Kesin olan bir şey var; insan, üzerinde ve içinde
yaşadığımız maddi dünyanın öznesidir. Her şey insan içindir. İnsansız her şey
anlamsızdır. Öyleyse, insanı çözmeden hiçbir şeyi çözemezsiniz. İnsan kimdir?
İnsan nasıl biridir? İnsan niçindir? İnsan nasıl olmalıdır? İnsan nereden
gelmiştir? İnsan niçin gelmiştir? İnsan nasıl gelmiştir? İnsan nereye
gitmektedir? İnsan niçin gitmektedir? Bunları ve daha birçok şeyi çözmek
zorundasınız. Bunları çözmeden hiçbir şeyi çözemez, hiçbir şey yapamazsınız.
Hem de öyle sığ bir şekilde değil, derinlemesine çözmelisiniz. Bilakis, insana
rağmen yapılan her şey yenilmeye, yok olmaya mahkumdur. İnsan dediğimiz,
hakikatte acayip ve garip varlığı, çözmeden, insanın ne olduğunu ve nasıl
olması gerektiğini idrak etmeden, daha gerçekçi ve müşahhas bir ifadeyle, açık
ve üzerinde mutabakat sağlanmamış bir insan gerçeği düşüncesine erişememiş
durumdaysak, kültürel boyutu, maarif boyutunu, ahlakilik boyutunu ve birey,
toplum, devlet ilişkileri boyutunu tanzim ve dizayn etme minvalindeki tüm
gayretlerimiz beyhudedir ve heba olmuştur. Nihayet, aşı yapma ve tefrik etme
teknik ve yöntemlerini, bağ bakımını ve nebatat ilmini, çağdaş bilim bağlamında
en ileri düzeyde bilen, velakin yetiştirmek istediği bitkinin türünü akıl
edemeyip, bağrında yaşadığı toplumun neye gereksinimi olduğunu fark, ihsas ve
idrak edemeyen ve göz önünde bulundurmayan bahçıvana benzer. Bugün, insanlık
üzerinden bir düzenleme yaparak, toplumsal bir düzen ikame etmek isteyenler
için de aynı şey geçerlidir. İnsan sorununu, kaotik ve çelişik bir varlık olan
insanı çözümlemeden, ileri, akılcı ve muvaffakiyet vaat eden bir maarif
düzeyine mülaki olmak muhaldir. Bunu başarmadan da terakki kaydetmek,
istiklalini ve istikbalini garantiye almak muhal ender muhaldir. Yeryüzündeki, insan
odaklı ve insana odaklı olan ve toplumsal bir düzen peşinde koşan hiçbir
teorinin, insan sorununu çözümlemeden ve çözüme kavuşturmadan, insanın ne ve
kim olduğunun izahını yapmadan ve hatta insanın kendi yaratılışını temel alarak
izlemesi gereken son ve öz amaçların hangi amaçlar olduğunu belirlemeden, daha
doğrusu bu çizgiye erişmeden önce, başarılı olması muhal ender muhaldir. Yüksek
düzeyde toplum idealinden, büyük uygarlık düşünden, siyasi veya iktisadi öğreti
düzenlerinden çok daha önce ve ilk önce, ne tür bir insan oluşturmak
istediğimiz ilke olarak tespit edilmelidir. Şu halde her şeyden önce ve
kesinlikle ilk önce, insan olma ve nasıl insanlaşılacağı sorunu çözülmelidir.
Her sorunun temeli kesinlikle budur, ister sonra dine bağlı kalmak istemiş
olalım, ister dindışı, ister sosyalist, ister onun karşıtı, ister ilerici,
ister gerici, sonradan izlemeyi ve ulaşmayı dilediğimiz biçim ne olursa olsun,
önce bu sorun hepimiz için çözülmelidir. Bilakis, insana dair hiçbir şey de
muvaffak olmamız muhaldir. Bizim en büyük ve kadim alıklığımız; insanı
tanımadan, bilmeden, çözmeden, insan üzerinden ve insan üzerine hesaplar
yapmamızdır. Her defasında başarısız olsakta!
SÖZLER:
""İslam'ın içinde hiçbir kötülük yoktur ama
İslam'ın dışında da hiçbir iyilik yoktur.""
İsmet
Özel
“"Bugünün insanının felsefi, düşünsel ve kültürel
krizi ahlaki bir krizdir. Bunun nedeni ‘İsar’ın izah edilememesi ve maddeci
ahlakta bireyi kendisine rağmen hayrı seçmeye zorlayacak bir dış etkenin
bulunmamasıdır.”"
Ali
Şeriati
""Şiiri on yedi yaşımdan itibaren hayatımın
ekseni kılarak bütün varlığımı Türkçe söylemenin ne ile mukayyet olduğu keşfine
bağladım. Allah, çabamın mükâfatını verdi ve Türk olma şerefini bana nasip
etti. Böylece Türk milletinin varlığına şahitlik etmenin her şeyim olduğunu
görebildim. Şairliğim ne kadarını kaldırabildi, ne kadarına el atabildiyse o
nispette doğmadan ölen bir milletin varlığına şahit oldum.""
İsmet
Özel
""Bir de şuna şaşıyorlardı: Nasıl oluyor da,
bir eşek kadar bile kafası işlemeyen vicdansız, ahlaksız, budala zenginin biri,
sadece birkaç torba altını var diye, akıllı dürüst bir sürü insanı buyruğu
altında köle gibi kullanabiliyordu.""
Thomas
More
Hedefler mi? Hedefler kültürün içindedir, havanın
içindedir. Siz onları solursunuz. Beraber büyüdüğüm bütün delikanlılar aynı
hedefleri soludular. Hepimiz yahudi gettosundan daha ileri tırmanmayı;
yükselmeyi; başarı, zenginlik ve saygınlık elde etmeyi istedik. Bunları herkes
isterdi! ‘’’’Hiçbirimiz oturup kendimize hedef belirlemeye çalışmadık; onlar
zaten önümdeydi, zamanımın, arkadaşlarımın, ailemin doğal sonuçlarıydı.’’’’
Irvin
D. Yalom - Nietzsche Ağladığında
''"Nefret, yatan bir cesettir. İçinizden kim bir
mezar olmak ister?''"
Halil
Cibran
""Ne antikapitalist, ne antisiyonist; biz
hiçbir şeyin 'anti'si değiliz.. Biz MÜSLÜMANIZ.""
Sezai
Karakoç
""İnsanın kinden arınması, sizi en yüksek umuda
götüren bir köprüye benzer.""
Friedrich
Nietzsche
""Gerçek, sessizliğe sürükler.""
Albert
Camus
""En büyük sanatkârlık sözleriyle hareketlerini
akort edebilmektir.""
Eflatun
""Olgun insanlar en derine kök salmak
zorundadır. Güçlü fırtınalara dayanmak zorundadır. İhanetlere ve soytarılara
alışmak zorundadır.""
Nietzsche
""Bana bütün hürriyetlerden evvel, bilmek,
düşünmek, vicdana göre konuşmak mertebesini veriniz.""
John
Milton