CEMAATLERE AÇIK MEKTUP
Lütfen Allah'ın rızasını
gözeterek hareket ediniz. Münhasıran Allah'ın davasına hizmet ediniz. Dünyevi
hesaplarla istikamet belirlemeyiniz. Müntesiplerinize adalet duygusu
aşılayınız. Her ne sebeple olursa olsun adaletten şaşmamalarını nasihat ediniz.
Onlara ahlaki disiplin kazandırınız. Toplumsal düzlemde ahlak temelli iletişim
ve ilişki kurmaları yönünde öğüt veriniz. Akıllarını kullanmalarını, Kur'an ve
Sünnet'ten başka mutlak doğru kaynak tanımamalarını deklare ediniz. Malum
şeytani yapılanma gibi politik, ekonomik, bürokratik tezgahlara ortak
olmamalarını, aracılık etmemelerini açıkça söyleyiniz. Müntesiplerinizin
istikballerini tehlikeye atmayınız. Asla haramla yaşatmayınız onları. Sınav
soruları çalmalarına müsade etmeyiniz. Kimsenin hayatını, kendilerinden değil
diye zindan etmemelerini tavsiye ediniz. Güçlerini asla zulüm için
kullanmamalarını izah ediniz. Sürekli Kur'an ve Hadis okumalarını ama tertil,
tedebbür, taakkul ile okumalarını teşvik ediniz. Onlara pozitif ilimlerde talim
ettiriniz. Onlara edep, irfan öğretiniz. Kinden uzak, sevgiyle yaşamalarını
öğütleyiniz. Onları, din, devlet, vatan, millet aşkıyla yoğurunuz.
Bir cemaat üyesi eğer ki,
fesat ve fitne ile iştigal ediyorsa; bir cemaat üyesi eğer ki, kıskançlık edip
güzelliklerin yok olmasına vesile oluyorsa; bir cemaat üyesi eğer ki, bile bile
iftira atıyorsa; bir cemaat üyesi eğer ki, farkında olarak birinin hakkını
gaspa yelteniyorsa; ve üstelik bunları yapan üyeler, üyeleri oldukları cemaatçe
taltif edilen tipler ise; bu müptezel tiplerin, üyesi oldukları cemaat ne menem
bir cemaattir sorgularım kardeşim. Sorgulanmaktan imtina ediyorsanız,
haysiyetli, erdemli, edepli, karakterli insanlar, Müslümanlar
yetiştireceksiniz. Böyle insan yetiştiripte, her insanın kusuru vardır, insan
günah işler gibi şeylere sığınamazsınız. Bu sözlerim, malum cemaat maskeli
şeytani yapılanma için değildir. Onların artık ne oldukları ayan ve aşikar
olmuştur. Bize laf değil eylem lazım bebeğim! Müslüman; insandır, adam gibi
adamdır. Müslüman; haysiyetsiz, müptezel, pespaye, namussuz, mürai, sahtekar,
müfteri, hasid, fasid olamaz kardeşim.
İnsanlar değişir dostum! Sen
yürüyen Kur'an oldun mu?
Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır. Muhammed İkbal
DEVLET NASIL VAROLUR
Devlet, tek teker üzerinde dönmez.
Devletin tekerleri tek tek biçimlidir, tümden bakılınca biçimsizdir ve ancak
tümden bakılınca devlet olarak görünür. Bu yüzden devlete birleşik olarak
bakmak gerekir, basit olarak bakılınca devlet, devlet olmaz. Devletin varolması
için her tekerin dönmesi elzemdir. Bu yüzden devlet her tekerini sağlam tutar.
Her tekerinde ayrıca vidalar bulunur. Vidalarla tekerin mevcudiyeti, tekerlerle
devletin mevcudiyeti payidardır. Zira tek vida ile teker yürümez, tek teker ile
de devlet yürümez. Devlet, kalın bakınca renklidir, ince bakınca renksizdir.
Bize renkli görünmesinin ardında renksizlik barındırır. Bizim gördüğümüz şey,
görmememiz gereken şey içindir. Devletin aklı tekil çalışmaz, çoğul çalışır ama
bu çoğulluk içinde tekillik gizlidir. Varolmak kolay değildir, herkesin
algılayabileceği gibi basitte değildir. Binaenaleyh, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, genç görünümünün ardında derin tecrübeli bir ihtiyarlık barındırır.
Devletinize güvenin! Devlet bazen zalim gibi algılanır ama bu bizim algımızdır,
aslında devlet merhametlidir.
AKLINI KULLANMAK
Bu hayatta kesinlikle ve
kesinlikle ilk önce aklımızı kullanmasını öğreneceğiz. Aklımızı kullanmasını
öğrenmediğimiz takdirde, öğrenebileceğimiz hiçbir şey yoktur. Bilakis her şey
boştur. Aldatılıp, kandırılan, düdükle yönlendirilen sürüye döneriz. Ot gibi,
odun gibi, mal gibi yaşar gideriz, tabi böylesi yaşamak sayılırsa. Ayrıca her
şeye komplo diye yüz çevirip, göz kapatmayacağız. İsmet Özel üstad'ın
deyimiyle; komploya inanmayanların kendileri bizatihi komplonun parçalarından
biridirler. Bu yüzden garip karşılamayacağız hiçbir bilgiyi ve aktaranı
lanetleyip yok etmeye çalışmayacağız. Düşüneceğiz, düşüneceğiz, düşüneceğiz,
bitevi düşüneceğiz. Bize felaket gibi gelebilir bazı şeyler, bilgiler ve
inanmayız. Fakat ya doğru çıkarsa ne olur? En kötüye göre hareket edeceğiz ama
en iyiyi umacağız ve o yönde eyleme yöneleceğiz. Bir bilgiyi, bir şeyi ilk önce
olumsuz tarafıyla değerlendireceğiz. Çünkü bu bizi uyanık kılar. Eğer olumlu
tarafıyla değerlendirirsek, bu bizi gevşetir ve yeniden uyutur. Bir şeyin bize
yansıtılan ve yansıtılmayan yüzleri de önemlidir. Biz yansıtılmayan yüzüne
odaklanacağız. Yansıtılan yüzü zaten göz önünde olandır. Çünkü bu yöntemde
zımni bir sömürü yöntemidir. Zevahir sadece bir işarettir, bu işaret çıkış
noktasıdır. Zevahirden yola çıkarak batına ulaşacağız, ulaşmak zorundayız.
Ulaşacağımız bir karanlık arka perde yoksa yine karlı olan biz oluruz. Çünkü
inancımız sağlamlaşır ve üstelik tetkik ve tahkik etmiş olarak iç huzuruna
kavuşuruz, gerçeğe bizatihi şahit oluruz. Aklımız kaostan kurtulur. Ama
görünenin ardındaki görünmeyeni bilmediğimiz zaman görünmeyen şey bizim
felaketimiz olabilir. Fakat bizde garip bir huy var; çok çabuk inanıyoruz. Bu
da bizim aklımızı kullanmadığımızın sarih delaletidir. Soru, sorgu diye bir şey
bilmiyoruz. Bunu da marifet olarak telakki ediyoruz. Sorusu olanı ve
sorgulayanı tehlike ve tehdit olarak algılıyoruz. Sonra da aklımızı
kullandığımızı sanıyoruz. Maalesef biraz alığız, bönüz. Oysa Rabbimizin kutsal
ve yüce emridir: HİÇ AKLETMİYOR MUSUNUZ?