkilerinde gerginlik yarattı.”
İşte, Faşizm, özet olarak bu!
x x x
PEKİ, SONRA NE OLDU?
Avrupa’yı ve dünyayı kana bulayan, milyonlarca ölü ve sakatlanmaya mâlolan II. Dünya Savaşı…
Daha II. Dünya savaşı bitmeden, 1943’te, İtalya’nın bitişi, Mussolini’nin çöküşü ve hapse atılması. 1945’te silahla vurularak idam edilmesi…
Ve “cesedi Milano'da Loreto Meydanı'ndaki Esso benzin istasyonunun çatısından başaşağı sallandırıldı. Teşhir edilen vücudu, halk tarafından tekmelendi ve tükürüldü. Devrik liderin cesedi alaya ve istismara maruz kaldı.” (vikipedia.org)
x x x
AZ YALAN
Az yalan söylenmez, yalan söyleyen her yalanı söyler.
Victor Hugo
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan…