Devlete vergi vermekte zorlanan, HİMMET’İ önce ödedi.
Verdiği parayı Allah adına verdiği için, arkasını aramadı.
Fakirin, zeki okutamadığı çocuklarını devşirdi, aş verdi,iş verdi.
Kiminin parasını, kiminin çocuğunu aldı. Anadolu hep verdi.
Kendisine ait bir lira var mı bu servetin içinde? Sanmıyorum.
Vatikan'a, ABD'e gitti ama, Bir türlü Hacca gidemedi!..
Beş şartın biri eksik ama, Pensilivanya'dan fetva veriyor!...
Kırk yıldır devleti yönetenler, üç maymunu oynadı...
Her istediklerini aldılar, semirdiler, şımardılar, güçlendiler...
Böyle bir gücü kim kullanmak istemez ki?..Hem de sıfır maliyetle...
Parayı veren Anadolu, İnsan kaynağı, fakir fukaranın zeki çocukları...
Anne-baba memnun, benim çocuğumu bedava okutuyorlar diye!..
Bir de arkalarından bin bir dua ediyorlar, işe bakar mısınız?...
O, anne-baba çocuğunun biyolojik anne-babası kalacağının farkında bile değildi. Farkında olsa bile, atı alan Üsküdar'ı geçmiş oldu...
Sonra bu gençler,işin doğası gereği, kimin ekmeğini yediyse, ona hizmet ettiler...
Baş, kime hizmet etmeyi emrediyorsa, besledikleri de onlara hizmet etti...
Kaybeden Anadolu, kazanan Vatikan ve Emperyalizm.
Sıfır maliyetle, sonsuz kazanç... Dünyada bir benzerinin daha olması imkânsız.
Yazık Anadolu'ma, hem temiz dinini kullandırdı, hem de gözünden esirgediği evladını. Bari uyanabilse-uyandırılabilse, yeni at cambazlarına, yine gönlünü kaptırmasa!..
Sözün özü; oğlan bizim, kız bizim gidiyor düğün halayı!...
Hilmi ÇAKIR
14.8.2016