Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
“Musul meselesi”nin 1923’ten beri huzurumuzu bozduğu hepinizin malûmu!
1925’lerden itibaren, Kürt isyanlarının, İngilizler tarafından, Musul’la ilgilenmeyelim, Musul’a bakamayalım, Musul’la ilgimizi keselim diye çıkartıldığı da malûmunuz!
Bu hakikat, 2015 Ağustos ayı başlarında, “Musul Türklere verilmeli” teklifini ortaya atan Yahudi Yazar Amotz Asa-El’in “analiz”inde de dile getiriliyor. Şöyle diyor Asa-El: “İngilizler, 1918 yılından sonra bölgedeki petrol gelirlerine göz dikti.”
x x x
İŞİN GARİP TARAFI!
Bir Yahudi yazardan, “Musul Türklere verilmeli” teklifi geliyor ama bu Türkiye’de gündem olmuyor, bir gün bile konuşulmuyor.
İnternette yaptığım aramaya göre, Asa-El’in “analiz”i yaygın medyada yer almamış…
Türkiye Gazetesi, kanal7 haber sitesi dışında, yaygın sitelerde haber ve yazı gözükmüyor.
Söz konusu yazıyı haber yapanlar, 7-10 Ağustos tarihleri arasında yayımlamışlar. Buna göre yazı, 06 Ağustos veya ondan bir iki gün önce kaleme alınmış olmalı.
x x x
“Analiz”i biz de analiz etmeliyiz…
Öncelikle, yazarın adı dikkatimi çekti: İlk adı bir Musevî-Yahudi adıysa da, ikinci adı veya soyadı olan Asa-El, bir Arap ismine benzemiyor mu?
Bir Yahudi için ilginç bir soyadı!
Her neyse, isme takılmayıp, yazının içeriğine bakalım.
Doğrusu, hakkını verelim, Sayın Yazar, Türklerin bir tarihî hakkını teslim ediyor. Bunun için teşekkür etmeliyiz!
Bence, bir konuda daha haklı Asa-El… Şöyle diyor: “Musul Türkiye’ye verilmeli. Böyle bir düzenle Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye oluşur ve IŞİD'e karşı daha etkin bir mücadele yapılır.”
Millihakimiyet.com, haberi, yukarıdaki harita ve üzerindeki “Musul’u Türkiye’ye verin Ortadoğu sorunu diye bir sorun kalmaz” ibaresiyle birlikte yayımlamış.
Bu sözler, bana gerçeğin ifadesi gibi geliyor. Çünkü Ortadoğu’nun ortasındaki önemli bir toprak parçasına hâkim ve oradaki petrol kaynaklarıyla güçlenmiş bir Türkiye söz konusu olunca Ortadoğu sorunu büyük ölçüde çözülmüş olur.
x x x
BU GERÇEKÇİ Mİ, GERÇEKLEŞİR Mİ?MUSUL TÜRKİYE’YE VERİLİR Mİ?
Pek değil! Bırakın bir yazardan, teklif gelmesini, hatta dünyanın büyük güçlerinin devlet başkanlarından böyle “ortak” bir teklif gelse bile, bunun gerçekleşme ihtimali nedir?
“Musul’u almaktan” bahsetmek bir yana, Musul’a 15 Km. mesafedeki bir kampa “eğitim” için giden askerlerimize, üstelik daha önceden mutabakat sağlandığı halde, Irak’ın tahammülü ve rızası var mı?
Eğitim amaçlı bir “asker değişimi” konusunda dünyayı ayağa kaldıran bir Irak’ın Musul’un Türkiye’ye verilmesinin gündeme gelmesi halinde neler yapacağını düşünün, artık!
Muhtemelen, bunun gibi tartışma ve teklifler, Irak merkezî yönetiminin de kulağına gittiğinden, Türkiye’nin “asker değişimi”ne bile bu derece hassaslar!
Dolayısıyla, bu açıdan bakıldığında “teklif”in gündeme alınması bile gerçek dışı gözüküyor!
x x x
AMMA VELÂKİN MUSUL IRAK’IN ELİNDE Mİ?
Öte yandan, Musul, bir buçuk yılı aşkın bir süredir, başka bir gücün, bir “terör örgütü” “yapı”nın işgal ve kontrolünde…
Musul, bu “yapı”nın elinden ne zaman, nasıl, kim(ler) tarafından kurtarılacak da,
Kimin olacak?
Musul’u “kurtarmak” için, en yakındaki İran’dan başlamak üzere, dalga dalga, bütün dünya devletleri devrede! Bütün dünya devletleri bölgede!
Eğer Musul, Irak dışında bir devletin egemenliği altına girecekse, bu devlet, tarihî hakları ve coğrafî yakınlığı dolayısıyla Türkiye olmalıdır!
Ama bunun gerçekleşme ihtimalini çok çok çok düşük görüyorum.
Hatta bize, “Kurtarın, Musul sizin olsun” gibi “yüreklendirmeler” yapılabilir…
Böyle “arkadan itmeler”le, başımız çok feci bir şekilde belaya sokulabilir.
Yahudi Yazar’ın “analiz”i de bu arkadan itmenin işaret fişeği olabilir!
Söz konusu “analiz”; başımızı, başta Irak olmak üzere, bütün Ortadoğu, hatta dünyanın geri kalan devletleriyle derde sokmak için bir “tuzak” olabilir! Çok uyanık olmalıyız!
x x x
PEKİ, MUSUL İÇİN ÇÖZÜM NE OLMALI?
20 Mart 2015 tarih ve “Musul Kimin olacak?” başlıklı yazımdaki önerim:
Bütün inanç ve mezheplere hoşgörüyle yaklaşabilecek "laik" ve "demokratik" bir yönetim!
Eğer Musul'da ve topyekûn Irak'ta demokratik bir yönetim
sağlanabilirse, Musul, haddizatında herkesin olur. Başta Musul halkı, herkesi
memnun eden bir çözüm gerçekleşmiş olur.