Ülke elden gittikten sonra, mevki ve makamınız kalacak mı?..
Her yer ateş çemberi, biz tartışıyoruz, BAŞKANLIK! yarım mı olsun, tam mı?..Sanki, Adana kebap gibi, acılı mı olsun, acısız mı?..
Ey Bahçesiz Bahçeli; bu ülke senden ne çekti be! Bu kaçıncı oldu?..Kendini bu toprağın, bu bayrağın bu ülkenin vatandaşı hisseden ve gereğini yapmayan herkes bu gidişattan sorumludur. Yarın BENİ KANDIRDILAR!" deme hakkın yoktur."KANDIRILMA"da Tescilli oldu zaten(!) Onu herkes kullanamaz!..Sen bile!..
Yaşadığınız şehrin sokaklarına, caddelerine bir bakın. O gördüğünüz dilenciler, dün IRAK'ta, SURİYE'de karnı toktu. Kimseye muhtaç değildi. Hiç mi ibret almazsınız.?..Hiç bir vatandaşımız,bir başka ülkenin Suriyelisi olmaması için gözünüzdeki perdeyi indirin!..
Bu ülkenin bir yığın sorunu varken, siz neyin sevdasında sınız? Hani, Fatih İstanbul'u kuşatırken, içeride Papazlar Meleklerin cinsiyetini tartışıyorlarmış ya, sizin şu andaki durumuz da, o günlerden farksız!...
Ülkem elden gittiğinde, siz nerede olacaksınız? Mevkiniz, partiniz makamınız, paranız, pulunuz, gökdelenler iniz, köprüleriniz yerinde mi kalacağını sanıyorsunuz?..
Gelin, henüz fırsat varken, bir olalım, diri olalım bu kadar tehdit ve tehlike altında iken bu sorunları el birliği ile çözelim.Sonra "BAŞKANLIĞI da, YARIM MI, TAM mı olsun tartışırsınız. Suni gündemle bu ülkenin enerjisini boş yere harcatmayın? Yoksa bir yerlerden kulağınıza mı üflendi?..Giden hiç bir zaman geri gelmemiştir.
Şimdi herkesin aklını başına toplama zamanıdır. Yarın geç olabilir. Bu ülkeye daha fazla kötülük yapmayın. Yeterince yaptınız zaten. Milletin yüzüne bakabilecek kadar, hoca sorduğunda, İYİ BİLİRDİK!" Diyebilecek kadar sevgi kırıntısı bırakın.
Hilmi ÇAKIR
22.10.2016