Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Ülkemize Patriyotlar yerleştirilirken, yapılan muhalefete karşı, hükûmet kendini nasıl savunmuştu? Demişti ki; “Bu topraklar aynı zamanda, NATO toprağı!”
Topraklar NATO toprağı olunca, sınırlar da doğal olarak, “NATO sınırı” olmuyor mu?
Amerikan uçakları İncirlik’te, Diyarbakır’da, Batman’da hangi sıfatla bulunuyor?
Bir NATO üyesi ülke olarak, bir başka NATO üyesi ülkenin topraklarında, değil mi?
Amerika’nın başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere, sayısını bilmediğimiz irili-ufaklı radar üsleri “NATO Üssü” hüviyetiyle konuşlu değil mi memleketimizde?
Eeee, o vakit!
Rus uçağı sınırlarımızı ihlal ettiyse, aynı zamanda, NATO’nun sınırlarını ihlal etmiş olmadı mı?
Askerî, ekonomik ve teknolojik olarak ABD ayarında bir “büyük güç” olan Rusya’nın uçağını düşürmek görevi, neden, en fazla “bölgesel güç” sayılabilecek Türkiye’ye düşüyor?
Böyle bir görev dağılımı adil olur mu?
Rusya dev(let)i ile Türkiye devleti bir mi?
Hadiseden sonra Obama diyor ki, “Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkı vardır.”
Oysa o uçağı kendileri vurmalı (vurulması şartsa) ve “NATO’nun sınırlarını ve topraklarını koruma hakkımız vardır” demeli, değil miydi?
Eğer illa uçağın vurulması elzem idiyse bunu denk “sıklette” olanın yapması uygun olurdu.
Ki hangi uçakların sınırı ihlal ettiğini Türkiye’den daha iyi ve çabuk görebildiğinden, sınıra yakın filolarının 3 dakika içinde müdahale edebileceğinden de eminiz!
Tabii bu da hem bir kriz, hem de Rusya’da bir “öfke” yaratırdı ama Türkiye’nin yarattığı kadar “can sıkıcı” olmazdı.
x x x
Uçak düşürüldükten sonra açıklama yapan Putin’in yüzüne dikkat etmişsinizdir:
Öfkeden “kıpkırmızı” olmuş bir çehre!
Kendisiyle aynı “ağırlık”ta olmayan çok daha küçük ve hafif bir kişiden yumruk yemiş ve o anda hiçbir şey yapamamış olmanın dayanılmaz can sıkıntısını yaşıyordu.
Tarihsel ve küresel çapta bir “darbe” almış gibiydi!
Bütün dünyanın önünde “aşağılanmış” gibi bir ruh halini yansıtıyordu.
Eğer böyle bir darbe, kendisine denk birisinden gelseydi…
Meselâ, uçak ABD tarafından düşürülmüş olsaydı, kendisini bu kadar “aşağılanmış” hissetmeyecekti. Çünkü nihayet, kendisine “denk” birisinden bir darbe almış olacaktı.
O vakit, ne “kendisini sırtından bıçaklanmış” hissedecek,
Ne de “Türkiye gibi komşu bir ülke için olayın sonuçları” söz konusu olacaktı!
İki “büyük güç”, kriz de çıkmış olsa, kendi aralarında, “bir şekilde” hallederlerdi!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter'dan…