Kandırılmak olayı ya aklını noksan kullanmaktan veya bilgi noksanlığından kaynaklanır. Hukukta, işlenen suçtan kurtulmak veya verilecek cezayı azaltmak için, mazeret (özür) olarak sıkça kullanıldığı görülür. Hukuken, kandırılmak mazeretiniz geçerli bulunursa, cezanız kalkmaz, hafifler.
Issız bir yolda, iki aracın karıştığı trafik kazasında, yola zarar vermekten, araç sahiplerine ceza yazılırken, devletin uğradığı zarar düşünülmektedir. Peki, uzun süreli özellikle hukukçulardan gelen uyarılara kulak asmayıp, yapılan işbirliklerinden doğan devlet zararları ne olacak?
Paralel yapı dedikleriniz ile olan işbirliğinizin, dini temeller üzerinde oturduğu bilindiğine göre, hangi dini temel bozukluğu, sizi birbirinize düşman yaptı? Sizin mi yoksa onların mı dini yapısı bozuk? Bu dini yapı bozukluğu, ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Sizin ve onların, dini düşünce yapısının, siyaset üzerindeki etkinlik farkları nelerdir? Dini öteleyen siyasi aldatmacaya, sizin zamanınızda son verildiyse, bu sorulara siyasi değil dini açıklamalar ile cevap verilmelidir. İslam’ın ne olduğunun, bu ülke insanı tarafından doğru olarak öğrenilmesinde, yönetici konumunda olanların, hiçbir payı olmasın mı? Sizlerden sonra geleceklerin,’…….yıllık enkazı temizledik’ denilmesi istenmiyor ise, dini açıklama gerekmez mi?
Uygulamalardan yanlış sonuca varılıyorsa, dini bilgi ve dini anlayışımızı (dinimizi değil) sorgulamalıyız. Bunu anlamayan, bu dini de anlamaz.
‘Çıkar paylaşımında anlaşamamak’ şeklindeki hücumlar, sorulara verilecek cevapla önlenir.
Kandırılmaktan daha kötü olan kandırmak, yol olarak seçilecek ise, dini cevaptan kaçınılır.