Bu konudaki yanlış uygulamalar, yarının neslini teslim ettiğimiz, en kutsal öğretmen anneleri, yaşamın dışına atmış ve toplumu ilkellik örneği yapmıştır. Tekrar edelim; Din yalnız Allah’ındır. Helal ve haram hudutlarını yalnız (O) çizer. Peygamberler bu hududa tecavüz edemez. Onlar bu hukuku öğretmek için vardır. Hudutların ötesi de berisi de yoldan sapmadır. Asırlarca Allah’ın Kitabının koyduğu sınırlar yerine, bu Kitapta olmayan veya bu Kitaba uymayan, uydurma hadisler, söylentiler (rivayetler) ve görüşler ile ortaya çıkan (kitaplar) sınır belirledi. Yani Allah’ın dininin belirleyicisi Kitabın (Kuran) yerini bu kitaplar aldı. Bugün bütün dünyadaki din bu kitapların dinidir.
Bu kitaplara dalma derinliğine göre: İŞİD ihlaslı müminler topluluğu sayılabilir. Kadının değil saçının bir teli, eli, yüzü, gözü ve sesi haram listesindedir. Kadının yeri kafes arkası hapsidir. Onları bu kafesten kurtarmak isteyenler, dışarıda kafeslemek isteyen dinsizlerdir.
Kuran, nesil hukuku çiğnendiği için, zinayı yasaklamıştır. Kadın ve erkeğin din kardeşleri olduğunu, birbirini korumaları ve birbirinin günah işlemelerini önlemeleri gerektiğini bildirmektedir.
İşte hepsi ve her şey bu değil mi?
Siz, bir erkeğin veya kadının, tokalaşmamak için, elini havada bıraktığınız zaman, daha iyi bir Müslüman olduğunuzu sanmayın. Siz, size emredilmeyen şeyi yaptığınız sürece, kendi yolunuzu yaşarsınız, İslam’ı değil. Kendi yollarımız ise bizi giderek sapıklaştırır.