Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Milliyet’in, haberine göre; ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland Ankara’ya IŞİD ve sığınmacı krizini görüşmek için geliyor.
AB ile yapılan “mülteci pazarlıkları”nı biliyorsunuz…
“Pazarlıklar” utanç verici karelerle Batı kaynaklı karikatürlere yansıyor…
Savaş sürdükçe bu utanç verici “sığınmacı sahneleri” de bu sorunun utanç verici yansımaları da sürecek. Sefil milyonlara yeni milyonlar eklenecek…
Kadınlar, ihtiyarlar, gençler, çocuklar, bebekler yersiz, yurtsuz, yuvasız, okulsuz, oyunsuz, beşiksiz telef olup gidecek!
Bu yürek sızlatıcı sorunun tek çözümü var… Kökten, temelden: Savaşı durdurmak!
Savaşı durdurmak kolay mı?
İstenirse durdurulur!
Suriye’nin meşru gücü dışındaki bütün silahlı örgüt, kesim ve gruplara yardımı, desteği kesin; savaş kendiliğinden sona erer.
Bu, “savaş” dediğimiz nesne çok para yutan, korkunç bir canavar!
Oluk oluk akıtmanız lâzım!
Oluk oluk para yatır, öte yandan, oluk oluk kan aksın!
Geçenlerde, IŞİD’in para kaynağını açıklayan bir haber vardı… Suriye’deki, bu en zengin ve en geniş topraklara sahip “yapı”nın yıllık petrol geliri 500 milyon dolarmış… Bu haber, IŞİD’in maddî kaynağı çok kuvvetli diye veriliyor… Hâlbuki o çaptaki, Musul’dan Halep’e, Rakka’ya uzanan bir “yapı” için, birçok cephede savaşan bir “ordu” için yıllık 500 milyon ne ki? O para IŞİD gibi bir örgüte 1 (bir) hafta bile yetmez… Başka kanallardan, zengin devletlerden milyar dolarların akıtılması lâzım… Başka türlü savaşı sürdüremez.
En büyük ve güçlüsü böyleyse, daha küçüklerini düşünün, artık!
Bu örgütlere silah ve para desteğini kesin, iç savaş bir ay içinde biter!
Esad’ı mı savunuyoruz?
Hayır, Esad’ın gitmesini ben de istiyorum… Ama bu işin savaşla olmadığı ortada… Adamın arkasına Rusya, Çin ve İran geçince, düşürebilirsen düşür bakalım!
Diktatörün savaşla düşürülemediğini, savaşın milyonların sefaletine, ölümüne, sakatlanmasına yol açtığını, küresel çapta bir “sığınmacı” KRİZİ yarattığını,
Bu krizin çözümünün de gün günden zorlaştığını kabul edin!
Esad’ı düşürmek için başka yollar, başka çareler aranmalı…
Şimdi, öncelik, sığınmacı krizini çözmeye verilmeli…
ACIYIN bu kitlelere, çocuklara, bebeklere!
Yurtlarına, yuvalarına dönsünler!
Herkes memleketinde huzuru bulur, evinde-barkında mutlu olur!
x x x
SİYASET ÇUVALI DELDİRMEMEKTİR!
Rivayet olunur ki, Muhyiddin İbn Arabî bir gün İskenderiye limanında gemiden un boşaltmakta olan hamalları seyretmektedir. Başhamal yüksekçe biyere çıkmış sürekli talimat vermektedir: “Enes, evladım, çuvalı siyasetle tut. Malik, oğlum, çuvalı siyasetle taşı. Ahmet, yavrum, çuvalı siyasetle indir!” ibn Arabî hamalbaşına yaklaşır ve “çuvalı siyasetle indirme”nin ne manaya geldiğini sorar. Cevap: “Siyasetle indirmek, çuvalı patlatmamaktır. Patladıktan sonra dövünmenin faydası yoktur.”
Anadolu Üniversitesi yayınları, Siyaset Bilimi, S.23
x x x
SİLAH
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 17 Ekim…