""Hakikatten yana
olacaksan yalnız kalmayı göze alacaksın.""
DÜCANE CÜNDİOĞLU
""'Kur'an'ı mehcur
bıraktık. Böyle yapınca da meflûç olduk. Kur'an'ı hiç vicdanınıza dokunacak
şekilde dinlediniz, okudunuz ve anlama çabasında oldunuz mu?""
ÖZGÜR DENİZ
""Ey yekpare
insanlık! Karanlıktan şikâyet ediyorsunuz. Öyleyse niçin Kur'an'dan
korkuyorsunuz? Herkes niçin her şeyden söz edilince umursamıyor, normal
davranıyor da, Kur'an'dan söz edildiği zaman hemen ürperiyor, kulaklarını
tıkıyor, muhtelif bahanelerle muhalefet üretiyor?""
ÖZGÜR DENİZ
""Kur'an, rahatsız
etmek için gelmiştir ve her çağın itiraz eden yegâne merciidir. Kur'an, bir
itiraz, isyan ve başkaldırı kitabıdır. Bu yüzden de her zaman açılmasından,
okunmasından ve anlaşılıp, idrak edilmesinden korkulmuştur. Kur'an'ın hedefi,
her zaman tasavvurlar ve tahayyüller olmuştur; sebepler ve sonuçlar
değil.""
ÖZGÜR DENİZ
Sözlerinize mütenasip
eyleminiz yoksa, sözleriniz nutuk boyutundan ileriye gidemez. Misal;
mütemadiyen ahlak deyip duruyorsanız ama ahlaksız (merhametsiz, adaletsiz,
şefkatsiz, kibirli, bencil, zalim, haramzade, fitneci, fesatçı, hasid,
şerefsiz, hissiyatsız, hassasiyetsiz, alık, bön) yaşıyorsanız, ahlak deyip
durmanız ne anlam ifade eder?
ÖZGÜR DENİZ
Ey İslam! Allah, Peygamber Kur'an
ve şu gökler şahit olsun ki çok garipsin! Ve garipsin, ey Allah, Peygamber ve
Kur'an Müslümanı olan insan!
ÖZGÜR DENİZ
Bu din (İslam) ki! Eğer seni
adil yapmıyorsa, eğer seni ahlaka yönlendirmiyorsa, eğer seni alçakgönüllü
yapmıyorsa, eğer bir hak gasp ettiğin zaman vicdanını titretmiyorsa, eğer seni
helale sevk etmiyorsa, eğer seni insanları sevmeye ve insanlara saygı duymaya
yöneltmiyorsa, eğer seni emin bir insan kılmıyorsa, eğer seni paylaşmaya sevk
etmiyorsa, eğer seni kardeşliğe yöneltmiyorsa, eğer seni düşünmeye sevk
etmiyorsa, eğer seni işini en iyi yapmaya yönlendirmiyorsa, eğer seni
masiyetlerden geri çekmiyorsa, hülasa; eğer seni insan yapmıyorsa, varlığı da
yokluğu da hiçbir anlam ifade etmez. Bu dini kirletmeyelim, dine ihanet
etmeyelim, bu dini garip bırakmayalım lütfen. Bu din, insanların umududur ve
insan, umutsuz yaşayamaz. Umutları çalmayalım!
ÖZGÜR DENİZ
Rüzgâr var. Yağmur yağar.
Kar geliyor.
Ama ısınmak istiyoruz.
Avuçlarına al gel güneşi
çocuk.
ÖZGÜR DENİZ
Bir adamın ütopyası olacak
be dostum. Hayallerini süsleyecek, tasavvurunu canlı tutacak, yaşama gücü
verecek. Olacak be dostum. Olmazsa olmuyor. Adayacak kendini tüm benliğiyle.
Alıp götürecek uzaklara bazen. Kalbinde ayrı bir his, gözlerinde farklı bir
bakış, kafanda garip düşünceler olacak.
ÖZGÜR DENİZ
AHİRETTE SANA NE SORULACAK?
