Selahaddin Eyyubi Kudüs’ün fatihidir
Halkını fetheder şeytan onunla
Bağımsız görünür
Gerçekte sürünür, zincirlidir
Bilmez ki kapıda bağlanmıştır
Şeytanın sadık uşağıdır o
Halkına gülümser, dostluk satar
Sadakat bekler
Oysa halkını satar o
Kuklasıdır kompradorların
Celladıyla çalışır
Yoldaşlara selam çakar
Yoldaşının katlinde katil çıkar o
Mezar başında ağıt yakar
Ağıt yaktıklarını yıkarak kalkar o
Kasasını doldurma derdindedir
Zeki görünür ama aptalın tekidir o
Gençlik pozları verir
Kindardır, takıntılıdır
Kanlıdır elleri, kan akar dilinden
Ama sorsanız katildir
Kendi canını bile borçlu olduğu
Önemsenmektedir
Çünkü temelleri örselemektedir
Kompradorların kasaları boşalmıştır
Ölen halk gülmüştür
Çünkü çekilen su geri dolmuştur
Gizli kasalar hurdaya çıkmıştır
Ve çıkarılıp atılmıştır
Dönme dolaplar durmuştur
Eski defterler açılmıştır
Yük ağırdır
Hortumlar da kapalıdır
İhtiyar komprador kudurur
Bir an durur
Hainin resmini görür
Gülümsüyordur
İşte bu der
Çağırın gelsin
Çalsın söylesin
Bizim ki olduğunu kimse bilmesin
Halkın cehaletine güvenir
Yeni yüz yeni söz diye düşünür
Kendisi eskimiştir zira
Sözü hükümsüz kalmıştır
Çıldırır haddini aşar
Ordan oraya koşar
Çaresizlik kötüdür
Benimle varsınız bu topraklarda der
Düşüyorum
Düşeceksiniz
Kullanışlı zamanları öldürmüştür
Selam gider
Geri döner
Çünkü eskidir artık
Her çağın sesi farklıdır
Aynı radyoyu dinlemek dinlendirmez
Çağlar değişir
Her çağın kendi mekanizmaları olur
Her çağ kendi çocuğunu doğurur
Ama bizim ki çağı anlayacak kafadan yoksundur
Süreklidir yalanları
Zehirlidir yılanları
Sevgilim der halkına
Kanda boğar halkını
Silahla varolur
Silahsızsa adam değildir kim takar onu
Sıkışında dağa selam çakar
Adam et beni der
Sen sıkarsan
Benim sesim çıkar
Yollar açılmazsa yıkarlar yakarlar bilir
Yol açtığı kadar yolu açılır
Gidecek yolu yok artık
Enerjisi tükendi sesi cızırdıyor
Yeni şarkılar ister bu kulaklar
Hepten kesin şu cızırtıyı