TOBB’un verilerine göre Türkiye’de “kriz” olmaması lâzım

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.10.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’a göre, Riski Azaltan Faktörler;

2001’den farklı olarak Kamu maliyesi çok daha iyi durumda.

Bankacılık sistemi çok daha sağlam ve ‘çürüklerinden ayıklandı.”

Mali sistemde Denetim ve Gözetim güçlendirilmiş durumda.

*                        *                      *

Riski Artıran Faktörler;

Reel Sektörün yurtdışı borçlanması yüksek ve artmaya devam ediyor ama uzun vadeli borçlanma sayesinde risk azalıyor.

Yükselen Cari açık ve Bozulan Finansman Kalitesi;

               (milyar $)                                            2007                2008 (son 1 yıl)          

               Cari Denge                                        -38                  -47

 

*                            *                 *

Toplam Vergi Geliri (Milyar YTL);

                      

2007 ilk 8 ay              2008 ilk 8 ay              Artış

                         

               59,1                            70,3                            % 18,6

 

*                            *                 *

Başka göstergeler de var. Üretimde; gıda ve taşıt dışındaki bütün sektörlerde, 2007’ye göre daralma var.

Yukarıdaki verilere bakarsak; en önemli risk faktörü “cari açık” olarak gözüküyor. Yani, ülkeye giren dövizin, çıkandan az olması ve aradaki farkın büyümesi.

Fakat bu tek başına bir “kriz” sebebi midir?

Yukarıdaki göstergelerde çok açık ve somut bir gelişme var.

Vergi gelirlerindeki artış!

Bu yılın ilk 8 ayındaki toplam vergi gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20’ye yakın artmış. Bu rakam, enflasyon oranının iki katı anlamında… Demek ki, ülkedeki alışveriş geçen seneye göre daha fazla! Bir durgunluktan söz etmek de mümkün gözükmüyor.

Peki, “kriz” lafları nereden çıkıyor?

Batı nezle olmuş, biz sıtma oluruz korkusu, herhalde!

Veya siyasî!

Maksat hükümeti yıpratmak!

Hükümetin ekonomik icraatlarının çoğunu biz de yanlış buluyoruz, eleştiriyoruz.

Kaygılarımız çok başka ve derin!

Bir “ekonomik kriz” olursa hükümet düşer mi, bilinmez?

Ama daha önceki “kriz”lerden dolayı iyi bildiğimiz bir şey var!

“Kriz”lerin faturası hep işçiye, küçük esnafa çıkarılıyor.

 Şurada, asgarî ücretle de olsa çalışıp idare eden işçinin, dükkânını açınca üç-beş kuruşla evinin geçimini sağlayan esnafın işsiz kalmasından endişe ediyoruz. Böyle durumlarda asıl bunalıma, hatta depresyona girenler hep o masumlar oluyor.

Endişemiz budur.

Zaten çok yaygın olan işsizliğin daha da artması…

Zaten son derece bozuk olan gelir dağılımının daha fazla bozulması...

Bunların sonucunda da toplumsal huzursuzlukların daha da tırmanması…

Daha önceki bir yazımızda belirttiğimiz gibi biz zaten dipteyiz. Veya dünkü yazımızı yorumuyla zenginleştiren Ekrem Şama üstadın belirttiği gibi, zaten “kriz”le 50 yıldır koyun koyuna yatıyoruz. Dolayısıyla “kriz” denilen şeye Türkiye’nin tahammülü yoktur. “Kriz”e girmemiz, çukura düşmemizle eş anlamlıdır.

Dünyada ve Türkiye’de bu konuda neler oluyor; yazarımız Ekrem Şama’nın iki gündür yayınladığı makaleler gayet güzel açıklıyor. Okumanızı öneririm.

*                   *                 *

TOBB’dan Bir Atasözü

 

Büyüme olmayan ekonomi;

               işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk ve kavga üretir.

*                            *                 *

 

Üstatlardan

 

Geri Dön…

 

Bırak şu Batı’yı, batarsa batsın,

Ahmetsin, Mehmetsin, sen bir Muratsın,

Corçlara, Hanslara gönül bağlama,

Sonra dönüp ahvaline ağlama,

Böyle gider isen, haraç mezatsın.

 

Beri dön Kardeşim n’olur beri dön,

Dönmenin zamanı, hem de yeri, dön,

Ceddin Nasıl yapmış, tarihine bak,

Daha yakındasın olmadan Irak..

İlerisi çıkmaz, artık geri dön…

 

 

Seyfeddin Karahocagil, 9 Ekim 2008, Amasya

 

 

Önceki Yazılar

Tarih: 14.10.2008 Okunma: 670

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Necmi Uçar

16.09.2008 - 10:30

Sizin de yazınızda ifade ettiğiniz gibi iftira dinimizce yasaklanmış büyük günahlardan olduğu gibi kanunlarca da yasaklanmıştır. Ancak yine de iftira yapmaktan geri durmayanlar var. Demek ki bunlar ne dine inanıyor nede kanuna saygısı var. Böylesi kişiler kendi menfaatleri için başkalarına hiç acımadan iftira edebiliyorlar. İftira edenlere çok ağır cezalar uygulanması taraftarıyım çünkü onlar toplum içerisinde bozguncu ve zararlı mahlukatlardı.Allah iftiradan ve iftira edenden dürüstleri korusun. Amin.