A) hangi partinin
müntesibi olduğun
B) hangi mezhepten
olduğun
C) hangi cemaaten
olduğun
D) hangi ideolojinin
müntesibi olduğun
E) emr-i bil maruf,
nehy-i anil münker yapıp yapmadığın
ÖZGÜR DENİZ
AHİRETTE SENİ NE KURTARACAK?
A) partin
B) mezhebin
C) cemaatin
D) ideolojin
E) imanın-amelin
ÖZGÜR DENİZ
İslam; rengi, kokusu, tadı
olan bir sudur. Çölleşmiş yüreklere serpip, o yürekleri yeşerteceğiniz.
ÖZGÜR DENİZ
Okuyun diyor, okuyun!
Mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.
ALİ ŞERİATİ
Türklerin dinini
milliyetinden, milliyetini toprağından, toprağını mukadderatından
kopartamazsınız. Çünkü̈ Türkler dinleri sayesinde bir milliyete kavuşabilmişler,
milliyetleri yüzünden topraklarına Türk toprakları denilmiş̧, Türk
topraklarının mukadderatı kâfirlerin yağmasına bırakılmayan topraklar olmakla belirginleşmiştir.
Din. Milliyet. Toprak. Mukadderat. Türkler söz konusu olduğunda bu
saydıklarımızdan birine düşman olan hepsine düşman olur. Bu saydıklarımızdan
sadece bazılarına dost olduğunu ileri sürmeye kalkışan kimse bu yaptığını gerçekte
hiçbirinin dostu olmadığını saklamak hepsinin mahvına açılan yolu genişletmek için
yapmıştır.
İSMET ÖZEL
Bu nesil elden gidiyor. Bu
nesil eski mekteplerle yeni ekoller, irtica ile sapıklık, geçmişin taklitçileri
ile bugünün taklitçileri, geçmiş hayranlığı ile Batı hayranlığı ve dindar
mutaassıp ile dinsiz mutaassıp arasında yapayalnız, sahipsiz ve korumasız
kalmıştır. Bu nesil ne eski geleneksel kalıpların içinde kaldı ne de kendisine
biçilen ithal kalıba sığıp huzur buldu. Teslim olabileceği bir iman peşindedir.
Özgürdür, ancak şu anki haliyle kendisine sunulan dinden ümidini kesmiştir,
ondan uzak, kopuk ve avaredir. Batı ideolojilerini, fikir modalarını, ahlaki ve
sosyal tipleri, çağdaş yaşam biçimini ve modern kültürel sömürüyü kabul etmedi,
onlara boyun eğmedi. Kendisine insanlığı ve insan olmayı bahşedecek, toplumuna
özgürlük, bilinç, onur, şeref ve aydınlatıcı bir iman kazandıracak; cehalet,
zillet, esaret, geri kalmışlık ve sınıfsal yapıyla savaşmak için itikadi bir
silah ihsan edecek bir mektep arayışındadır.
ALİ ŞERİATİ
İnsan yaralı doğmuş bir
gelinciktir.
ALİ ŞERİATİ
Bir kere toplumun fikri
seviyesi ve bakış açısı geriledi mi; artık dindarı dinsizi, aydını gericisi, âlimi
cahili arasında fark kalmaz.
ALİ ŞERİATİ
Seher rüzgârlarıyla nefes
alan bir kuş ile meyhane köşelerinde yaşayan bir kedi dünyaya aynı gözle
bakmaz.
ALİ ŞERİATİ
Allah Resulü, kıl değil akıl
bıraktı! Kitabı, aklı ve akıl etmeyi bıraktık. Kıla, sakala, cübbeye kutsiyet
atfeder olduk. İslam ümmeti, hikâyeler içinde boğuldu gitti. Hakikat, efsaneler
içinde kayboldu gitti.
MUHAMMED İKBAL
Ya Rab!
Bir fikri doğru ve tam
olarak tanımadan önce olumlu ya da olumsuz yargıya varmayayım diye beni sürekli
bilinçli ve uyanık kıl!
