Tarih Hazinemizden Çok Şaşırtıcı Bir Yaprak

İsmail Hakkı CENGİZ - 24.10.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

İstanbul'un işgalini kınamak üzere 23 Kasım 1918'de Hadisat Gazetesi'nde Kara Bir Gün adlı makaleyi yazan Süleyman Nazif, 1869 senesinde Diyarbakır'da doğdu. Eğitimine Maraş’ta başlamış ve hem eğitim hayatı boyunca, hem de memuriyet hayatının başlangıcında bu bölgede bulunmuştur. 19’ncu asrın sonlarına doğru İstanbul’a gelmiştir.

Daha sonra; Basra (1909), Kastamonu (1910), Trabzon (1911), Musul (1913) ve Bağdat (1914) valilikleri görevinde bulundu. 1918'de Irak'ın İmparatorluktan ayrılmasını anlatan Firak-ı Irak adlı eserini bastırdı.

Kara Bir Gün adlı makalesi üzerine Fransız işgal kuvvetleri komutanı Süleyman Nazif'in kurşuna dizilmesini emretti, fakat sonra bundan vazgeçildi. Yine 23 Ocak 1920 günü Pierre Loti'yi anma toplantısında yaptığı konuşma neticesinde, İngilizler tarafından Malta'ya sürgün edildi.

 

1922 başlarında Milli Mücadelenin başarılı olması üzerine, İstanbul'a döndü.

 

Osmanlı ve erken cumhuriyetin önemli Kürt aydınlarındandır (Vikipedi).

1927'de zatürreden öldü. Edirnekapı mezarlığına gömülüdür.

Aşağıda, vaktiyle Süleyman Nazif tarafından yazılmış olan ve ilk okuduğumda beni çok şaşırtan makaleden bir bölüm sunuyorum.

Okuyucuyu yönlendirmemek için herhangi bir yorum yapmıyorum.

Sadece, yazılanlar beni şaşırttığı gibi sizi de şaşırtacak mı, onu merak ediyorum!

 

Türk’e Dair

 

Peygamberler babası Hazreti İbrahim aleyhisselâmın “Tevrat”ta (Tarh) adı ile kayıtlı bulunan babası (Âzer) Dicle ile Fırat nehirlerinin kucakladıkları “Elcezire”ye şarktan, Belh diyarından gelmiş bir Türk oğlu Türk’tü. Hazreti İbrahim İbraniler’den Sara’yı, Araplar’dan Hacer’i aldı. Hazreti İshak Sara’dan,  Hazreti İsmail Hacer’den doğmadır. Fahr-i Kâinat efendimize mensubiyetle kabilelerin en şereflisi olan Kureyş İsmail’in, İsrailoğulları İshak’ın soyundan gelmektedirler. Soya sopa çok dikkat eden Araplar bunu hiçbir zaman gizlemez ve inkâr etmezler. Kureyş kabilesini (müsta’rebe kabileler) arasına dâhil etmekte dört bin seneden beri devam ederler.

(Müsta’rebe) aslen Arap olmadığı halde Araplaşmış demektir. Aslen Arap olana (Âribe) derler. Hazreti İsmail’den Hazreti Muhammed’e ve Hazreti İshak’tan Hazreti İsa’ya kadar bütün büyük peygamberler bir Türk oğlu Türk’ün muazzam torunlarıdır. Yusuf Türk, Musa Türk, Davud Türk, Süleyman Türk. Hep Türk, hep Türk… Allahümme bârike alâ İbrahim ve alâ âl-i İbrahim.

Süleyman Nazif, Unutulmuş Yazılar, Türk Edebiyatı, Haziran 1984

 

 

Önceki Yazılar

Tarih: 24.10.2008 Okunma: 824

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Osman Yıldız

26.09.2008 - 10:30

Bir tanım da ben yapayım. Vicdan: İnsanların karşılarındakini aldatmakta kullandıkları, başkaları kullanırken rahatsız oldukları elle tutulmayan gözle görülmeyen en basit bahane! Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

26.09.2008 - 14:19

Osman Bey'e... YANİ, "EVREN HAKLI" DİYORSUNUZ. ANLADIM. SELÂMLAR...

özgür deniz

26.09.2008 - 15:01

çok harika bir konu seçimi. harika bir izahat. sonsuz teşekürler. bazı mahluklarda vicdan bulunmaz çünkü insan değillerdir. bu insan olmayan hilkat garibeleri insanlığın katlinden haz alabilirler. toplumların birbirini kırmasında zevk duyabilirler. geçelim...vicdan;insanın ruhunun derinliklerinden süzülüp gelen ilahi tınıdır....... sizin dediğiniz gibi;;;;,vicdan; Yaradan’ın kişinin yüreğine koyduğu hassas terazi!.... ve ancak insan olanlarda olabilenlerde ve insan olma yolunda onurluca yürüyenlerde bulunabilecek yüce ve aziz bir nimettir. saygıyla

elebk

28.09.2008 - 18:43

Herkesin kendinde araması gereken bir olgu... Eğer aradığı Vicdansa....Emeğinize sağlık

fatma

24.12.2008 - 19:28

arkadaşlar sizce vicdan sonradan mı yoksa doğuştan mı gelir acil cvp

Osman Yıldız

26.09.2008 - 10:30

Bir tanım da ben yapayım. Vicdan: İnsanların karşılarındakini aldatmakta kullandıkları, başkaları kullanırken rahatsız oldukları elle tutulmayan gözle görülmeyen en basit bahane! Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

26.09.2008 - 14:19

Osman Bey'e... YANİ, "EVREN HAKLI" DİYORSUNUZ. ANLADIM. SELÂMLAR...

özgür deniz

26.09.2008 - 15:01

çok harika bir konu seçimi. harika bir izahat. sonsuz teşekürler. bazı mahluklarda vicdan bulunmaz çünkü insan değillerdir. bu insan olmayan hilkat garibeleri insanlığın katlinden haz alabilirler. toplumların birbirini kırmasında zevk duyabilirler. geçelim...vicdan;insanın ruhunun derinliklerinden süzülüp gelen ilahi tınıdır....... sizin dediğiniz gibi;;;;,vicdan; Yaradan’ın kişinin yüreğine koyduğu hassas terazi!.... ve ancak insan olanlarda olabilenlerde ve insan olma yolunda onurluca yürüyenlerde bulunabilecek yüce ve aziz bir nimettir. saygıyla

elebk

28.09.2008 - 18:43

Herkesin kendinde araması gereken bir olgu... Eğer aradığı Vicdansa....Emeğinize sağlık

fatma

24.12.2008 - 19:28

arkadaşlar sizce vicdan sonradan mı yoksa doğuştan mı gelir acil cvp