Büyük mikyasta İslam Ümmetinin, küçük mikyasta Türk Milletinin evlatları, hiçbir koşulda ve şartta; muzır zihniyetlerin, bu topraklardan tevlit etmeyen, bu toprakları eksen almayan, bu toprakların istiklalini ve istikbalini hedef edinmeyen, bu milletin varlığını, birliğini, bütünlüğünü düşünmeyen, bu milletin kimliğine ve dinine muhalif olan, ümmetin acılarını dert edinmeyen zehirli ve emperyalist ideolojilerin, Siyonist maşası baronların müntesibi, kölesi, kuklası ve hadimi olamazlar, olmamalıdırlar. Artık uyanmalıdırlar ve gerçekleri görmelidirler. Bu milletin evlatları, kadim ve kök din, kültür, değer, tarih ekseninde istikametini belirleyen ve varlığımızın garantisi olan Milli Siyasetin doğal müntesibidirler, neferidirler, hadimidirler. Bu milletin evlatlarının hizmet edecekleri ve bağlılık içinde olacakları mutlak olgular; din, devlet, vatan, millet, ümmettir. Ömürlerini vakfedecekleri, mücadele zamanlarını hasredecekleri yegâne siyaset Milli Siyasettir. Bu siyasete hizmetkâr olma vazifesini deruhte etmek, bu toprakların çocukları için bir şereftir, övünç kaynağıdır. Bu istikamette, yekpare zalimlere karşı, devletleriyle birlikte hareket ederek, amansız, sağlam ve kararlı bir şekilde mukavemet etmeleri varoluşlarının önkoşuludur. Asla yalancı ve boş nutuklara, aldatıcı maskelere kanmamalıdırlar. Milli Siyasetin yegâne misyonu İlay-ı Kelimetullah’tır. Bu siyasetin yegâne vizyonu; Büyük Türk İslam İmparatorluğudur. Dünyaya yeniden nizam verme arzusudur. Mazlumları ve mustazafları, zalimlerin kirli, kanlı ve karanlık tezgâhlarından kurtarmaktır, hatta zalimlerin kendi çocuklarını bile zalimlerin zulümlerinden kurtarmaktır. Bu siyasetin mümessili mevkiinde bulunanlarda her nerede ve hangi mevkide olurlarsa olsunlar vazifelerini bihakkın ifa etmelidirler. Yekpare ümmetin ve milletin evlatları, büyük birliği sağlayarak yekpare zalimlerin kanlı, kirli, karanlık ve pis mikrop suratlarına okkalı bir Osmanlı Tokadı patlatmalıdırlar. Kadim tarihleri ve öz kültürleri temelinde, gerçek sahibi oldukları vatanlarında Milli Devrimi gerçekleştirmek zorundadırlar. Milli Devrim, Milli Siyasetin zorunlu sonucudur. Şayet; haysiyetli, şerefli, kimlikli, karakterli ve insanca bir hayatı idame ettirmek istiyorlarsa, bunu tahakkuk ettirmek mecburiyetindedirler. Bilakis hep mezellet ve meskenet içinde izzetsizce ve asalak gibi yaşamaya mahkûmdurlar. Bu topraklarda, asla, Siyonist’in beslediği derin odakların, arzuladıkları bir devrimsel dönüşüm gerçekleşemez, gerçekleştirilemez, gerçekleştirilmemeli ve gerçekleştirilmeyecektir. Bir şey bir kere olur ve cehaletin karanlık gecelerinde olur, ikincisi kabil-i mümkün değildir. Bu böyle bilinmelidir ama Türk-İslam çocukları da şereflice hareket etmelidirler. Ahlaktan ve adaletten ödün vermemelidirler. Kardeşlik bağlarını muhkemleştirmelidirler. Tek can ve tek fikir olmalıdırlar. Şahsi menfaatlerini değil, amme menfaatini düşünmelidirler. Sürekli toplumsal kalkınma, huzur, mutluluk için mücadele vermelidirler, kesinlikle bireysel zenginleşme, haz, şöhret, şehvet için değil. Milli Siyasetin muktezası bu ulvi eylemleri koşul kılar. Bilakis topyekûn yok olmak kaderimiz olacaktır. İsticalen bir Milli Siyaset Belgesi tanzim edilmeli ve topluma açıklanmalıdır. Millette görevlerini bilmelidir ki devleti ile insicam içerisinde hareket edebilsin, tezgâhlara karşı müteyakkız olabilsin. Bugün ümmetin yegâne sorunu başssızlıktır ve Milli Siyaset Belgesi bu işi hal yoluna koyacak ilk adımdır. Zira öyle bir Milli Siyaset Belgesi tanzim edilmelidir ki, tüm ümmeti kapsayıcı ve kucaklayıcı olabilsin. Ümmetin yekpare dirilişi ancak bu şekilde tahakkuk edecektir. Artık Ümmet-i Muhammed’in üzerinde ki Siyonist Emperyalizmin kemendi paramparça edilmeli, bugüne kadar Ümmete kan kusturan alçak ve kahpe Siyonist tükürükle boğulmalıdır.
VAROLUŞUN İDAMESİNİN GARANTİSİ: MİLLİ SİYASET...
Özgür DENİZ - 03.12.2015
Tarih: 03.12.2015
Okunma: 761
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.