Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Attı mı mangalda kül bırakmayan kocaman kocaman unvanlı genel başkan yardımcıları, Prof.ları, MYK
üyeleri, hatta genel başkanı!
Ağızlarını açtı mı vatan,
millet, bayrak, birlik, dirlik, dava, kutlu dava, ülkücülük, Türklük gibi
koca koca laflar eden koltuk,
affedersiniz, vatan-millet-dava
“sevdalı”ları!
Sizin ne kadar bitik olduğunuzu görmek, anlamak için hiçbir
göstergeye, hiçbir dış olaya ihtiyaç yoktu… 1 Kasım 2016’daki aldığınız oy, o tarihten sonraki tavrınız,
tutumunuz, ettiğiniz laflar, parti içi “icraatlarınız”,
Hele hele, yıllardır en azından görüntüde, ağır sözlerle yüklendiğiniz
iktidara yanaşma, yaranma çabalarınız yeterliydi.
Lâkin şimdi, hangi illerin ilçesi olduğunu hatırlamakta zorluk
çektiğimiz, haritada yerini gösteremeyeceğimiz iki yerel mahkemenin verdiği
karara bel bağlamakla, ne kadar zavallı, ne kadar çaresiz olduğunuzu dünya-âleme
kendiniz ilân ettiniz.
Sadece zavallılığınızı değil, siyasî ahlak seviyenizin de
yerlerde süründüğünü ispat ettiniz.
Bir genel başkan yardımcısı diyor ki, “Mahkeme kararlarına herkes saygı göstermeli”!
Ne güzel, ne yüksek bir fikir, “saygı” kavramına ne yüce bir davet!
Ama Ankara’da,
başkentte, MHP Genel Merkezinin bulunduğu yerdeki “yetkili” mahkeme, kongre kararı verdiğinde, bu sayın genel başkan
yardımcısının aklına, “Mahkeme kararına herkes
saygı göstermeli” hatırlatması gelmedi.
Saygılı olmak biyana, başta genel başkan, hep bir ağızdan “kararı tanımıyoruz” diyen oligarşik
kadro siz değil miydiniz?
“Kutlu”
olduğuna inandığım bir “dava”nın
böyle yerlerde sürünen bir hukuk davasına dönüşmesi, bunları tartışıyor
olmamız, hele bunları yazmak bendenize o kadar ağır geliyor ki… Âdeta zulüm,
eziyet, işkence!
Bunlara ne
lüzum vardı?
Delegenin çoğunluğu kongre istiyor, buna “saygı” göstersenize!
Tamamını “genel merkez”den
belirlediğiniz delegenin sizi seçmeyeceğinden niçin korkuyorsunuz? Hem tekrar
seçilememek korkulacak bir şey midir? Ülkücü kadrolar içinde herkes her göreve
lâyık değil midir? Neden kendinizden başka kimseyi, işgal altında tuttuğunuz
makamlara layık görmüyorsunuz da sımsıkı sarıldığınız koltukları korumak için
yerel mahkeme kararlarına sığınıyorsunuz?
Ülkücü kadrolar içinden, birbirinden değerli “genel başkan” adayları çıktı. Ülke
çapında hareket halindeler ve etraflarında büyük kalabalıklar topluyorlar.
Siz neden partinizin ismine yakışır şekilde “hareket” halinde değilsiniz? Niye 6 aydır genel merkezden
burnunuzu dahi çıkaramıyorsunuz?
Çıkın bakalım sokağa, gezin Anadolu’yu…
Bakın bakalım arkanızda kaç kişi var?
Acaba, 7 genel başkan adayının biri kadar kalabalık
toplayabilecek misiniz?
x x x
Günün
çizgisi, Twitter’dan…