özgür deniz

16.09.2008 - 15:22

bu soysuz ve kanıbozuk davranış anca şerefsiz soysuz aşağılık pislik mikrop insan görünen ama hayvandan da aşağı olan mahlukatların yapabileceği bir şeydir..............TIPKI AYDIN DOĞANIN yeni yetme kompleksli köpeğinin ve eskimişlerin kullanıcısının MÜSLÜMAN İNSANLARA anamıza avradımıza küfrediyorlar diyerek iftira etmesi ve BİR ASİL MÜSLÜMANIN eğer ispat edemezsen şerefsizsin BELHUM ADALSIN dünyanın en aşağılık mahlukusun dediği gibi...iftira böyle köpekçe bir şeydir...halbuki analar kutsaldır ve böyle bir şey asla olmamıştır tahminimce...zira olmuşsa bu söze mukabil ispat etmesi gerekir....en derin saygı selam dua umut ve muhabbetle....insan olan bu suçu asla işlemez...bu suçu tarif edebilen ve işleyene belli bir sıfat verebilen varsa helal olsun...işleyene ben sıfat veremiyorum...ALLAH İNSANLARI İFTİRADAN SAKLASIN....

İ.Hakkı Cengiz

16.09.2008 - 15:46

ÖZGÜR KARDEŞ, MAKALENİN TAMAMINI OKUDUKTAN SONRA MI YORUM YAPTIN? SON PARAGRAF İÇİN BİR ŞEY SÖYLEMEYECEK MİSİN? YOKSA ZİNDANDAKİLER İFTİRAYI HAK EDER, ONLAR İÇİN İFTİRA MUBAHTIR MI DİYORSUN? SELÂMLAR...

özgür deniz

16.09.2008 - 22:08

öyle şey olurmu sayın üstadım.bu mümkün mü? yeterki iftira olduğu keskin delillerle tespit edilsin. o zaman en şiddetli tepki verilir. saygıyla

elebk

18.09.2008 - 15:59

Burda bir yorumcu var içimi sıkan bir üslubu var. Uşaklığı reddederken uşaklığı meslek edinmiş bir zihniyet! Kesinlikle. Bir kere başıma geldi uzun ve arabesk bir hadise. Hala çok canım yanar. Ve yıllar sonra öğrendiğim bir şey. Tanrı kimseye yaşatmasın. Elinize sağlık

Necmi Uçar

16.09.2008 - 10:30

Sizin de yazınızda ifade ettiğiniz gibi iftira dinimizce yasaklanmış büyük günahlardan olduğu gibi kanunlarca da yasaklanmıştır. Ancak yine de iftira yapmaktan geri durmayanlar var. Demek ki bunlar ne dine inanıyor nede kanuna saygısı var. Böylesi kişiler kendi menfaatleri için başkalarına hiç acımadan iftira edebiliyorlar. İftira edenlere çok ağır cezalar uygulanması taraftarıyım çünkü onlar toplum içerisinde bozguncu ve zararlı mahlukatlardı.Allah iftiradan ve iftira edenden dürüstleri korusun. Amin.

özgür deniz

16.09.2008 - 15:22

bu soysuz ve kanıbozuk davranış anca şerefsiz soysuz aşağılık pislik mikrop insan görünen ama hayvandan da aşağı olan mahlukatların yapabileceği bir şeydir..............TIPKI AYDIN DOĞANIN yeni yetme kompleksli köpeğinin ve eskimişlerin kullanıcısının MÜSLÜMAN İNSANLARA anamıza avradımıza küfrediyorlar diyerek iftira etmesi ve BİR ASİL MÜSLÜMANIN eğer ispat edemezsen şerefsizsin BELHUM ADALSIN dünyanın en aşağılık mahlukusun dediği gibi...iftira böyle köpekçe bir şeydir...halbuki analar kutsaldır ve böyle bir şey asla olmamıştır tahminimce...zira olmuşsa bu söze mukabil ispat etmesi gerekir....en derin saygı selam dua umut ve muhabbetle....insan olan bu suçu asla işlemez...bu suçu tarif edebilen ve işleyene belli bir sıfat verebilen varsa helal olsun...işleyene ben sıfat veremiyorum...ALLAH İNSANLARI İFTİRADAN SAKLASIN....

İ.Hakkı Cengiz

16.09.2008 - 15:46

ÖZGÜR KARDEŞ, MAKALENİN TAMAMINI OKUDUKTAN SONRA MI YORUM YAPTIN? SON PARAGRAF İÇİN BİR ŞEY SÖYLEMEYECEK MİSİN? YOKSA ZİNDANDAKİLER İFTİRAYI HAK EDER, ONLAR İÇİN İFTİRA MUBAHTIR MI DİYORSUN? SELÂMLAR...

özgür deniz

16.09.2008 - 22:08

öyle şey olurmu sayın üstadım.bu mümkün mü? yeterki iftira olduğu keskin delillerle tespit edilsin. o zaman en şiddetli tepki verilir. saygıyla

elebk

18.09.2008 - 15:59

Burda bir yorumcu var içimi sıkan bir üslubu var. Uşaklığı reddederken uşaklığı meslek edinmiş bir zihniyet! Kesinlikle. Bir kere başıma geldi uzun ve arabesk bir hadise. Hala çok canım yanar. Ve yıllar sonra öğrendiğim bir şey. Tanrı kimseye yaşatmasın. Elinize sağlık