ŞEHİTLERE SESLENİŞ
Ölmediniz ve badema
ölmeyeceksiniz ey şehitler! Sizi ölü sansınlar ölü yaşayanlar, Rabbin vaadi
var. Siz rızıkların en temizinden rızıklanmak için gittiniz. Siz var ya ey
şehitler, yer altında yatarken bile yer üstünde gezinen hainlerin heyulası
olacaksınız, kan kusturacaksınız kan kusan çakallara. Siz çoğalacaksınız ve
azalacak sizi vuranlar, siz vurulurken bile vurmaktasınız haddizatında. Ama
anlamazlar başkaları için vuranlar, sizi vurduklarını sanırlar. Rahmet size ey
şehitler! Cennet size ey şahitler! Sizler gerçek şahitlersiniz. Sizler yaşatmak
için, yaşamamayı seçenlersiniz. Sizler yaşatmak için yaşamdan feragat
edenlersiniz. Canımızsınız. Kanımızsınız. Hayatımızsınız.
Varoluşumuzsunuz. Varkalışımızsınız.
Namusumuzsunuz. Şerefimiz, şanımız, övüncümüzsünüz. Şehitler ölmezler ey
şehitler! Sizler dirisiniz ama biz diriler bilmeyiz sizin diriliğinizi. Çünkü
biz dirilimizi bilmeyiz. Bu toprakların asıl bekçileri biz diriler değil, siz
ölüler sandıklarımızsınız. Ki, asıl ölüler biziz, yaşayanlar sizlersiniz. Biz
ne biliriz, kendimizi bile bilemedik. Ölmediniz, ölmezsiniz, ölmeyeceksiniz.
Siz ölmedikçe biz güleceğiz. Sizler gülerek öldünüz, bizler gülemeden öleceğiz.
Siz gerçek ölülerin karşısında bizler boş gülenler olursak yazıklar olsun bize.
Siz şehitliğinizle şahit oldunuz ve biz ölüleri dirilttiniz. Dirilebilenlere ne
mutlu. Ağlıyoruz ama ağlamamız anlamamızdır. Anlamayanlar bizden değildirler.
Sizler varoldukça, vatan varolacak, millet varolacak, din varolacak, devlet
varolacak, hayat varolacak. Ey şehitler! Sizler gecelerimizin yıldızları,
gündüzlerimizin güneşisiniz. Düşmana korku, dosta umutsunuz. Vatanın hakiki
bekçileri sizlersiniz. Bizler bekçiliğini yapabileydik, sizler bizleri terk
etmezdiniz. Eğer bir millet sizlerden yoksunsa, o millet nasipsizdir. Eğer ki
bir toprak sizlerin ruhundan yoksunsa, o toprak ölüdür. Sizler göklerde
dalgalanan bayraksınız. Sizler gökkubeyi çökertmeyip ayakta tutan direksiniz.
Toprağa ekilmiş tohumsunuz. Yeni kahramanların müjdecisisiniz. Ey şanı yüce
şehitler! Sizler, toprağın ruhu, devletin gururu, milletin onuru, ümmetin
umudu, insanlığın varoluş gerekçesisiniz. Cümlenize sonsuz rahmet olsun. Dualar
yağmur gibi ıslatsın toprağınızı. Toprağınız size zümrüt yeşili bağ olsun.
Mazinize de atinize de selam olsun. Sizler küresel şeytani siyonist
emperyalizmin ve yeryüzüne dağılmış taşeronlarının en büyük kâbususunuz. Sizler
ki ey şehitler! Hz. Hüseyin’in çağımızda kâfirin boynuna çalınan kutsal
kılıcısınız. O mübarek ve kutlu insanlık abidesi, şehitlerin babası başlattı kutsal
kavgayı ve sizler sürdürmektesiniz çağımızda. Zalime ve zulme her başkaldırıda
O mübarek şahidin ve şehidin izi vardır. Sonsuz rahmet insanlığın en soylu, en
aziz, en büyük şehidine olsun. Şahadet herkese nasip olmaz ey şanı yüce şehit!
Çünkü herkes o yüce ve yüksek mertebeyi hak edecek kadar soylu, şanlı, yüce ve
yüksek değildir. Hak etmeyenler, bu dünyada yaşadıklarını sanadursunlar.
KADİM ZULÜM
Yoksullar çalışır
Yoksullar sürünür
Yoksullar ağlar
Yoksullar ezilir
Yoksullar sömürülür
Yoksullar ahlaksızlık
çukurunda debelenir
Yoksulların hakkı kolay gasp
edilir
Yoksullar okuyamaz
Yoksullar kolay aldanır
Yoksullar deniz, kum, güneş
nedir bilmez
Yoksullar kanunların
ağlarına takılır
Yoksullar ölür vatan için
Ya bu hayat kompradorlara ne
zaman nasip olacak?
Ya da adalet yoksullara ne
gün gülecek?