Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
“Bitmedi” diyenler var!
“Bitti” diyenler ise daha
fazla!
Bizce
de bitmiş gibi gözüküyor... Bitmese, devam edecek olsa, bunu daha açıktan
gösterir, partiye hâkim olmaya çalışır, mücadele ederdi. Bunları yaptığını gören,
duyan var mı?
Davutoğlu’nun
gidişine “olağan” görüşmede karar
verilmedi. Kendisine 2-3 ay önce, birkaç hafta ömür biçilmişti… Bunu, “PKK silah
bırakmadı, ÖSO bırakıyor” başlıklı, 02 Mart 2016 tarihli yazımızda şöyle dile getirmiştik:
2011-2014 arasındaki Dışişleri Bakanı,
şimdiki Başbakan Davutoğlu…
2012 Ramazan ayında (Temmuz), NTV’de, Oğuz
Haksever, Cengiz Çandar ve İsmet
Berkan’la bir programa çıkmıştı. Kıdemli yazarlar Esad’ın “siyasî
ömrünü” sordu.
Davutoğlu, yüzünden eksilmeyen gülümsemesi ve kendinden son derece emin
tavrıyla, “Günleri sayılı, birkaç hafta, en
fazla 2 ay” demişti.
Affedersiniz; kaç 2 ay geçti?
Esad gitmedi… Ama Ankara kulislerinde Davutoğlu’nun gideceği
konuşuluyor… Nereden gideceği? Mayıs’taki kongreyle, AKP
genel başkanlığından, dolayısıyla başbakanlıktan!
x x x
AK
PARTİLİLERE SORUYORUM: DAVUTOĞLU BAŞARISIZ MI?
Başarısızsa, neden şimdiye kadar hiç dile getirmediniz, tam
tersine hep övdünüz?
Yok, sizin hep övdüğünüz gibi başarılıysa
neden parti genel başkanlığından, dolayısıyla, başbakanlıktan gönderiliyor?
Siz, 7 Haziran
seçimlerinden bir hafta önce, ‘Davutoğlu’na
Başbakanlığı Resulullah vermiş olabilir mi?’ başlıklı yazıda naklettiğim şu saçmalığa da ses çıkarmadınız:
Herhalde, duymayan-görmeyen-seyretmeyen kalmamıştır: İstanbul’daki AKP mitinginde, cübbeli-sarıklı biri
mikrofonu eline almış, bangır bangır halka şunları söylüyor: “Biliyorsunuz, ben her ay Beytullah’a giderim. Resulullah’ın
mescidinde oturuyordum, ders yapıyordum. Rüyamda Davutoğlu’nu gördüm. Şurasında
birim kodu yazıyor, burasında da başbakan yazıyordu. Ona başbakanlık resulullah
tarafından verilmişti.”
“Hatip”in bu sözlerini yüzlerce-binlerce kişi dinliyor,
kimseden ses çıkmıyor, yukarıdaki sözlere inanmış gibi gözüküyorlardı.
Ey iman ehli! Ey dindarlar! Ey “Elhamdülillah
Müslümanım” diyenler! Ey imamlar, müezzinler, vaizler, müftüler, Diyanet İşleri
Başkanı! Allah
rızası için söyleyin, hatibin sözlerinde doğrunun kırıntısı olabilir mi?
x x x
Sualimize tek cevap gelmedi. Sadece burada değil, yüzlerce haber
kanalında yazılıp çizildiği, ilgili video yayınlanmaya devam ettiği halde,
kimseden ses seda yok. Şimdi, yeni soru şu:
Eğer
hatibin sözlerine inanıyorsanız, Resulullah’ın verdiği görev neden ve nasıl
geri alınabiliyor?
Hayır,
hatibe inanmıyorsanız, neden “böyle şey olmaz” diye karşı çıkmıyorsunuz?
x x x
Günün
çizgisi, hbrdr.com'dan…