Bu dünyada herkese yer var.
05 Ekim Çarşamba gecesi, Kudüs TV’ye telefonla bağlanan Prof. Dr. Salim Yılmaz öyle söyledi: “Türkiye’nin Rusya ve İran’la hareket etmesi sonucu ABD Suriye’de çaresiz kaldı”
Buna en çok inanmak isteyen, öyle olmasını yürekten temenni edenlerden biriyim.
Gelgelelim, gerçek, Sayın Prof’un söylediği gibi mi?
Bikere, Türkiye’nin Rusya ve İran’la birlikte hareket ettiği ne kadar doğru?
Evet, Türk ordusu Cerablus’a Rusya’nın göz yummasıyla girdi. Fakat Cerablus’a girme gerekçemiz, orayı IŞİD’den temizlemek olduğundan, buna Amerika da destek verdi. Demek ki “Fırat Kalkanı” harekâtını ABD ile birlikte yapıyoruz.
Diyelim ki Amerika, Türkiye’nin kararlılığını görünce, istemeyerek (kerhen) destek verdi… Diyelim ki Türkiye, ABD’ye rağmen Suriye’ye girdi. Öyle olsa bile, bu, Bizim Rusya ve İran’la birlikte hareket ettiğimizi kanıtlar mı?
Eğer Türkiye, Rusya ve İran’la hareket ediyor olsa, “Esad rejimi”yle de birlikte hareket ediyor olması gerekir. Çünkü Rusya ve İran, Esad’ı ayakta tutmak, onun rejimini sürdürmek için savaşıyorlar. Hâlbuki Prof. Yılmaz, konuşmasının bir yerinde, “Esed” terimini kullandı. “Esad”ı kimlerin “Esed” olarak değiştirdiği malum: Beşşar rejimi gitsin diyenler!
Kullandığı dilden anlaşılıyor ki Prof. Yılmaz da, “Beşşar gitsin” diyenlerden. Bizim iktidar da, “gitsin” dediğine göre, Rusya ve İran’la işbirliği yapmasına imkân var mı?
Hal böyle olunca, Amerika da hiçbir bakımdan “çaresiz” kalmış gibi gözükmüyor. “Büyük ve güçlü” devlet olduğunu her dem gösteriyor…
IŞİD karşısındaki Suriye ordusunu vurarak gösteriyor…
Her türlü itirazımıza rağmen terör örgütü YPG’nin arkasında durarak gösteriyor…
Türk ordusu, YPG’nin elindeki Menbic’e doğru yürümeye kalktığında Menbic’e ABD bayrağını çekerek gösteriyor…
Sayın Prof, “ABD, Suriye’de çaresiz kaldı” derken, belli ki temennilerini dile getiriyor. Ama dünya jeopolitiği temennilerle şekillenmiyor. Dünyaya katı gerçekler şekil veriyor.
Prof. Yılmaz, şöyle söylese daha faydalı ve gerçekçi konuşmuş olurdu: “Türkiye, Suriye’ye girerek Rusya ve İran’ın lehine hareket etmiştir. Fakat bu, o ülkelerle işbirliği yaptığı anlamına gelmiyor. Türkiye’nin menfaati, Rusya ve İran’la işbirliği yapmasındadır. O vakit, Suriye’nin toprak bütünlüğü korunabilir, bu işbirliği sayesinde Amerika çaresiz bırakılabilir.”
Tabii burada engel; üç komşu ülkenin işbirliği halinde, Türkiye’nin de Esad rejiminin devamından yana olması sonucunun doğması… Bunu içimize sindiremiyoruz.
Sonunda kararsız kalıyoruz… Kararsızlık çaresizlik demek!
Ne yazık ki son tahlilde, çaresiz kalan biz oluyoruz.