Bu dünyada herkese yer var.
BBC’ye göre, 19 Ocak itibariyle, Türkiye’deki “kayıtlı” göçmen sayısı 2 milyon 503 bin. Dikkat edin, bu, “kayıtlı” göçmen sayısı! Acaba, kayıtlı olmayan ne kadar?
x x x
Bütün Avrupa ülkelerindeki göçmen sayısı, Türkiye’dekinin yarısı kadar bile değil… Öyleyken, aylardır, Avrupa’nın, hatta Dışişleri Bakanının ağzıyla, “göçmen krizi hepimizin sınavı” diyen Amerika’nın birinci meselesi “göçmen krizi”!
En yaygın, en çok takip edilen Avrupa medyasından, son iki güne ait birkaç örnek verelim:
3 Mart tarihli The Guardian, BBC ve Euronews’in ortak manşeti; “AB’nden göçmenlere: Avrupa’ya gelmeyin”
Aynı gün, Euronews’in diğer başlıkları:
“Paris ve Londra arasında Calais (mülteci kampı) çatlağı büyüyor”
“Fransa’dan göçmelere insanlık dışı muamele”
“Calais’teki mülteciler için yeni kamp alanı açıldı”
“Sığınmacılar dudaklarını dikerek eylem yaptı”
2 Mart tarihli The Guardian gazetesinde bir köşe yazısı: Jonathan Jones, buraya aldığım fotoğrafı kullanarak, başlıktan soruyor: “Bu resimde ne görüyorsunuz. Benim ilk bakışta gördüğüm, Avrupa korkularının karanlığı”
Yazar, “İslamofobi, ırkçılık gibi akımların güçlenmesi ve göçmenler içinde teröristlerin de bulunabileceği” kaygılarını dile getirdiği yazısının baş tarafında da bir tanıtım cümlesi vermiş: “Bu resim, cesur mültecilerin, kahraman muhalefetinin görüntüsüdür. Fakat Avrupa’nın dehşetle açılmış gözlerinde onlar öteki, onlar düşman.”
Bu köşe yazısı, bir gün içinde tam 1.928 yorum almış. Ne kadar ilgi çektiğini hesap edin!
x x x
Görüldüğü gibi, “göçmen krizi” Batı’yı korkuyla titretiyor…
Yıllardır geliyorum diyen ve son yıllarda dalga dalga bütün kıt’ayı saran göçmen problemine Avrupa’nın bulduğu çözüm, AB temsilcisinin ağzından, “Avrupa’ya gelmeyin” ikazı!
Harika!
Eee, siz bunu yıllardır söylüyorsunuz. Söylemekle de kalmayıp sınırları duvarlarla, dikenli-jiletli tellerle örüyorsunuz ama bunlar göçmen kitlelerini durdurmuyor, durduramıyor.
Yılbaşından beri, Avrupa’ya giren sığınmacı sayısı, her gün, ortalama 2 bin!
Bunu durdurmanın ve tersine çevirmenin tek yolu var:
Başta Suriye ve Irak, göç veren ülkeleri istikrara kavuşturmak, o ülkeleri mamur etmek, geliştirmek, güçlendirmek, kalkındırmak…
Savaşı, silah sevkiyatını hemen, acilen durdurmak…
Avrupa ve Amerika’nın buna gücü yeter. Yeter ki istesinler.