Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Sol üst köşesinde “a” simgesi bulunan bisürü kanal var.
Cumartesi akşamı (21.05, Berat Kandili) bu kanallardan üçünü birden seyretme becerisi ve tahammülünü gösterebildim.
Bunlardan en “popüler” olanında, “Kertenkele” adlı dizi vardı. Ekranda, bir cami… İnce sakallı, yakışıklı bir “hoca” (resimdeki değil) minberden vaaz veriyor. Kadınlı erkekli kalabalığın dinlediği vaazın konusu Hz. İsa’nın “çarmıha geriliş”i... Hoca’nın uzun uzun anlattığı olay; “Aslında, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediği, onun yerine, İsa’yı Romalı askerlere yakalatmaya çalışan ve askerlere İsa suretinde gösterilen Yahuda’nın çarmıha gerildiği, Hz. İsa’nın da Allah’ın katına yükseldiği” şeklinde bitiyordu.
Bu çok önemli “İslamî görüş” yüzyıllardır anlatılır ama bitürlü Hıristiyanlar buna inandırılamaz. Çünkü inansalar, Hıristiyan inanç ve kültüründen “haç çıkarılacak” geriye, neredeyse, hiçbir şey kalmayacak. Onlara göre, çarmıha gerilen, doğrudan doğruya Hz. İsa.
Bu iki farklı görüş sebebiyle kimin kafası karışık, sizce?
Sol üst köşesinde “a” simgesi bulunan diğer iki kanal “haber” kanalları olmalı. İkisinde de ikişer kişi karşılıklı oturmuş, “haber program” yapıyor, milleti aydınlatıyorlardı!
İlkinde, Ergün Diler ve Bekir Hazar adlı kişiler, Brezilya’ya, MHP ve Bahçeli’ye “uluslararası sermaye”nin operasyon yaptığını, Bahçeli’nin sesli görüntüleri eşliğinde anlatıyorlardı. Bekir Hazar, lafı CHP’ye getirdi. CHP ve Kılıçdaroğlu’na da yine sermayenin ve “emperyalist güçler”in operasyon yaptığını, operasyonun başını ise Muharrem İnce’nin çektiğini söyledi ve sordu: “Hem MHP’ye, hem CHP’ye aynı anda emperyalist güçlerin operasyon yapması tesadüf olabilir mi?”
Buradaki “ince” nokta; yanal kanalın, İnce’yi emperyalistlerin adamı, Kılıçdaroğlu’nu ise “millî ve yerli” görüyor olmasıydı. Hazar, Kılıçdaroğlu’na sahip çıkıyordu.
Diğer “a” kanalında “haber program” yapanlardan biri Tamer Korkmaz’dı ötekinin adını alamadım. Bu ikisi CHP ve Kılıçdaroğlu’na bayağı öfkeliydiler. CHP’nin 19 Mayıs’taki Anıtkabir yürüyüşü bu ağaları pek rahatsız etmiş. DHKP-C’nin marşıyla yürüdükleri iftirasını attılar. Oysa yürüyüşü TV kanalları naklen verdi; yürürken hep bir ağızdan “Dağ başını duman almış” diye başlayan “Gençlik Marşı”nı söylüyorlardı.
Bu iki kanal ağası, Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretlerle saldırdılar. Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçü olmadığını, kendileri en samimi Atatürkçüymüşçesine iddia ettiler. CHP liderini “emperyalistlerin adamı” olmakla ama hangi ağır sözlerle suçladılar, aman Yarabbim! O hakaretlerden en masumu bir AKP’li için yapılsa, yine bu ağalar kıyameti koparırlardı.
Görüldüğü gibi, aynı patronun iki kanalından birinde Kılıçdaroğlu yerli ve milli sayılıp sahip çıkılırken, diğerinde tam tersi bir yaftalamayla yerden yere vurulabiliyor.
Belli ki yanal kanallarda kafalar bayağı karışık!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, twitter.com'dan...