Elmalılı Hamdi Yazır hocamızın HAK DİNİ KUR’AN DİLİ mealini ders olarak okutsak nasıl olur? Bu milletin dini olan İslam’ın hayat umdelerini ve yasalarını tazammum eden ulvi ve kutsal kitabımız KUR’AN-I KERİM’in Türkçe mealini ilkokuldan üniversiteye kadar ders olarak okutsak güzel olmaz mı? Çocuklarımız dinlerini kendi dilleri ile öğrenseler, anlasalar, kavrasalar ve hayata İslam evinin Kur’an penceresinden baksalar iyi olmaz mı? Ha Arapçasını da bilseler ve öz diliyle de okuyup, anlayıp, idrak etseler keşke, isteriz elbette ama Arapçayı bilmeyen çocuklarımız ve gençlerimiz olduğu için söylüyorum bunu. En azından dinlerine dair bilgileri olur. Dinlerinin kitaplarına dair yabancılıkları gider. Bir kitapları olduğunun bilincine ererler. Ellerine alırlar, dokunurlar, tanırlar kitaplarını. Ne okuduklarını, okuduklarının ne anlattığını bizatihi birinci elden öğrenirler. Şahsen çok büyük katkısı olacağına inanıyorum. En azından çocuklarımız, gençlerimiz, kendilerine, kendi kitaplarını ve kendi din algılarını dikte edenlerin cenderesinden kurtulurlar ve dinlerinin kendilerine neyi öğütlediğini, nasihat ettiğini, doğru yolun ne olduğunu bizatihi fark ve idrak ederler. Hatta dinlerinin bir kitabı olduğunu ve bu kitabın Kur’an olduğunu fark ederler. Çünkü bunun bile hala farkında olmayan nice çocuklarımız ve gençlerimiz vardır. Bunun nasıl olacağını, yapılacağını elbette ilim ehli daha iyi tespit edecektir. Orasına müdahale edemeyiz ama teklifimiz budur. Teklifimiz nasıl değerlendirilir, teklifimiz olabilir midir yoksa olması kabil değil midir bilmiyorum ama teklif edelim istedik.
Küresel şeytanların tezgâhları bitmez, binaenaleyh dikkat etmek ve biteviye teyakkuzda bulunmak icap eder. Malum bugünlerde Moskof ayısı ile ülkemiz arasında bir kriz vardır. Bu kriz küresel düzeyde planlanmış olabilir. Zira biliyoruz ki, küfür tek millettir. Bu yüzden Coni şeytani, Toni kahpesi, Moskof ayısı, Siyon pisliği fark etmez. Küçük mikyasta Türk Milleti, büyük mikyasta İslam Ümmeti sözkonusu olduğunda hepsi aynı tezgâhta birleşebilirler. İşte bu sebeple diyorum ki, malum kriz, Coni şeytanının, kutsal topraklarımıza yerleşmesi adına Büyük Şeytani Şebeke tarafından çıkarılmış olabilir. Yani Büyük Şeytani Şebeke, Moskof ayısına talimat gönderip, hava sahamızı ihlal etmesini istemiş olabilirler. Buna şaşıranlar elbette olabilirler ama şaşırmaya gerek yoktur. Çünkü arka planda Moskof ayısı da, Coni şeytanı da aynı tornadan çıkmışlardır. Aynı memeden süt içen sütkardeşlerdir. Dünyayı yönlendirmeye çalışan Büyük Şeytani Şebekenin kuklasıdırlar. Yani aynı hedefe hizmet eden ama farklı yoldan gidiyormuş gibi yapan ve tüm insanlığı aldatan iki kanı bozuk haydutturlar. Böylece çıkacak kriz sonrasında ara bozulacaktır. Ara bozulunca ne olacaktır? NATO denilen, Büyük Şeytani Şebekenin vurucu gücü, ülkeler içinde ki gizli örgütlenmelerin baş destekçisi, güya destek adına ülkemize yerleşecektir. Ve orada da etkili olan tarafın Coni şeytanı olduğunu biliyoruz. İşte bu netameli bir durumdur. Çünkü şeytan yerleştiği yerde rahat durmaz. Bilmiyorum, belki yanılabilirim ama naçizane fikrimizi beyan edelim istedik. Zira serde din, devlet, vatan, millet ve ümmet vardır. Yani sonsuz müteyakkız olmamız iktiza ediyor. Küfür milletlerinin hiçbirisine asla ve kata güvenemeyiz, güvenmemeliyiz. Allah’ın bahşettiği en büyük ve yüce nimet olan aklımızı son sınırına kadar kullanmamız iktiza ediyor. Ve bu konularda, asla duygusal olmamamız, kesinlikle stratejik aklı çalıştırmamız ve taktiklerimizi çok ince hesap yaparak belirlememiz icap ediyor. Bilmiyorum, elbette yanılabilirim de ama naçizane uyarayım istedim.