İnsanların çok büyük bir çoğunluğu okumuyor, dinlemiyor, hissetmiyor, merak etmiyor hatta olanları seyretmiyor. Şeytanla işbirliği hariç, her şey ilgisi dışı. İçinizden, “Benden başka yaşayan yok mu?” diye bağırmak geliyor. Gördüğümüz sadece zulüm veya zulme rıza. İşte yaklaşan büyük felaketin habercileri böyle olur.
İnsanın canı kadar aziz, hiçbir şey olamaz. Savaş ölümlerin durdurulması için yani hayat için yapılır. Vatan için ölüm göze alınır ancak pisi pisine ölüme gitmenin, hesap vermeyi gerektiren, sorumluluğu ve sorumlusu vardır. Huzur adası diyebildiğiniz ülkede, günde sekiz asker ölürse, kime hesap sorulacağı belli değil mi? Mesleği yan gelip yatma olmayanlar ölecek, herkes seyredecek öyle mi? Pardon! Ne seyretmesi, herkes alışacak ve bu dikkat çekmeyecek.
Kötü yönetilen Osmanlı’yı, her cephede savaşa gönderilen ve oralarda şehit olanlar kurtardı mı? Asker gerektiğinde ölmesi için vardır. Bu gerekliliğe neleri dahil ediyoruz? Dümencilerin saltanatının devamı gerekçelere dahil mi? Bu gerekçe de mi kutsallardan?
PKK yönetim kadrosu, sizlerin Kürt ırkçısı, hatta Kürt olduğunuza inanmıyorum. Çünkü halkınızın kötülük ve felaketine hizmet ediyorsunuz. Hiçbir kutsalınız yok. Küçük çıkarlarınız için, Emperyalizmin emrine girmiş, kendi millet ve dindaşına hainlik eden, pis maşalarsınız. Sonunuz tutuşturduğunuz ateşte yanmaktır.
Mazlumların hukuku söz konusu olduğu için, kanda boğulmak, suda boğulmaya benzemez.