Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Hem de anlaşmayla(!), belgeye bağladın!
Biz Avrupalılaşacaktık. Her şey kurallara, ilkelere, ölçülere bağlı olacaktı. Böylece, ilerleyecek, gelişecektik. A’dan Z’ye her adımımız, her faaliyetimiz kayda-kuyda bağlanacak hiçbir şey muallâkta kalmayacaktı. Bu bir ihtiyaçtı, çünkü bizim hemen her adımımız, her faaliyetimizde belirsizlik vardı. Avrupa da bizim kayda-şarta bağlanmamızı çok istiyor, her konunun “Avrupa standartlarında” olmasını âdeta dayatıyordu. Bizi bunaltıyordu. Onun için AB-Türkiye müzakerelerinde binlerce fasıl açılmıştı. Bu fasıllarla Türkiye, “Avrupa değerleri”ni benimseyecek, nihayet, AB’nin bir üyesi olacaktı.
Olmadı!
Avrupa’nın “göçmen korkusu”, bütün “değerlerini”, bütün “ilkelerini”, bütün “standartlarını”, hatta “hukukunu” berhava etti.
17-18 Mart’ta “imza altına alınan” ve dünyaya gülücüklerle ilân edilen “AB-Türkiye Mülteci Anlaşması” bunu gayet “net” olarak gösteriyor.
Euronews’in 20 Mart tarihli haberine madde madde bakalım ve değerlendirelim:
“1. Anlaşmaya göre AB, geri çevrilen Suriyeli mülteci sayısı kadar Türkiye’de kayıtlı Suriyeliyi kabul edecek. Sayı 72 bini aştığında anlaşma askıya alınacak.”
Sayının 72 bine ulaşması kaç gün sürer ki? Avrupalı ajanslar, 2016 başından beri Avrupa’ya, her gün, Türkiye’den giden sığınmacı sayısının 2 bin civarında olduğunu söylüyorlar. Alınan tedbirlerle bunu bine düşürdüğünüzü varsayalım. Demek ki süre 72 günde dolacak. Sonra, anlaşma askıya alınacak.
“2. İnsan hakları dernekleri dahil bir çok kesim bu maddenin uluslararası hukuku çiğnediğine vurgu yapıyor. Bunlardan biri de Uluslararası Kurtarma Komitesi.
Komitenin sözcüsü Lucy Carrigan, söz konusu anlaşmanın daha fazla kargaşaya neden olacağını ve insan onurunu zedeleyeceğini söylüyor. Carrigan, ‘İnsanların bir ülkeye yerleştirilmesinin, Yunanistan’dan Türkiye’ye geri gönderilme koşuluna bağlanması etiğe aykırı’ diyor.”
Yorumu kendi içinde, bunu yorumsuz geçelim.
“3. Türk vatandaşlarına AB için vizelerin kaldırılması, Türkiye’nin AB’ye üyeliği sürecinde yeni fasılların açılması ve Türkiye’ye 3 milyar Euro maddi yardım yapılmasını da içeren anlaşmada halen netlik kazanmayan detaylar var.”
Avrupa’nın, Türkiyelileştiğini en iyi kanıtlayan madde bu. Demek ki neymiş, anlaşmada netlik kazanmayan detaylar varmış! Tam bize göre, anlaşma olacak ama netlik olmayacak!
“4. Mültecilerin, hangi ülkenin vatandaşı olduğuna bakılmaksızın Türkiye’ye geri gönderilip, Türkiye’den ise sadece Suriyelilerin Avrupa Birliği’ne kabul edilecek olması kafaları karıştıran noktalardan biri.”
“5. Ayrıca, anlaşma 20 Mart’tan itibaren Yunanistan’a varan mültecileri kapsıyor. Onun için, Yunanistan-Makedonya sınırındaki İdomeni’de haftalardır mahsur kalan on binlerce mültecinin gelecekleri ile ilgili sorulara halen yanıt bulunabilmiş değil.”
Son iki madde için de yoruma gerek yok.
Büyüksün Türk, Avrupa’nın kafasını karıştırdın, daha mühimi, kendine benzettin!
Büyüksün, vesselâm!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, ensonhaber.com'dan...