ALİ ŞERİATİ
Dağlara buğday serpin.
'Müslüman ülkede kuşlar aç' demesinler.
HZ ÖMER
Birtakım güvenilir
kaynakları zikrederek milleti ikna etme yolunu gençliğimden beri tercih
etmiyorum. Ben, düşüncede dostluk kurabileceğim insanlarla muhatap olmak
istiyorum. Onlara hitap ediyorum. Dolayısıyla benim maddi delillerle işim yok.
Onları Galileo yapıyor.
İSMET ÖZEL
Yalnızlık; düşündüklerinizin,
kafanızın duvarlarına çarpıp tekrar içerde kalmasıdır.
JEAN PAUL SARTRE
Siz ipek kumaşlar ve diba
perdeler seçiyorsunuz. Nazik yetişmiş bedenleriniz sert kumaşlardan inciniyor.
Oysa Allah Resulü doyasıya arpa ekmeği bile yememişti.
ALİ ŞERİATİ
Birey hissederse, toplum
sendeler, sarsılır.
HUXLEY
Daha iyi ve güzel bir dünya
özleyenlerin payına daima acı ve yalnızlık düşmüştür. Bu kaderdir!
ÖZGÜR DENİZ
En tehlikeli insan, büyük
yere gelmiş küçük insandır.
SPİNOZA
Bu dünyada acıdan yana payı
olanlar niçin hep Müslümanlar oluyorlar hiç düşünüyor musunuz? Yoksa dünya
gözlerimizi körleştirdi, kulaklarımızı sağırlaştırdı, vicdanlarımızı
nasırlaştırdı, kalplerimizi hissizleştirdi, zihinlerimizi dumura mı uğrattı?
Niye böyle olduk? Hiç tefekkür etmiyor muyuz?
ÖZGÜR DENİZ
Bilhassa II. Osman
saltanatından itibaren Türkiye’de işlerini yürütebilmek, devlete, millete,
arkadaşına, komşusuna, ne bulabildiyse ona ihanet etmekle, onun aleyhine ve
zararına bir şey yaparak menfaat temin etmekle yürüyegelmiştir. Bu garip
bir şey ama vakıa.
İSMET ÖZEL
İnsanlık tarihi boyunca,
insanlar ya yanlış olmaya ya da yalnız kalmaya mecbur bırakılmışlardır. Ben,
yalnızlığı tercih ettim ömrüm boyunca. Kutsal topraklarda, kutsal ve bitmeyen
kavgam, bitevi beyazlarla oldu, ilanihaye beyazlarla olacaktır. Benimki,
naçizane bir kendin olma kavgasıdır. Bu kavga başladığı zaman asla bitmeyecek
bir kavgadır.
ÖZGÜR DENİZ
Ümmet kan ağlıyorsa, ümmetin
namusu payimal edilip, kaynakları talan ediliyorsa ve toprakları işgale
uğruyorsa, ümmetin tek bir ferdinin hiçbir şey yokmuş gibi zevk-i sefa
içerisinde dem sürmesi, tam anlamıyla haysiyetsizliktir.
ÖZGÜR DENİZ
Beşerilikten vazgeçmeden,
beşeriliğin üstüne insanîliği ilave etmemiz gerekiyor. İnsan olmak
demek, ulvî ile süflî arasındaki berzah olmayı kabul etmek demektir. Yani
toprakla gök arasında bir geçiş yolu olduğunu ve Kur’ân-ı Kerîm’de
yazılanların hidayet için kâfi geldiğini bilmek demektir. Kur’ân-ı Kerîm,
“Ahiret yurdu daha hayırlıdır.” diyor. Bu, “dünya hayırsızdır” demek değil,
“ahiret daha hayırlıdır” demek. Yani dünyada yapacak hayırlı bir şeyimiz
mutlaka vardır. Onun için, yaşadığımız toplumu, birlikte yaşadığımız
insanları, üzerinde yaşadığımız toprağı ve bunların manasını anlamak
zorundayız.
