MÜCADELEMİZ
Mücadelemiz; insanlık tarihinin mukaddemesiyle başlamış,
müntehasına dek sürecektir. Mücadelemiz; yerli ve milli bir mücadeledir.
Mücadelemiz; son nefes, son nefer, son damla kana kadardır. Mücadelemiz; Tam
Bağımsız Türkiye'ye kadardır. Mücadelemiz; barış türküleri kal diliyle değil
hal diliyle söylenene kadardır. Mücadelemiz; bu topraklar, adalet yurdu
oluncaya kadardır. Mücadelemiz; emeğin görkemli geleceğini inşa edinceye
kadardır. Mücadelemizin tarafı yoktur, her taraf bu mücadeleye ortaktır. Yeter
ki taraflar renkleriyle, dilleriyle, dinleriyle, milliyetleriyle yerli olsun,
milli olsun. Yeter ki, tüm farklılıklarına rağmen, mevcudiyetleri, bu millet,
bu devlet, bu vatan için olsun. Ülkülerimiz, ilkelerimiz, ideallerimiz,
hedeflerimiz bilfiil tahakkuk edinceye değin, bize yaşama zevki yoktur. Haz
peşinde koşmak yoktur. Bireysel keyif ve konfor derdine düşmek yoktur.
Tembellik yoktur. Sessizce, gürültüsüz kendi işini yapmak vardır. Görevimiz
neyse onu yapacağız; düşünce üretmekse üreteceğiz, tuğla örmekse öreceğiz,
silah tutmaksa tutacağız, yönetmekse yöneteceğiz. Ama işimizi haysiyetli,
hassasiyetli, hissiyatlı olarak, adalet ve ahlak temelinde yapacağız.
ALINYAZISI
Rabbim ümmet coğrafyasının alınyazısıyla aynı yazmış
alınyazımı
Kederim kaderim olmuş
Ümmet coğrafyası gibi kaotik bir hayatım, acı dolu bir
alınyazım var
Yorgun ve yalnızım gönül coğrafyalarım gibi
Ne ümmet baharı gördü ne de değişti benim mevsimim
Bir coğrafya ki kızıl kanlar içinde
Çocukları katillerin olmayan insaflarına mahkûm
Benim yüreğimden kan sızar
Oysa sevinç rüzgârlarını yazmak isterdim
Bahtıma fırtınalara direnişi yazmak düştü
Rol biçmek istemişler sürekli
Kendim olmaya direnmişim
Tıpkı ümmetin mazlum çocuklarının reddettiği kader gibi
Manzumlarım mensurlarım türkü tadında, şiir tadında olsun
isterdim oysa
Çocukça gülümsemeleri anlatmayı düşlerdim
Rabbim mazlumların gözyaşlarını dokundurmuş yüreğime
Ağladıkça onlar ağlar gözlerim kan damıtır yüreğim
Oysa bende gülmek isterdim
Sevginin, barışın, mutluluğun resmini çizmek isterdim
Ama mazlumların, ezilenlerin, sömürülenlerin adı ol
denmiş
Kavga ve direniş olmuş hayatım bu yüzden
Hayallerimde acının resmini çizmişim
Tasavvurlarım kavga meydanlarına gezintiye çıkmış
Güzel bir yaşam anlamsız kalmış
Ait olmadığımız dünyalarda yaşamaya mahkûm olmuşuz
İnsanız işte gülüm
Dönüp bakma diyemeyen bir gönlümüz
Susamayan bir dilimiz
Yerinde duramayan bir aklımız var
Herkes kaderini yaşıyor bu dünyada
Ve kaderine göre bir rol bulup oynuyor
Biçilmeye çalışılan kaderlere inat
Naparsın gülüm
Yaşamayı bizde biliriz ama yaşayamayız işte
Ve anlatılmaz bu
SÖZLER
‘’Ey iman edenler! İman ediniz.’’ Allah
‘’İman ettik demekle kurtulacağınızı mı sandınız?’’ Allah
‘’Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!’’ Allah
‘’Şimdi yukarıda ki ayetler varken, bu ayetleri
biliyorken, tertil-tedebbür-taakkul ile okuyorken, algılıyorken, anlıyorken,
kavrıyorken, hissediyorken, hangi dünya menfaati tam zıddını yapmama sebep
olabilir? Hangi kul beni aksini yapmaya zorlayabilir? (özgür deniz)
‘’Çocukların gülmediği bir hayat, leşten farksızdır.
Tüküreyim öyle ruhsuz hayatın içine. Ben nasıl güleyim çocuk? Senin gülmediğin
hayatta!’’
Özgür
Deniz