Anamur’dan İstanbul’a yolculuktan öylesine…
20
Kasım ile 5 Aralık arasında Anamur dışındaydık. Anamur’dan İstanbul’a uzun bir
otobüs yolculuğunu, dönüşte ise uçak ile yolcuğu tercih ettik. Zira İstanbul’dan
Gazipaşa’ya uçak bileti çok cazipti. Ancak elverişsiz hava şartları nedeniyle
Antalya’ya inmek zorunda kaldık.
İstanbul’da
bulunduğumuz iki hafta içinde bazı günler havanın da iyi olmasını fırsat bilerek
gezip görme amaçlı seyahatlerimiz oldu. Dolmuşa bindik, Kadıköy – Kartal
Metrosunu kullandık. Marmaray ile Boğazın bir yakasından öbür tarafa geçtik.
Deniz otobüslerini de kullandık. İstanbul trafiği gerçekten insanı hasta ediyor.
Bir yerden başka bir yere gitmek için en az bir saat zaman harcıyorsunuz. Mesela
Ümraniye’den Kadıköy’e dolmuşla en az 45 dakikada varabiliyorsunuz. Yine Avrupa
yakasında Yeşilköy - Halkalı ile Ümraniye arasını en iyi şartlarla iki saatte
gidebiliyorsunuz.
Marmaray’da ve
Kartal Metrosunda yolculuk ederken çoğu gencin çantasından bir kitap çıkarıp
okumaya başladığını gördük. Onlar adına memnun olduk. Ancak bazı gençler de
fırsat buldukça cep telefonları ile oynuyor, kulaklıktan müzik dinliyor, zamanı
öyle değerlendiriyor. Onlar adına da üzüldük. Biz de aradan geçen zaman içinde
dışarı çakamadığımız günlerde dört beş tane kitap okuma fırsatı bulduk.
Öbür taraftan
dolmuş, metroda ve sokakta seyahat edenlerin sanki birbirine küslermiş gibi hiç
konuşmadıkları veya konuşulacaksa birkaç kelime ile yetindiklerini gördük.
Sokakta kimse kimseye karışmıyor. Özellikle kadınlar o mağaza senin bu mağaza
benim koşturur dururken, yürümek için spor ayakkabılarını tercih ettikleri
görülüyor. AVM’ler dolup boşalıyor. Semt pazarlarına her şeyi bulmak mümkün ve
fiyatlar normal.
Marmaray ve metro
hatları yüz binleri bir o tarafa bir bu tarafa taşıyıp dururken, ulaşımı hayli
rahatlatmış, yeni metro hatlarının devreye girmesiyle biraz daha rahatlayacak
gibi. Ama İstanbul çok kalabalık. Ne kadar yol yapsanız, metro hatlarını
çoğaltsanız, boğaz köprülerinin sayısını arttırsanız yeterli gelmiyor. Bu
nedenle İstanbul’da ulaşım en önemli sorun olarak gündemde kalmaya devam ediyor.
Ne yapıp edip trafiğe çıkan araç sayısının azaltılması lazım. Bu da ancak yeni
ve çağdaş ulaşım araçlarına ulaşılabilirliğin sağlanmasıyla olacak
şey.
İstanbul’dan kalkan
uçağımızın Gazipaşa yerine Antalya’ya inmek zorunda kaldığını ifade etmiştik.
Antalya’dan bizi bir servis ile Gazipaşa’ya getirdiler. Şehirlerarası otobüsler
gibi her yerde durmadığı için 3 saatte Gazipaşa’ya geldik. Bir başka servis ile
de Anamur’a yaklaşık iki saatte ulaşabildik.
Gazipaşa çıkışında
bir kilometre tabelasında Anamur’a 81 km yazıyor. Fakat Anamur çıkışı Ören –Toki
yakınlarındaki tabelada Gazipaşa 67 km yazıyor. Yetkililer belki de Anamur’dan
Gazipaşa’ya gideceklerin gözünü korkutmamak için böyle bir şeye başvurmuş
olabilirler.
Anamur’a gelirken
Melleç’ten (Demirören) sonra devreye giren tüneller mesafeyi hayli kısaltmış. 15
dakikada gelebiliyorsunuz. Ancak Melleç’ten Kaledran ve Kaledran - Gazipaşa
arasında ulaşım hala eski yoldan devam ediyor. Herhangi bir çalışma da
görünmüyor.
Daha önce
yayınlanan bir yazımızda Mersin-Antalya arası 5 saat olur mu diye sormuş ve
bunun gerçekçi olmadığını ifade etmiştik. Özel araçla bile bu mesafenin 5 saatte
gidilmesi mümkün görünmüyor. Otobüs ile yolculuk daha uzun bir zamana yayılıyor.
Mesela biz Anamur’dan saat 16,30’da çıkıp Antalya’ya akşam 22,30’da
varabilmiştik. Bu bakımdan Anamur ve Bozyazılılar için Gazipaşa Havaalanı adeta
ilaç gibi geldi. İstanbul’dan bir saatlik bir uçak yolculuğu ardından 2 saat
sonra Anamur veya Bozyazı’ya ulaşılabiliyor. Ancak havaalanı en fazla da
Alanyalıların işine yaramış.