İSMET ÖZEL
Sevgi affedicidir,
yaratıcıdır. Nefret cezalandırıcıdır, yok edicidir. Hissettiğiniz zaman çok
derinden ihsas ediyorsunuz bu gerçeği.
ÖZGÜR DENİZ
Bir aydın kendi halkına, bir
müslüman İslam'a, bir Müslüman aydın ise hem İslam'a hem halkına karşı
sorumludur.
ALİ ŞERİATİ
Elhamdülillahirabbülalemin
uyandığımda ADALET dedim, yaşarken ADALET diyorum, ADALET diyerek hayata veda
edeceğim. Çünkü ben ALLAH'a iman etmişim, MUHAMMEDİ'yim, KUR'AN'ı anlamışım,
İNSAN'ım.
Yer ve gök, adalet ile
kaimdir.
Hz. Muhammed
Başkalarına karşı
beslediğiniz duygu ve düşünceler, sizleri onlara karşı adaletsizliğe
sevketmesin.
Allah
ÖZGÜR DENİZ
Bizim elimizden Kur’an’ı
aldıkları için Allah’ın övdüğü hayvanı öldürdük biz. Eğer bizim
elimizden Kur’an’ı almamış olsalardı 1947-48 yıllarında at vebası bahane
edilerek Türkiye’deki atların hemen hemen hepsinin öldürülmesine karşı
çıkardık. O sıralarda da, aynı zamanda süvari birliklerimizi ortadan
kaldırdık. Eğer biz Türkiye olarak süvari birlikleri olan bir ordumuz
olsaydı bugün dünyada parmakla gösterilen bir ülke olacaktık. İkinci
Dünya Savaşı sırasında motorize birliklerinin yapamadıklarını süvari
birlikleri yaptı.
İSMET ÖZEL
Ve açlıktan ölen, soğukta
titreyen, hastane kapılarında can veren bir insanın yazgısı ne denli acıysa;
Doğanın güzelliğinden, düşünceden, şiirden, müzikten haz duyamayan bir insanın
yazgısı da o denli acıdır.
THOMAS MORE
"Sorgulama, düşüncenin
dindarlığıdır."
MARTİN HEİDEGGER
"Kinle ölür, dinle
dirilir gönül."
MUHAMMED İKBAL
"Öğrenilmiş
hakikatlerin hakikat olup olmadığından kuşku duymaktır irfan."
DÜCANE CÜNDİOĞLU
"Kalbin ahlâkına edep
denilir."
HZ. ÖMER
"VLADIMIR: Hiç terk
ettim mi seni?
ESTRAGON: Gitmeme izin
verdin."
SAMUEL BECKETT / GODOT'YU BEKLERKEN
Benimle birlikte aynı
düşüncede olanların, toplumsal sorumluluk duyanların, gençliklerini özgürlük ve
düşünce mücadelesi ile geçirenlerin çoğu, evlendiklerinde kıyama durdular. Baba
olunca rükuya eğildiler. Çocukları ikilenince secdeye kapandılar. Çocuk üç tane
olunca zillet, hırs, bencillik ve para biriktirme uçurumuna yuvarlandılar.
Halkçılık ve hakçılık düşüncesi yavaş yavaş yüreklerinden silindi, kafalarından
uçup gitti. Bankaya, borsaya, ticarete, işe güce daldılar. Ev, araba, tezgah,
zevk, gezme, tatil vs. derken değiştiler.
ALİ ŞERİATİ
Benim gibi düşünmeni
istemiyorum, sadece düşünmeni istiyorum.
BİR FİLOZOF
Kerameti makamda görenler,
makamlarını kaybedince, ebediyen adamlıklarını da kaybederler.
DÜCANE CÜNDİOĞLU
Akletmek Müslümanlar
tarafından terk edildi, bu yüzden de zelil bir hale düştüler.
İBN-İ HALDUN
“"Vedalar, ancak güzel
yürekleri acıtır.""
ORHAN VELİ KANIK
""Hissedebilenlerle,
susarak da anlaşabilirsiniz.""
