Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Milliyetçi Hareket ikiye bölünmüş durumda: Mevcut genel başkan Bahçeli yanlıları ve ona muhalif olanlar!
Tabii ikiye bölünmüş deyince, yarı yarıya gibi algılanıyor… Pek öyle değil!
Geçen hafta Sandıklı’daydım. Pek çok MHP’liyle görüştüm. Bahçeli yanlısı bir kişiye rastlamadım.
Öte yandan, aylardan beri, çeşitli iletişim araçlarıyla Türkiye’nin her yerindeki MHP’lilerle irtibat halindeyiz ve bu arkadaşların tamamına yakını da “değişim” istiyor. Görüştüğüm MHP’lilerden ancak yüzde 1 kadarı Bahçeli’ye destek vermeye devam ediyor.
Genel merkeze bayrak açan “genel başkan” adaylarını medyadan takip ediyorsunuz. Her biri ayrı ayrı büyük kalabalıklar topluyor ve “kalabalıklar” kararlılıklarını ortaya koyuyorlar.
Bu şartlarda, “Bahçeli yanlıları nerede?” suali akıllara geliyor!
Nerede olabilirler?
Teşkilatların içinde, il ve ilçe başkanlıklarında değil mi?
Öyle ya, Genel Merkez hukuken ve fiilen Bahçeli’nin “idaresi”nde olduğuna göre, teşkilatlarda görevli olanlar da onun taraftarı olmalılar!
Dün, İzmir’de bir ilçe teşkilatına gittim… Doğrusu, gitmeden önce, teşkilatta görüşeceklerimin Bahçeli yanlısı olabileceğini, “muhalif” olmam dolayısıyla “tatsızlık” yaşanabileceği endişesi duyuyordum.
Neyse, oturduk, konuşmaya başladık… Onlar benden evvel genel merkezi ve Bahçeli’yi eleştirmeye başladılar. Ben de açıkça sordum, “Parti ikiye bölündü, sizin düşünceniz ne?”
Dediler ki, “Daha 1 Kasım seçimlerinden sonra genel merkez bizim fikrimizi sordu. Biz değişim olması gerektiğini söyledik, raporumuzu yazdık. Sonradan kurultay kararı ortaya çıkınca, tekrar toplandık. Yönetimin yüzde 90’ı muhalif olduğunu, yönetimin değişmesi gerektiğini, yüzde 10 kadarı da Bahçeli’yle devam etmeyi savundu”.
MHP’de “değişim” talebi bu kadar açık ve kuvvetli… Bunun önüne geçilebilmesine, “ülkücü hareket”in durdurulabilmesine, “milliyetçi irade”ye set çekilebilmesine imkân ve ihtimal yok!
Bunu engellemeye yönelik her girişim mutlaka kırılır ama bir takım tatsızlıklar olur, sancılar çekilir, kırılan, dökülenler olur… Milliyetçi camia ve “dava” zarar görür.
Hadise bu kadar açıkken, korkunun ecele faydasının olmadığı binlerce yıl evvelinden kanıtlanmışken; “Bilge lider” sayılan Bahçeli’nin bunu görmemesi, bu muhteşem “irade”ye direnmeye kalkması anlaşılır iş değil!
Oysa “bilge” bir liderden beklenen, olgunlukla hakikatleri kabullenmek;
“Bilge”,
“Saygın”,
“Hatırlı”,
“Sevilen”,
Ve “ONURSAL” genel başkan olarak kalmasıydı. Tarihteki yerini almasıydı.
Hâlâ geç değil… Bahçeli bu fırsatı kaçırmamalı!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, twitter’dan, FIRTINA VADİSİ…