Kulluk, kulluk edilenin (tapılanın) emirlerine tartışmasız itaat ve ancak onun iznine bağımlı olarak hareket edebilmeye denilir. Tapılmaya layık ve kusursuz yaratıcı sadece Allah olduğundan, başka kulluk edilebileceklerin olacağının sanılması, en büyük ve affı olmayan günahtır(şirk). Sinek gibi bir canlıyı değil yaratmak, onunla mücadelede bile başarısız olan bir yaratılmışa, kulluk edilebilir mi?
Tapılanın, zalim veya adil olması bu durumu değiştirmez. Tapılacak olarak Allah’ın Resulünü seçseniz, şirke girer, dinden çıkarsınız. Şirkin af edilmezliğinin sebebi, Allah’ın doğrudan kendi hukukuna tecavüz olduğu içindir. Yaratanla yaratılan yer değiştirebilir mi?
Kula kulluk iğrenç hareketi, samimi olmayıp çıkar için ise, o zaman putunuz insan değil çıkar olur. Yani gene şirk içindesinizdir. Zillete, alçalmaya, pişmanlığa, esarete ve yargılanmaya adaysınız.
Allah’a kulluk ise izzettir, şereftir, yükseliştir ve özgürlüktür. İnsanlık ve insani değerlere hizmeti gerektiren belirli prensipler içerir. Doğrunun (ilahi prensip ve ahlak kuralları) yanında, eğrinin (doğruya ters veya onu geçersiz kılacak her şey) karşısında olmaktır. Bunlar lafla değil, uygulama ile istenir.
Utanmayı hatırlatan, başın öne eğilmemesi veya reddi gerekeni, elinin tersi ile itmekle konulan tavırlar, övünülen haller, Allah’a kullukta zaten yapılmak zorunda olunan şeylerdir.
Siyasilerimizin bizlere hatırlattığı konuları yazmamak elimizden gelmiyor. Ne olur! parti veya parti hareketini (kutsal) kelimesini kullanarak tanımlamayın. İsrail’in sayenizde Nato’da oda sahibi olmasının gözümüzden kaçmadığı ve bizleri çok üzdüğü bilinmelidir.