Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Rusya’nın bir “Afganistan sendromu” var!
Yaşımız müsait olduğu için, Rusya’nın selefi “Sovyetler Birliği”nin Afganistan macerasını yakından, gün be gün takip etmiştik.
Hem korku, hem hayranlık uyandıran bir savaştı… Tankların helikopterlerle taşındığını, indirildiğini görmüştük. 35-36 sene evvel için müthiş bir savaş imkân ve kabiliyetiydi.
Lâkin sonuç, Sovyetler için korkunç bir hezimetti!
Afganistan’da dili yandığı için Rusya, Suriye’yi üfleyerek yiyor!
Takip ettiğiniz gibi, hiç “acele” etmiyor!
Yavaş yavaş, basamak basamak ilerliyor…
Önce seyrediyor… Tepkilere bakıyor…
Ölçüyor, biçiyor… Maşa varsa elini hiç yakmıyor!
Sovyetler Birliği günlerinde dünyayı korkutuyordu ve Afganistan’da “tek başına” kalmıştı. Bütün İslam âlemi, bütün Batı âlemi, hatta Çin karşısındaydı…
Şimdi, İslam âleminin yarısı yanında, İran “stratejik” ortağı, Çin yanında, Irak’la istihbarat paylaşıyor…
Batı’dan bile desteği var… Misal, Hollande’ın Fransa’sı, Yunanistan… Kıbrıs Rum Kesimi, “gel burada üs kur” diyor!
Sovyet döneminde 72 milletten meydana gelen heterojen, gayrimemnun bir halk vardı… Böyle bir yapıdan çıkan askerlerin, “Afgan Mücahitler” karşısında “imanla” harp etmeleri mümkün değildi. Oysa şimdi ezici çoğunluğu Ruslardan oluşan homojen, ülkelerini benimseyen bir halk var… O günün kapalı “Demirperde” toplumundan, bugün sadece Türkiye’ye 4-5 milyon turist gönderen açık bir topluma ulaşılmış. Artık, “milliyetçi” bir toplum yapısı söz konusu… Bu, askerin savaş gücünü artıran çok önemli bir unsur.
Öte yandan, bütün dünyanın düşmanlığını çeken IŞİD’le mücadele etmek gibi bir hedefi de var… İşin o boyutuyla bütün dünyanın desteğini alıyor.
Ayrıca, Suriye, hem Afganistan’ın dörtte biri kadar, hem de dağlık değil. Hâkimiyet kurması, asayiş sağlaması gereken yerler Afganistan’a kıyasla hayli sınırlı.
x x x
Irak, ABD’ye Vietnam olmadığı gibi, Suriye de Rusya’ya Afganistan olmaz
Bilindiği gibi, ABD, Vietnam’da, 1963-73 arasında çok kanlı bir geçirdi. 60 bin ölü vererek çekilmek zorunda kaldı.
O “hezimet”ten 30 yıl sonra girdiği Irak’ta ise ne o kadar çok zayiat verdi, ne de hezimete uğradı… Çünkü Vietnam’dan dersler almıştı ve aynı hatalara düşmedi.
Suriye’deki Rusya için de benzer durum söz konusudur. Afganistan’daki hataların tekrarı beklenmemeli!
x x x
AZİZ SANCAR!
Bu vatanın ekmeği, suyu, havası; bu milletin emeği sana helal olsun!
Bu kadar söylüyorum!
x x x
NOBEL’e çamur atanlara da bir çift sözüm var: Diyorlardı ki, “Nobel ödülü almak için Türk düşmanı olacaksın, Türkleri kötüleyecek, iftira atacak, Atatürk’ün aleyhinde konuşacaksın”!
Orhan Pamuk’un da “edebî başarısı”yla değil, Türk ve Atatürk aleyhtarlığı sayesinde Nobel ödülü aldığı “iftirası”nı yaymış, hem Nobel’i, hem Orhan Pamuk’u küçültmeye çalışmışlardı.
Hayır!
İşte, Türkleri kötülemeyen, Türk düşmanı olmayan,
Atatürk’ü ve Türkiye’yi yücelten,
Atatürk’ün kıymetini bilen,
Bir bilim insanına Nobel ödülünü verdiler!
Şimdi, ne diyeceksiniz?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİÇAĞ’dan…