MARİO LEVİ
""Bize,
sözlerimizden çok, yüreğimizden anlayan gerek.""
CAHİT ZARİFOĞLU
""İnsan ancak
böyle insan olur:
Sabah-akşam kavgasını
vererek
insan olmanın.""
OTTO RENE CASTİLLO
""İyileri aptal
sandığımız yerde yitirdik insanlığımızı.""
HAYAT GÜZELDİR-LA VİTA EL BELLA
""Zorluk adam
eder, bolluk hayvan eder.""
VİCTOR HUGO
""Özgürlük için
gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.""
NELSON MANDELA
""Pırlantadan
alınmayan vergi kitaptan alınıyordu; Çünkü pırlanta alandan değil, kitap
okuyanlardan korkuluyordu.""
EMİLE ZOLA
“"Güzelliğin şarkısını
söylersen eğer,
çölün ortasında tek başına
olsan bile
bir dinleyicin
olacaktır.”"
HALİL CİBRAN
“"Gel seninle bir kez
daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç
yaşanmayacaklara.”"
OĞUZ ATAY
Dostunuz, sizi,
insanlığınızla seviyorsa hep sizinledir ve sizi ilanihaye sevecektir, eğer
fikrinizle seviyorsa fikriniz değişesiye kadar sevecektir. Fikrinizle
sevilmeniz durumundan çıkan sonuç şudur; onun, hiçbir zaman sizin dostunuz
olmadığı gerçeğidir. Dostunuzu, insanlığıyla severseniz anlarsınız, fikriyle
severseniz yargılarsınız.
ÖZGÜR DENİZ
""İnsanları
yargılamadan önce anlamaya çalışınız. Anlamadan önce yargılarsanız, asla
anlayamazsınız. Ama yargılamadan önce anlarsanız, yargılamanız adil ve insani
olur.""
ÖZGÜR DENİZ
""Yıkılasın
İsrail! Enkazını göreyim
Sana "devlet"
diyenin yüzüne tüküreyim.""
NECİP FAZIL KISAKÜREK
""Kahrolsun,
kahrolmamış kahrolması gereken kahrolasıca şeyler.""
İSMET ÖZEL
""Bir gün hepimiz
ama hepimiz kökten, tabandan esaslı bir biçimde bir kez öfkelensek bu iş
bitecek.""
NURİ PAKDİL
Bir milletin çocukları,
olguları ve olayları hatta yazılan ya da söylenen bir cümleyi, tahkik edebilme,
tahlil edebilme, tetkik edebilme, analiz yapabilme ve varlığın tüm buutları
üzerinde senkronize ve analitik düşünebilme yetilerinden mahrumsa, o milletin
çocukları mankurtlaşmış demektir. Ve maalesef neslimiz feci şekilde
mankurtlaştırılmış bir nesildir. Öze dönüş olmadan ve kitabı elimize almadan, mankurtlaşmaktan
kurtulmak ve atiyi kucaklamak muhaldir.
ÖZGÜR DENİZ
Bana çalınan aklımı geri
veren; benim örtülen kalbimi açan; benim kilitlenen bilincimin ve şuurumun
kilitlerini kıran; bana vicdanın, ahlakın, adaletin, hürriyetin, dostluğun,
haysiyetin, hissiyatın, hassasiyetin, düşünmenin, kula kul olmamanın, yani
insan olmanın, insan kalmanın ve insanca yaşamanın ne olduğunu öğreten ve benim
en gerçek muallimlerim olan kitaplarıma akli kalbi ruhi derin sonsuz
teşekkürlerimi sunuyorum.
ÖZGÜR DENİZ
Allah Allah diye akleden
kafaların, Allah Allah diye hisseden vicdanların, Allah Allah diye atan
kalplerin olması lazım, güzelliklerin yaşaması, yayılması ve egemen olması
için. Akletmek ve hissetmek kurtaracak kirlenen insanı ve dünyayı.
ÖZGÜR DENİZ
""Aynı gökte uçarIar, Iakin karganın dünya