KAVAK İLE KABAK! Hilmi ÇAKIR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 22.10.2016



“Bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermişti… Bahar
boyunca bitki kavak ağacına sarılarak boy göstermeye başladı… Yağmurların ve güneşin etkisi ile büyümesini hızla sürdüren kabak, kısa sürede kavak ağacı ile neredeyse aynı boya geldi…

 
Hızla büyümesinden gururlanırken bir gün dayanamayıp kavağa sordu: “sen kaç ayda bu duruma geldin ağaç?” “on yılda” dedi kavak… Kabak çiçeklerini sallayarak güldü… “on yılda mı? Ben neredeyse iki ayda senin boyuna geldim…” Kavak ise kabağın bu sözlerine güldü ve “çok doğru” diye karşılık verdi sadece…

 
Günler günleri kovaladı ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak
önce üşümeye başladı, sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar artıkça da aşağıya doğru inmeye…

 
Bu kez biraz da kuşkuyla sordu kavağa… “neler oluyor bana
ağaç?”… Kavak sakin bir şekilde yanıtladı kabağı… “Telaşlanmaya gerek yok ölüyorsun”… Kabak hiçbir şey anlamadı sordu “niçin?” diye... Kavak yine sakin sakin yanıtladı… “ çünkü benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştın”

 
Hikaye bu ya, kısa sürede bir yerlerin desteği ve himmeti ile, iş
hayatında-kamuda başarıyı yakalayanların, işler tersine döndüğünde, KAVAK ve KABAĞIN hikayesine dönüveriyor. Mevsim yine sonbahar.!.. Bütün mesele eğitim sisteminde; başı dik, çalışkan, kısa yoldan köşe dönmeyi hayal bile etmeyen, üretken, onuru ve gururu yüksek, Körfez Köprüsünde kopan halatın sorumluluğu ile, intihar edebilecek, teknolojik donanıma sahip, Japon Mühendis gibi nesiller yetiştirmek, bu ülkenin hedefi olmalıdır. Gerisi hep angarya, ancak ve ancak, sarılacak kavak aramayan nesiller, bu bayrağı taşıyabilir.

 
Hilmi ÇAKIR

20.10.2016

Tarih: 22.10.2016 Okunma: 874

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?