Halkımın derdini dert edinmişim,
Savcı Bey halimden şikâyetçiyim.
Mazlumun yanını yurt edinmişim,
Savcı Bey zalimden şikâyetçiyim.
Haksızı susturup paylayamıyor,
Muktedir olana uylayamıyor;
Gerçeği apaçık söyleyemiyor,
Savcı Bey dilimden şikâyetçiyim.
Hırsızın adını yazmaktan korkan,
Temsili resmini çizmekten korkan;
Saldıran ağzını büzmekten korkan,
Savcı Bey elimden şikâyetçiyim.
Güçlünün önünde bükülmüş ise,
Yukardan halime bakılmış ise;
Eğilmek başıma kakılmış ise,
Savcı Bey belimden şikâyetçiyim.
Akrep deliğine çomak sokmayan,
Güçsüzü iteni geri kakmayan;
Güçlüye karşı bir yumruk sıkmayan,
Savcı Bey kolumdan şikâyetçiyim.
Üç zaman içinde huzur vadeden,
Beni oyalayan, hep meşgul eden;
Burcumu yükseltip yıldıza giden,
Savcı Bey falımdan şikâyetçiyim.
Patron olan yine güzelle yattı,
Kurnaz olan yine dostunu sattı;
Zengin oğlan, fakir kızı aldattı,
Savcı Bey filimden şikâyetçiyim.
Nere ateş düşse güçsüzü yakar,
Nerde yılan varsa mazlumu sokar.
Neden her yol aynı kapıya çıkar?
Savcı Bey yolumdan şikâyetçiyim.
Medya trolleri, sorgular oldu,
Siyaset, hukuku kurgular oldu.
Suçlular, yargıcı yargılar oldu,
Savcı Bey çalımdan şikâyetçiyim.
Cephede, madende yoksullar şehit,
Sorumlu ararsan bulunmaz şahit;
Hayat zengin hakkı, böyleyse ahit,
Savcı Bey ölümden şikâyetçiyim.
Müslüman öldüren o dinci cani,
Öfkeli gençlik mi, suçsuz mu yani?
Halkı bölmek, tefrik, yasaktı hani?
Savcı Bey bölümden şikâyetçiyim.
Nevzat idim hak ararken yaşlandım,
Güçlüye muhalif oldum dışlandım.
Meyve veren ağaç iken taşlandım,
Savcı Bey dalımdan şikâyetçiyim.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat